logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-The Forgotten City

Friday, December 23, 2022 9:30:09 PM

The Forgotten City Review (Mr. Janissary)

Bu güne kadar yüzlerce oyun oynayıp bitirdim. Bitirdiğim oyunların arasından bayıldığım, uzun süre etkisi altında kaldığım, oynanışına hayran kaldığım hatta müziğine, senaryosuna eriyip bittiğim oyunlarda vardı. Ama birazdan söyleyeceğim şeyi hayatımda ilk defa söylüyorum. "Bu oyunu her insan ölmeden önce mutlaka bir defa oynaması gerekiyor." Normalde bir oyunu baştan sona oynarken çok ama çok sevsem de bir süre sonra sıkılırım. Bu durum ayıla bayıla oynadığım Elden Ring'in 60. saatinden GOW Ragnarok'un 35. saatinden hatta RDR2'in 40. saatinden sonra da yaşandı. Ama The Forgotten City 1. dakikadan son dakikasına kadar insanı atmosferine öyle bir çekiyor ki saat 15.00 gibi oyunun başına oturdum. Oyun bittiğinde saat 23:30 civarıydı. Ve inanın oyunun başından hiç kalkmadım.
Oyunun ortaya çıkışından kısaca bahsetmek gerekirse aklındaki hikayeyi kitaba dökmek isteyen Nick Pearce çeşitli nedenlerle kitabı bir türlü tamamlayamıyor. Fakat fikirlerini The Elder Scrols V: Skyrim'de uzun uğraşlar sonunda mod olarak hayata geçiyor. Aynı zamanda avukatlık yapan Nick Pearce, yaptığı mod ile ün sahibi olunca çevresinin de iyi mana da başının etini yemesiyle avukatlık bürosundan ayrılıp, mesleği bırakıp maddi anlamda elinde avucunda ne varsa bu oyunu yapmak için harcıyor. Sonuç ise muhteşem. Toplamda 3 kişi tarafından geliştirilen bu oyun bütün eleştirmenlerden neredeyse tam not alıyor. The Game Awards'da Best Debut Indie kategorisinde yılın ödülüne aday oluyor.
Oyunun kendisine gelecek olursak ;
Spoiler vermeden oyunun konusundan bahsedecek olursak... Oyunda gözlerimizi bir dere kenarında, ormanlık alanda açıyoruz. Bir kadın bizi boğulmaktan son anda kurtardığını belirtiyor. Ardından bizden AL adındaki arkadaşının bir arkeolojik alana gittiğini fakat uzun süredir dönmediğini anlatıp, bizden onu bulmamızı istiyor. Sonrasında yolu takip edip bir solucan deliğine giriyoruz ve geçmişe gidiyoruz. Geldiğimiz yer mağara içerisine yapılmış gizli bir şehir. Bu şehrin seçilmiş lideri bize şehirde günah işlemenin yasak olduğunu belirtip, bir kişi dahi günah işlerse herkesin altına dönüşeceğini belirtip, kehanete göre şehirde kısa süre içerisinde bir günah işleneceğini ve bizden de insanlarla konuşup günah işleyecek kişiyi işlemeden önce bulmamızı istiyor.
Oyunun hikayesi buradan sonra o kadar güzel işleniyor, o kadar güzel anlatılıyor ki... Karakterlerin her birinin tutarlı, derin ve mantıklı hikayesi mevcut. Oyunun ana hikayesi muazzam. Özellikle oyunun başında bana "Sonunu tahmin et." deseler, imkanı yok sonu aklıma gelmezdi ve oyunun sonu sizi öyle bir tatmin ediyor ki anlatamam. Aslında oyunun 4 farklı sonu var. Ama içlerinden sadece tek bir gerçek sonu var. Oyunun hikayesi o kadar başarılı anlatılmış ki, sadece gerçek sonu değil bütün sonları merak ettim. Zaten oynarken sona yaklaştığınızda oyunun gerçek sonunun ne olması gerektiğini de anlıyorsunuz. Gerçek sonu görmek için uğraştığınız da dahi oyun sizi öyle şaşırtıyor, öyle tatmin ediyor ki anlatamam.
Oyunun teknik özelliklerine gelecek olursak;
- Grafikler 3 kişinin yaptığı oyuna göre düşünüldüğünde harika. Çevre tasarımı, atmosfer ortalamanın üstünde. Karakter tasarımları ortalamanın üstünde ama yüz animasyonları ortalama diyebilirim.
- Oyunun teması ve anlatmak istediği şeyleri göz önüne bulundurduğunuzda sadece diyaloglardan ibaret olacağını düşünmüştüm. Oyun bu konuda da beni şaşırttı.
- Karakterlerin diyalogları, tasarımı, hikayeleri oldukça tatmin edici.
- Oyunun merak yaratma unsuru üst düzey. Gerçekten yaptığınız her keşif sizi fazlasıyla tatmin ediyor.
- Oyunun felsefi yönü çok kuvvetli.
- Oyundaki diyaloglar özenle tasarlanmış. Misal karşınızdaki kişinin size bir şey anlattığını düşünün. Adamın dediklerini kafanızda tartıp düşünürken "Tamam öyle diyorsun da ama bir de bu yönü var." dediğinizi farz edin. Cevap seçeneklerinde düşündüğünüz direkt çıkıyor.
- Oyunda yaratılan küçük dünya sizlere gerçekten yaşıyormuş gibi bir his veriyor.
- Oyunu GTX950m 2GB ekran kartıyla, High, 1080p ayarda 35 fps ile oynadım. Demek istediğim optimizasyon konusunda baya iyi.
- Son olarak İngilizceniz yoksa oyunda çok fazla diyalog olduğu için Türkçe yama indirmeniz gerekebilir.
Oyunun kötü yanlarına değinecek olursam;
- Resmi olarak Türkçe altyazı desteğinin olması şart.
- Yüz animasyonları daha iyi olabilirmiş. Ama dediğim gibi bu oyunu 3 kişi yapıyor ve yapımcı yüz animasyonlarını yapamadığı için araya bir tanıdık sokup UE4 ile uğraşan bir kişiden yardım alıyor. Hani imkanlar ve bütçe düşünüldüğünde oyundaki animasyonlar inanın Mass Efect Andromeda'dan daha iyi gözüküyor.
Tarih, mitoloji, keşif ve dedektiflik konularını seven insanlar için bu oyun mutlaka oynanmalı. İndirimde 24 liraya düşüyor. İnanın 24 lirayı kuruşu kuruşuna hak ediyor. Hatta daha pahalı olsa gene de alırdım.