logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Wo Long: Fallen Dynasty

Friday, April 7, 2023 4:32:06 AM

Wo Long: Fallen Dynasty Review (GƆƆƉƔ)

Öncelikle bu yazıyı souls like oyunlarında fazla deneyimi olmayan biri olarak yazdığımı belirtmek istiyorum. Yani Wo long'u bu türün diğer oyunlarıyla kıyaslama yaparak bir değerlendirme yapmam mümkün değil. Ya da herhangi bir souls-like oyunun fanı olmadığım için bu oyunu gereksiz ön yargıyla veya aşırı bir sempati duyarak değerlendirmem de mümkün değil. Bu yüzden bu yazının oldukça kişisel tecrübeye dayalı objektif bir yazı olacağı kanısındayım

Evet souls-like oyunlarında fazla deneyimim yok. Ama bu demek değildir ki bu oyunlara karşı ilgim, merakım ya da oynama isteğim yok. Hatta bütün Dark Souks, Nioh, Darksider serisi, Elden Ring, Sekiro gibi bir çok oyunu satışa çıkar çıkmaz alan biriyim. Eee o zaman neden bu güne kadar bu oyunların hiç birini oynamadın dediğinizi duyar gibiyim

Sanırım bunun cevabı korkmam.. Ardı ardına yenilip dayak yemekten korkmam.. Hayal kırıklığına uğramaktan ve pes etmekten korkmam.. Gözyaşı, ter dökmekten korkmam.. Kendime kızıp yetersiz olduğumu düşünmekten korkmam.. Beceriksiz, yeteneksiz olduğumu kabul etmekten korkmam.. Evet itiraf ediyorum ben korkak biriyim

Peki o zaman, Korkak olduğumu açık yüreklilikle söylemek aynı zamanda bir o kadar cesur olduğumu göstermez mi. Ya da korkularımın üzerine giderek Wo long'u oynamaya karar vermek bir cesaret değil midir. Pek çok kimse, kaçmaktan korktuğu için cesur sanılırken. Ben kaçma cesaretini gösteriyorsam niye korkak sayılıyorum. Yoksa sandığımız gibi korkaklık kötü, negatif bir şey değil mi

Evet arkadaşlar biliyorum yine konudan saptım hatta biraz saçmalamış bile olabilirim. Belki de felsefi konulara aşırı merakım olduğu için istemsiz olarak konuyu oraya getirmiş olabilirim. Bilemiyorum.. Hemen toparlıyor asıl konumuz Wo long'a geri dönüyor ve oyun da geçirdiğim ilk 16 saatin kısa bir özetiyle devam ediyorum

Wo long'u oynamaya başlayalı sadece 15 dakika oldu. Bu kadar erken böyle bir sert kayaya toslayacağımı hiç düşünmemiştim. Tekrar söylüyorum daha oyunu hemen başı ve karşımda şimdiden güçlü bir rakip ! Sizce de bu bir saçmalık değil mi ? Geçmişte Skerio'yu biraz oynamıştım. O bile oyunun hemen başlarında karşıma böyle güçlü bir rakip çıkarmamıştı. Sanırım souls-like oyunlarda tecrübe kazanmak için yanlış bir oyun seçtim. Ya da bir yerlerde hata yapıyorum

Evet biraz önce söylediğim gibi souls like oyunların da fazla bir tecrübem yok. Evet artık 18 yaşımdaki gibi keskin reflekslere sahip değilim ve en ufak bir uyarılmada önümde kurulu bir çadırla gezmiyorum. Ama zekam ve oyun tecrübeme laf söyletmem. Hala bir çok oyunu en zorda hakkını vererek oynaya biliyorum. Yani nispeten iyi durumdayım. Hatta bir çok kişiyi suya götürüp susuz getire bilirim

Her şey zavallı bir köylünün üzerine çökmüş tuhaf görünümlü bir kaplanla karşılaşmamla başladı. Evet bu sıradan bir rakip değildi. Yıllardır oyun oynayan biri olarak bunu hemen anlamıştım. Ama sorun olmaz dedim. Ben bunu halleder biletini keserim. Ama bu söylediklerim kendime aşırı güvendiğimin ya da kaplanı küçümsediğim anlamına gelmesin. Aksine oldukça tedbirli şekilde arkasından yaklaştım. O hala köylüyü midesine indirmekle meşgulken sürpriz bir saldırıyla sağlığının yarısını alarak ona ne kadar saygı duyduğumu gösterdim

Şu ana kadar her şey istediğim gibi gitmişti. Acele etmeyerek hemen savunmaya geçtim. İyi ki de öyle yapmışım çünkü rakibim cüssesinden hiç beklenmeyecek şekilde seri bir hareketle arkasına döndü ve çevik pençe darbeleriyle üzerime saldırdı. Hepsini başarılı bir şekilde savuşturdum. Şimdi tam sıra bende derken meğerse kaplanın duraksaması beni rahatlatmak ve yanıltmak içinmiş. Ölümcül son darbeyi sona saklamış.. Tek vuruşta öldüm

Ne mi hissettim.. Changgui resmen ' bust my balls '. Changgui, yerel halkın kaplana verdikleri isim.. Bir Çin efsanesine göre, Changgui tarafından yutulan insanların kendisine hizmet eden ruhlar haline geldiği, ona daha fazla kurban çektiği ve ona kurulan tuzakları yok ettikleri söylenir
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2958267686
Kaç defa denedim bilmiyorum. 15, 20 belki 30.. Her seferinde Changgui beni bir ya da iki vuruşta öldürüyordu. Evet tamam, bu tam olarak bir kaplanla gerçek hayatta karşılaşsam başıma gelecek olan şey. Hatta bırak bir vuruşu, karşılaştığım an muhtemelen pantolonu sıyırıp arkamı döner ' ruhumu ' teslim ederdim. Ancak bu bir oyun, yani beni eğlendirmesi, beni gözetmesi ve benden taraf olması gerekir

Nihayet, 2-3 saatlik mücadelenin sonunda Changgu'nin kellesi elimde kendimi zafer çığlıkları atarken buldum. Yani başarmıştım.. Ama bu zafer sarhoşluğu acı bir gerçeğin kafama dank etmesiyle çok kısa sürdü. Eğer bu aptal kaplan bile bu kadar zorsa ve tek bir vuruşta beni öldürebiliyorsa , gerçek bir boss'la karşılaştığım zaman ne yapacaktım. Bu sorunun cevabını bulmam çok da uzun sürmedi. Namı değer General of Man yani Zhang Liang bir kabus gibi üzerime çöktü
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2956904146
Bu it oğlu it.. Hayatımdan tam 10 saatimi çaldı. Onunla birlikte geçirdiğim bu 10 saati size uzun uzun anlatmak gibi bir niyetim yok. Çünkü bir karı kocanın yatak odası sırları gibi bana özel kalmasını istiyorum. Ama şu kadarını söyleyebilirim onunla olan münasebetimin sonu, bu güne kadar hayatımda yaşadığım en büyük, en şehvetli bir haz, tatmin ve rahatlama ile bitti diyebilirim

Evet arkadaşlar belki veteran bir souls oyuncusunun 2 saat gibi bir sürede geçeceği oyunun ilk bölümü benim tam 16 saatimi alsa da, bu bana şunu gösterdi. Hayatta en zor elde edilen şeylerden birinin deneyim olduğunu ve kazanmak İçin ilk önce kaybetmek gerektiğini öğrendim

Her ne kadar oyun benim için zorlu başlasa da oyunun her anından büyük keyif aldım. Oyunun oynanışı, swordplayı, mekanikleri olsun, oyunda yer alan boss'ların çeşitliliği, tasarımı da dahil, hepsi dört dörtlük olmuş. Özellikle boss'lara karşı aldığınız her galibiyet, onlarla kapışmanın heyecanı, Wo long'u benim için kolay kolay unutmayacağım bir oyun haline getirdi diyebilirim

Çin'in Üç Krallık döneminde geçen oyunun hikayesini de çok beğendim açıkçası. O dönemin tarihsel alt yapısını Çin mitolojisinin ejderhaları ve efsanevi yaratıklarıyla harmanlayarak karanlık ve fantastik bir macera sunuyor oyun bize. Bu macerada Üç Krallık döneminden Cao Cao, Liu Bei, Dong Zhu, Lu Bu, Sun jian gibi bir çok ikonik ve feodal figürlerle karşılaşıyor ve onlarla yol arkadaşlığı yapıyoruz

Bu karakterlerle tanışmak, hikayelerini öğrenmek, onların gerilimli ve kritik anlarda, fedakarlık ve sorumluluk gerektiğinde gösterdiği kırılganlığı, cesareti, şefkati bire bir tanıklık etmek unutmaz bir deneyim diyebilirim. Bunların arasından benim favori karakterim ve adamım diyebileceğim kişi ise Cao Cao. Gözü kara olması, kafasının dikine giden halleriyle zapt edilmez, unruly bir ergeni andırırken, diğer yandan onun bir scholar ve şair olduğunu öğrenince bir o kadar şaşırıyor ve hayrete düşüyorsunuz. Ve tabi ki de karizması ve çekiciliği de çabası
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2957347811
Wo Long'u, souls like oyunlarını seven sevmeyen herkese tavsiye ediyor, yazımı Cao Cao’nun hayatından kesitler içeren şiiri ile bitiriyor okuyanlara teşekkür ediyorum
Bu gece eğlenelim, şarkılar söyleyip içelim
Çünkü ömür çok kısa, uçup gider rüzgarlarla
Adlarımız kalır ardımızda, acı tatlı anılarla
Unutalım kederlerimizi, bir kaç yudum şarapla
Gecenin seslerini duyuyorum, bitmeyen bir şarkı gibi
Yarını bekliyorum bilerek belkide gelmeyeceğini
Bu gece zaman dursun, bütün endişeler unutulsun
Bütün yürekler coşsun her yerde müzik duyulsun
Ay ışığı aydınlatsın yolumuzu, huzur doldursun ruhumuzu
Belki o zaman hatırlarız gerçekte kim olduğumuzu
Aya eşlik ediyor yıldızlar, güneye doğru uçuyor kuşlar
Dinlensin yorgun ruhlar, önümüzde uzun bir yol var
Yürürken bu yolda hep birlikte inanç var yüreklerimizde
Yepyeni bir ülke kurulacak hepimizin ellerinde
Hiç bir dağ çok yüksek değil, hiç bir deniz fazla derin
Korkun bizden düşmanlar, önümüzde eğilin