Uncharted: Legacy of Thieves Collection Review (Müzikalite)
Hırsızlık ve Hazine Arama Sanatının Kitabı!
Oyunumuz Uncharted: A Thief’s End ve Uncharted:Lost Legacy’den oluşan bir pakettir.
NOT: Oyuna buradan 730,81 liraya sahip olabilirsiniz: UNCHARTED Stoklar tükenirse bir süre sonra büyük ihtimalle yenilenir. Bu fiyata değeceğini pek düşünmüyorum ama Steam'den ucuz sonuçta. Kendimin de çeşitli alışverişler yaptığı bir site olan Etail'ı kısaca tanıtacak olursam oyunları çoğunlukla Steam platformu için oyun kodu olarak müşterilerine veren bir sitedir. Kendi yaptığım alışverişlerin hiçbirinde bir sorun yaşamadım ancak siz yine de araştırma yapabilirsiniz site hakkında internette de. Sadece kupon kodu yazmadığınız oyunlarda geçerli olan "etailextr5" kupon kodunu kullanarak sepette ek olarak %5 indirim de kazanabilirsiniz ama bu kupon kodu kişi başı 20 adetle sınırlı. O yüzden dikkatli kullanmanızı öneririm. Son olarak tercih ettiğiniz ödeme yöntemine bağlı olarak ödeme sayfasında ödeme yöntemlerinin yanlarında parantez içinde yüzdelik oran belirtilmişse ek olarak bu ücreti de sizden alacağı anlamına gelir ancak bu %1-2 gibi çok küçük bir oran oluyor çoğunlukla. (Sponsorlu içerik değildir, link benim referans linkimdir.)
Öncelikle A Thief’s End ile başlayalım.
Oyunda Nathan isimli bir karakteri kontrol ediyoruz. Başlarda hikaye net anlatılmasa da zaman geçtikçe yan karakterler ve çevrenin yardımıyla hikayenin oyuncuya daha net bir şekilde aktarılması başarılıyor. Hikaye olarak yakınlarımızla birlikte bir hazine arıyoruz. Hazinenin peşinden koşarken oyun bazen Nathan’ın hayatından geçmiş kesitler veriyor, bizi hikayeyi kafamızda daha rahat bir şekilde oturtmaya davet ediyor. Oyun boyunca devam eden maceramızda çevreyle etkileşim kurabiliyoruz ve bence buradaki özgürlük gerçekten iyi. Dağlara tırmanabiliyoruz, araba kullanabiliyoruz. Parkur mekanikleri var, örneğin halat fırlatabiliyoruz. Bunun dışında belirli eşyaları itebiliyoruz, tutabiliyoruz ve bulmacaları çözmek için oynatabiliyoruz. Evet, oyunda tabii ki bulmacalar da var ve bulmacalar gerçekten kaliteli. Ne kolay ne de zor, tam kıvamında. Bir bulmaca aşığı olarak gerçekten keyif aldım. Ayrıca oyunda toplanabilir ögeler var ve kolay bulunamayacak yerlerdeler. Bunlar da çevreye gayet iyi yerleştirilmiş ve her birinin tasarımına da özenilmiş.
Oyunun önce nispeten olumsuz yanlarından bahsedeceğim çünkü bunlar daha az.
24,2 saatte çevreleri detaylı inceleyerek bitirdiğim oyunda silah gereken kısımlar çok fazla tutulmuş ve bu fazlalık oyuncuyu oyundan soğutuyor. Silahlı savaş içeren pek çok bölüm var ve ben bunların neredeyse hepsinde tamamen gizli şekilde giderek düşmanları halletmeye çalıştım. Belki bu yüzden de oyunun o kısımları beni bezdirme derecesinde soğuttu ve çileden çıkardı. Dahası, oyunu öyle bir tasarlamışlar ki sanki oyunun belli bir kısmı tamamen bu bölümlermiş de bunların da arasına birazcık keşif bölümleri ekleyelim demişler gibi geliyor. Oyunun bence en büyük olumsuz yanı budur. Diğer bir nokta ise otomatik kayıt noktaları birbirinden biraz uzak. Bu da sizin oyun boyunca kayıt almakla uğraşmasına sebep oluyor. Örneğin zor bir aşamayı geçtiğinizde sonrasında daha da zor bir aşama çıkabilme ihtimaline karşılık kayıt almak istiyorsunuz. Başka bir nokta ise sinematiklerde az sıklıkta da olsa hatalar olabiliyor. Sinematik ilerlerken sinematiğin başındaki bir sahnenin birden belirip hemen ekrandan gitmesi buna bir örnektir. Bu durumda oyunu durdurup menüden sinematiği tekrar başlatmanız daha sağlıklı olacaktır. Başka bir durum ise oyunda bölüme devam edeceğiniz yolu ya da keşfi oyun size söylemiyor. Ben her zaman önce tüm alanı keşfedip yolları incelemek ve oralardaki diyalogları öğrenmek isterim, sonrasında da bölüme devam edeceğimiz yolu ya da keşfi bulmayı. Ben bunlara yan yol ve gerçek yol diyorum. Fakat siz yan yol olduğunu düşündüğünüz bir tercih yaparsanız ve gerçek yol çıkarsa geriye dönemezsiniz ve yan yolların hepsini tamamlayamazsınız. Oyun gerçekten çok zor. Başlarda epey kolay, zorluk da kademeli artıyor gibi geldi bana evet ama bir noktadan sonra birden zorlaşıyor ve özellikle çok fazla bina, dağ veya düşman içeren bölümlerde kafayı yedirtebiliyor. Son olarak oyunun grafiklerini seçerken cihaz özelliğinizin üstüne çıkıp çıkmadığını görebiliyorsunuz ama ben bunun yanlış tasarlandığını önerilen sistem gereksinimlerine baktığımda net olarak görebiliyorum. Oyundaki gösterimin aksine, daha kaliteli ayarlarda hiç kasmadan oynayabiliyor olmam lazımdı.
Şimdi ise olumlu yanlarına geçelim.
Arkadaşlar oyun mükemmel. Genele baktığınızda oyun tam olarak muazzam, verilen emek ve özen en ufak ayrıntısından bile çok belli. Oyuna başladığınızda oyun size kontrolleri öğretiyor ve bunları öğrenebilmek için çevredeki her şeyi takip etmeniz gerekiyor. Alışması başta zor olsa da kontrollere alışınca düşmanları silahla vurma ve hedefleri tutturma haricinde gerçekten kolay olduğunu göreceksiniz. Oyun sizden çevreyi çok dikkatli bir şekilde incelemenizi ve çözümlere ulaşmak için hep çevreyle etkileşim halinde olup tetikte olmanızı istiyor. Oyunda zaman zaman fedakarlık, sadakat, dostluk, tutku, endişe, azim gibi duyguları yoğun bir şekilde yaşıyoruz ki bunların oyuncuya aktarılma şekilleri takdir edilesi. Hikayesi deseniz bence harika. Nathan’ın hayatındaki insanlar, yani yan karakterler, özgün ve detaylı tasarlanmış. Oyunun bence en güzel özelliği oyunda Türkçe dublaj olmasıdır. Evet, oyunda Türkçe dublaj var! Neredeyse hiçbir oyunda olmadığı için başta şaka gibi gelmişti ama gerçekten varmış! C1 İngilizcem olmasına rağmen Türkçe dublaja şans verdim ve baştan sona Türkçe dublajda oynadım. Hatta metinlerin de bir kısmını Türkçe ayarladım ve iyi ki de böyle bir tercih yapmışım. Dublaj aynı bir sinema filmindeki gibi gerçekten kaliteli. Metin çevirileri de bir o kadar anlaşılır ve sade. Oyun bittiğinde seslendirenler ekrana gelmedi ama Lost Legacy de bitince geleceklerini düşünüyorum (göremedim). Bizzat mesaj yoluyla kutlamak isterim onları, kusursuz bir işçilik sergilemişler. Müzikleri, ki hep inceleme yazarken oyunun müziklerini dinlerim, destansı bir hava katıyor oyuna. Atmosferi çok iyi yansıtan yükselme ve alçalmalar içeren melodiler kullanılmış. Ne çok karışık ne çok sade, kıvamında hazırlanan bestelerle oyuncu tam olarak kendini oyuna kaptırıp dış dünyadan soyutlayabiliyor.
Bu arada üstte olumsuz kısımları anlattığım metin uzunluğu nicelik olarak daha uzun gelmiş olabilir ama olumlu yanları nitelik olarak daha yoğun. Bu yüzden de bu oyunu tavsiye ederim. Macera, bulmaca, aksiyon, gizem seven bir oyuncuysanız ve 16 yaşından büyükseniz bence kaçırmamanız gereken bir oyun :) Her oyunu çıktığı zamana göre değerlendirmem gerekirse benim bu oyuna puanım 8,5/10.
Şimdi de 10,8 saatte detaylı inceleyerek bitirdiğim Lost Legacy’e geçelim. İlk oyundan her açıdan çok bir farkı bulunmayan oyunu ilk oyunla karşılaştırarak ilerleyeceğim.
Sinematikleri ilk oyundan daha çok beğendim ama hatalar daha fazla. Toplanabilir ögeler artık ufak bir yardımla çok daha kolay bulunabiliyor ki o yardımı oyunu oynarken keşfedebilirsiniz. Hikayesinden bahsetmek istemiyorum çünkü bence bu oyunun karakterleri bile ön bilgi oluşturabilir sizde.
Bu oyunu A Thief’s End’ten sonra oynadım ve belki de ikinci oynamamdan dolayı bunu daha az beğendim. Bazı sebeplere geçeyim. İlk olarak bu oyunun belli bir bölümünde bir harita var ki harita gerçekten çok büyük. Ben tüm çevreyi inceleyerek ilerlediğimden ilk oyunda hiç rastlamadığım bu kadar büyük bir haritadan hoşlanmadım. Diğer bir nokta oyun her açıdan ilk oyundan daha zor, hem de gerçekten zor. Yani ilk oyunla bunun arasında ciddi bir zorluk farkı olduğunu düşünüyorum. Gerek bulmacalar olsun, gerek silahlı savaşlar olsun, gerekse parkurlar olsun zorluk epey yükselmiş.
Burada bahsetmediğim noktalarda ilk oyunla aynı düşünüyorum demektir. Bu oyuna da puanım 7/10’dur.