logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-To the Moon

Friday, May 2, 2025 12:54:44 AM

To the Moon Review (Granex)

Normalde hiçbir oyuna yazı yazan biri değilim ancak bundan yaklaşık 4 5 yıl önce bu oyunu bitirdiğim o gece yarısı kendime söz vermiştim bir süre sonra bu oyunu tekrar oynayacağım hakkında bir sözdü. O zaman bu oyunu en sevdiğim oyun ilan etmiştim ve beni duygulandırmayı başaran nadir oyunlardan biriydi. Yıllar geçip bugüne geldiğimde zamanın geldiğini hissedip tekrar oynadım. Hatırladığım duygular canlanmadı tabi. Bunun sebepleri de açık o günkü ben ile bugünkü ben birbirinden çok farklı insanlar. Yarınki ben de bunlardan farklı olacak... "Hayat değişimdir ve değişmeyen tek şey hayatın kendisidir."
Oyunla ilgili yazıya gelecek olursak ölmek üzere olan insanların beyinlerine anılar yerleştiren bir şirkette çalışıyoruz ve yaşlı bir adamın son dileğine odaklanıyoruz. Bu dilek ise aya gitmek! kim ister ki bunu diye düşünebilirsiniz ancak adım adım bu dileğin neden olduğunu anladığımız bir hikâye örgüsünün içinde buluyoruz kendimizi. Oyun çok yavaş başlıyor ve zaman zaman oyunu silip gitmek istiyorsunuz ama eğer sabrederseniz kendinizi bu güzel hikâyeye kaptırıp gidiyorsunuz. Hikâye ise bir tık basit bir anlatımla uzun süredir devam eden bir bağı, bir sevgiyi anlatıyor.
To the moon’da hayatla ilgili de unutulmayacak bir alıntı var. ‘Sonunda ne olduğu, ona ulaşana kadar yaşanan güzel dakikalardan daha önemli değildir.’
Uzun zamandır unuttuğum bir gerçeği yüzüme vurdu bu cümle.
Ben hep sonlara odaklandım; ulaşmak istedim, kazanmak istedim.:)
Ama yol boyunca gözüm o kadar ilerdeydi ki…
Yanımdan geçip giden anları, içimde yeşeren duyguları ve yaptığım hataları fark edemedim. Yani yaşamadım, sadece bir adım ileriye gitmeye ve etrafımı da bir adım ileriye götürmeye çalıştım.
Oysa çok sevdiğim bir şarkıda da diyor:
“Bugünü yaşamak dururken hâlâ dargınsın yarınlara.”
Belki artık sonrasını düşünmeyi bırakmalıyız ve anın tadını çıkartmalıyız, bir şeylerden pişman mı olacağız diye düşünmemeliyiz.
PİŞMAN OLSAK NE OLACAK ANASINI SATİM????? AĞLAYACAK MIYIZ??? KÜSECEK MİYİZ???? HAYIR. SAVAŞIRIZ! TOPARLARIZ!
Hayallerimizi mi erteledik? En çok biz çabalarız ve o hayali hayal olmaktan çıkartıp gerçek haline getiririz.
Yanlış meslek mi seçtik? Sevdiğimiz mesleği bulana kadar defalarca farklı bir meslek yaparız.
Ya da birini mi kırdık? Peşinden koşarız ve onu tekrar kazanmak için her şeyi yaparız!
Nefes alıyorsak her şey mümkündür ve her şeyin ihtimali vardır!
Her hikâyenin bir sonu olmak zorunda. “Her zaman ayda buluşabiliriz, sersem!” diyerekten incelemenin sonuna geliyorum. O kadar masum bir cümle ki… Umarım hepimiz bir gün ayda olmasa bile ay ışığı altında buluşmaya değecek kişiyi buluruz. :)