The Wolf Among Us Review (Wennie)
Bu İnceleme Spoiler İçermez! (These Lips are Sealed.)
Eğer siz de eski oyunculardan biriyseniz bazı oyun serilerinin sizin üzerinizde yerinin büyük olduğunu inkar edemezsiniz. Birçoğumuz özellikle Youtube gibi platformlardan izlemekle yetinmiş olduğumuz çoğu oyunu birer yetişkinken birinci elden deneyim ediniyoruz. Telltale Games'in neredeyse tüm oyunları da benim için bu kategorideydi. Henüz küçük bir çocukken çoğu serisini heyecanla izlemiş, deneyim edeceğim günü sabırsızlıkla beklemiştim.
O hayallerimden biri gerçekleşti ve bu doğrultuda oyunu oynayıp bitirmiş biri olarak oyun hakkındaki incelememi yazıyorum. The Wolf Among Us hakkındaki ilk deneyimim yaklaşık 12 yaşındayken olmuştu ve o zamanlar bu oyun bana birazcık korkutucu geliyordu. Haksız da sayılmazdım çünkü oyunu oynarken bile gerilim ögesi oyun deneyiminiz boyunca yanı başınızda oluyor. Özellikle vahşet içeren kan vb. unsurlara karşı hassas biriyseniz biraz rahatsız olmaya hazır olun. Bazı sahnelerde gözlerimi kapatarak oynadığımı inkar etmeyeceğim. Elbette bu tarz ürkütücü sahnelerden hoşlanıyorsanız ne âlâ! Bu oyunun sizin için biçilmiş kaftan olduğunu söylemeyeceğim bile. :)
Oyundaki baş karakterimiz Bigby Wolf, kendisi bir dedektif, ayrıca asaletin vücut bulmuş hali. Bugüne kadar çok sayıda oyun oynamış bir oyuncu olarak Bigby'nin kesinlikle karizma konusunda dereceye gireceği konusunda bahse girerim. E haliyle kendisi sayesinde oyun boyunca karizmatik ve oldukça havalı bir dedektife hayat veriyoruz. Bu yüzden de içinde bulunduğumuz kasabada yaşanan olaylara karşı olan bakış açımız, tavrımız ve cevaplarımız ise olanları ve olacakları büyük ölçüde etkiliyor. Tabii ki bu karizmatik dedektiflik rolüne kendinizi kaptırıp Bigby'nin agresif hünerlerini kullanarak vurdumduymaz bir karaktere bürünebilir veya tam aksine doğruluk ve adaletin peşinde her şeyi kanunlara uygun olarak uygulayabilirsiniz. Seçim sizin ellerinizde. Kasaba size güveniyor.
Bu arada kasabadan bahsetmişken, bu oyun Bill Willingham'ın Fables adlı bir çizgi romanından uyarlanmış. Küçükken en büyük uyku eşlikçimiz olan huzur dolu masalları ve onların baş rollerini bu distopik oyunda karanlık yüzleriyle görüyoruz. Güzel ve Çirkin'den tutun, Pamuk Prenses'e kadar birçok masal kahramanına iş çıkış saatinizde Fabletown sokaklarında rastlayabilirsiniz ve onlarla hasbihal edebilirsiniz. Bu açıdan oyun bana Once Upon a Time dizisini anımsattı. Eğer oyun ilginizi çektiyse bu dizi de eminim ki hoşunuza gidecektir.
Ayrıca belirtmekte fayda var ki oyundaki karakter sayısının oldukça fazla olmasına rağmen hikaye parçalarının birbiriyle olan sekans ve uyumu oldukça tatmin ediciydi. Oyunu oynarken adeta bir yapbozun parçalarını tek tek yerleştiriyor gibi hissediyorsunuz. Bu sayede olay örgüsü gayet güzel işleniyor ve oyunun size verdiği heyecan hiç sekteye uğramıyor. Oyun akışı ilerledikçe aynı doğrultuda da sizi şaşırtmaya devam ediyor.
Oyunu henüz oynamadıysanız kesinlikle tavsiye ederim. Harika bir deneyim olacağına eminim. Şimdiden iyi oyunlar diliyorum! Hadi hiç ertelemeden, ''Do your job, Sheriff...or we'll find someone who can.!''