The Witcher 3: Wild Hunt Review (Pir)
Eveeet, 278 saat oynadıktan sonra artık bir inceleme yazmam gerektiğini düşündüm ve geç bile kaldım ama buradayım. Gelmiş geçmiş en mükemmel video oyunu. Bu kadar geniş bir dünyayı bu kadar dolu dolu içerikle sunan, bin bir türlü detayıyla, mizahıyla, yaşayan çevresiyle inanılmaz emek harcandığı belli olan bu oyunu bizlere sunduğu için "CD PROJEKT RED'e" bir teşekkürü borç bilirim.
278 saat oldu, tüm başarımlar ve haritalarda en ufak bir yan görev bırakmadan oyunu silip süpürmüş bulunmaktayım. Kaçıncı kez bitiriyorum hiç bilmiyorum :D
Spoiler vermeden oyunun olumlu ve olumsuz yönlerine değinecek olursak.
- At olmamış maalesef, at değil sığır. Sürüş ve at üstü çatışmalar çok daha rahat ve kullanışlı yapılabilirdi.
- Silah ve zırhlarda level sistemi hiç hoş değil. Witcher 2 de öyle bir şey yoktu ve öyle kalmalıydı. Player değerli bir silah veya zırh keşfettiğinde sevinmeliydi. Ama bu şekilde her yeri araştırma seçeneğinin çok fazla elle tutulur bir getirisi yok. daha oyunun başlarında Harpy kılıcının formülünü buldum ve yaptırdım ama kılıç 37 level! Tüm yan görevleri yapmama rağmen 35 level ile oyunu bitirdim. Yani bulduğum nadir kılıçlar bir işe yaramadı.
- Oyunun sonlarına doğru görevlerden hayvan gibi exp puanı gelmesi olmamış. Yukarıda değindiğim level sınırına takılan bir ton item kullanılamadan oyun bitiveriyor neredeyse.
- Dövüş mantığı bence on numara, batman tarzı amansız kombo'lar ya da hiç hasar almadığınız sıkıcı savunma pozisyonları yerine daha çok zamanlama ve çevikliğe dayalı. Ancak tuş dağılımı daha iyi olabilirmiş.
- Böyle bir oyun için eleştirmek tuhaf kaçabilir ancak karakterler birbirine fazla benziyor. Özellikle sıradan köylüler, satıcılar çok benzer.
Eksileri yazdım çünkü artıları yazmaya başlasam günler sürebilir o yüzden sadece bazı önemli noktalara değineceğim.
- Oyunda şöyle efsane bir bölüm var, spoiler mıdır? değil midir? bilemedim; https://www.youtube.com/watch?v=2bSk-8C76dc
- Zoltan reis'i tekrar görmek paha biçilemez!
- Ama oyunun en bomba karakterleri kesinlikle Rock Troller. Haha aklıma geldikçe gülüyorum. Geralt'ın tepkileri ayrı muhteşem.
- Boss savaşları biraz daha zorlayıcı olabilirmiş. Zaten "Quen" gücü resmen dövüş bölümlerinin can damarı. Bu gücü doğru zamanda kullanarak ?? level'ın da olan yani muhtemelen sizi bir vuruşta öldürebilecek yaratıkları bile kesmeniz mümkün. Skellige de kuzeyde küçük bir adada Archgriffin var 40 küsür level. O yaratığı götten ter akıtarak kesmek paha biçilemez. zaten level scale olmaması kesinlikle başarılı bir tercih olmuş. Cücük kadar level ile hayvani yaratıklara bodoslama dalmanın hazzı bir başka.
Buradan sonrası spoiler olsun. Oyunu hangi sonla mı bitirdim hepsi aşağıda;
--- Spoiler ---
- Sanırım oyunu en iyi sonla, Ciri'yi Witcher yaparak bitirdim. Kartopu oynadık, her türlü konuda arka çıktım, kırk yıllık Geralt'ın adını at hırsızına bile çıkardım. Açıkcası Ciri, White Frost'u bir başına nasıl yendi ve nasıl geri geldi anlamadım ama sonunda işler tatlıya bağlanınca huzura erdim.
- Tabii diğer sonları da oynadım ve bitirdim es geçer miyim? Asla. Bence en iyi son Ciri'nin Witcher olduğu son, zaten kendi de onu istiyordu.
- En çok tartışılan konulardan biri olan romantizm konusuna gelecek olursak. Ben oyunu ilk oynadığım da Yennefer'e resmen aşık olmuştum. Fakat Witcher'ın özetlerini, kitaplarını gözledikten sonra Yennefer'dan soğudum ve nedense tekrar ısınamıyorum da. Ama artık Triss'e resmen yanığım :D Triss ve Yennefer arasında gerçek hayattan bir, iki örnek verecek olursam;
- Triss Merigold sizinle Cengiz Özkan ve Erkan Oğur konserine gelir, ama Yennefer, ben sadece metal müzik dinliyorum diyerek reddeder. Triss Merigold sazdır, Yennefer gibson gitar.
- Triss Merigold tarhana çorbasıdır, Yennefer minestronedir. İkisini de mideye indirdiğinizde doyarsınız, fakat birinin vücut'tan çıkışı daha meşakkatlidir.
Bunun gibi veya buna benzer tonlarca örnek verebilirim, ama bu konu başladığında bitmeyen bir konu o yüzden uzatmayacağım. Kırk yıl da aramış olsam o odun Yennefer'ı hayatta tercih etmezdim. Vesemir'e bile kafa tutmalar falan, Vesemir lan o sen kimsin? ama Triss Merigold öyle mi? Canım benim ya. Özetlemek gerekirse: İlk oynadığım da bilgisizdim ve Yennefer seçmiştim, fakat ondan sonra ki oynayışlarım da sadece Triss'i seçtim. Siz de Triss veya Yennefer'ı seçmeden biraz araştırın derim :D
Kaer Morhen'deki direniş oyunun en can alıcı bölümüydü. Hatta bölümden çok, hazırlık aşamasında kavgaya mahalleden adam topladığımız bölümler çok orgazmikti. Kim var kim yok hepsini çağırdım. "Çocukları al gel nigga mevzu var hesabı"
- Ciri, Yennefer, Triss, Hjalmar, Zoltan, Keira Metz, Roche, Ves, Lambert, Letho, Vesemir, Eskel, Ermion, Folan, Vigi ... Real Madrid' in efsane kadrosu gibi oldu vallahi.
Zaten bu kadroyu bir arada gördüm ya, dedim ölsek de olur artık.
Velhasıl oyun hikayesiyle, dünyasıyla, karakterleriyle şimdiden efsane konumuna yükselmiş durumda. RPG sevin sevmeyin, şu oyunu ölmeden evvel muhakkak oynayın.
Özleyeceğiz seni Geralt reis. https://www.youtube.com/watch?v=HoBW1VLJzds