The Walking Dead Review (daryldixon)
the walking dead.. benim için her zaman çok ayrı bir yeri olacak. bu oyun ilk çıktığında, ben küçükken, abim kaçak yüklemişti bilgisayara. farklı tercihler yaparak 2 farklı şekilde oynamıştım daha o yaşımda. böylece oynadığım ilk hikayeli oyun oldu ve çıtayı aşırı yükseltti.. daha sonra ortaokula giderken ilk defa altyazılı dizi izlemeye başladım ve ilkim de tabii ki TWD olacaktı. yine aynı şekilde 2 defa izledim dizisini de. yani bir istilaya falan uğrayacaksak ben hazırım abi ya..
oyunu yıllar sonra abimin aksine satın alarak oynamak istedim. iyi ki de almışım çok özlediğimi fark ettim. ilk oynadığım zamanlar Clem yaşındaydım, abimi de Lee olarak görürdüm. bir gün böyle bir şey olursa abimin de beni Lee gibi koruyacağını bilirdim. belki de bu yüzden bu kadar anlamlıdır benim için..
bazı yerleri unutmuşum o yüzden aynı heyecanla oynayabildim. ama öyle bir oyun ki bilseniz dahi ilk defaymış gibi içine çekiyor sizi. sonunu bildiğim halde ilk defa görüyormuş gibi üzüldüm, o sahneyi yaşadım resmen. oyun bitimindeki müzikle beraber boş boş ekrana baktırdı.. çok sevdiğiniz bir dizi ya da oyun bitince boşluğa düşersiniz ya aynı öyle.. hatta sona yaklaştıkça chapterların bitiminde sağ altta çıkan steam başarımlarından nefret ettim. bitmemesi gerekiyordu çünkü..
buraya sayfalarca bir şeyler yazabilirim ama okumazsınız o yüzden benden bu kadar (lütfen beraber kritiğini yapalım :(
son olarak..
birbirinizin şansı oldunuz Lee ve Clementine, birbirinizi hayatta tuttunuz. şimdi önünde koca bir hayat var tatlı çöreğim, seni özleyeceğim <3 ve unutma.. saçını kısa tut :)