The Sims 4 Review (Gökhan)
Gecenin bir yarısında, âniden gelen bir Sims oynama isteği... Oyun hemen indirilir. Karakter detaylıca oluşturulur, görünüş olarak kendine benzetmeye çalışılır. Sonra hemen bir eve taşınıp oyuna başlanır. Ama o da ne, para az, para kazanmak lazım... Eee peki ne yapılır? Eldeki son parayla bir bilgisayar alınır. Oluşturulan Sim'in bilgisayar yetenekleri geliştirilir,
oyunda sürekli bilgisayar başında çalıştırılarak yazılımcı yapılır. Sonra hacker yapılır. Lothario ailesinin yardım fonu hacklenir ve zengin olunur. Sonrasında daha güzel ev, daha güzel eşyalar... Bir de kadın bulunur, evlenilir. Make love yapılır, boy boy çocuklar doğar... Sonsuz bir döngü içinde aynı şeyler tekrarlanır; ama sıkmaz... Bu hikâye de böyle devam eder...
O değil de, gerçek hayatta zaten yazılım geliştiriyorken birde oyunda gidip karakter oluşturup onu da yazılımcı yapıp sürekli bilgisayar başında oturtmam aslında ne kadar vizyonsuz olduğumu fark etmemi sağladı. :D
Sims gibi bir oyuna detaylıca bir inceleme için ne yazabilirdim, hiçbir fikrim yok açıkçası. Özellikle Sims 2'yi çocukluğumdan itibaren, yıllarca keyifle oynamama rağmen... İlk oynadığım oyunlardan birisidir Sims, bilgisayarla tanışınca... O yüzden yeri bende ayrıdır bu serinin.
Sims 4 ise serinin en güzel oyunu kesinlikle değil, ama büyük keyifle oynanabilecek bolca DLC içeren (maalesef fiyatlar yüksek) oldukça detaylı bir oyun.
4. oyunu kesinlikle tavsiye ediyorum. Can sıkıntısına birebir; ama, dikkat edin. Kendinizi biraz kaptırırsanız bağımlısı olabilirsiniz özellikle simülasyon, inşa, estetik tasarımlar yapma vb. şeyleri seviyorsanız... 2. oyunun bağımlısıydım...