The Midnight Walk Review (Hykrume)
Oyunun sanat tasarımı, şu ana kadar oynadığım oyunların hepsinden çok daha etkileyici... Oyunu ilk gördüğüm anda çok hoşuma gitmişti lakin vr üstüne yapılmış bi oyun olduğunu görünce başta bi çekindim. Lakin bi şans verip oynamak istedim. Gördüm ki flatscreen'de de çok güzel oynanabiliyor. Oyun zaten yürüme simülatörü tarzında, fakat atmosferi o kadar etkileyici ki yürürken, başka oyunlarda yaptığınız görevlerden çok daha güzel vakit geçireceksiniz -şahsen benim için öyleydi-.
Oyun Tim Burton'ın sanat tasarımdan çokça etkilenmiş. Resmen geniş bi "Nightmare Before Christmas" dünyasında yolculuk ediyorsunuz. Bu oyun Little Nightmares, Undertale, Ori gibi dünyaları beğenmiş insanlar için bir hazine resmen. Oyun ayrıca Dark Souls'un hikayesine de benziyor bi tık, ateşi geri getirmeye çalışıyorsunuz :D Oyunun hikayesi, spoiller vermeden bahsetmek gerekirse:
"The Midnight Walk", güneşin yok olduğu, sürekli geceye mahkûm kalmış bir dünyada geçiyor. İnsanların yavaş yavaş kaybolduğu, uygarlığın izlerinin silinmeye başladığı, karanlık bir evren.
Garip köylerden tut çürümüş ormanlara, sisle boğulmuş tarlalardan, bataklıklara kadar uzanan farklı atmosferik bölümlerle ilerliyor. Her bölüm, karanlığın farklı bir yüzünü gösteriyor.
Çökmüş toplumları, nesli tükenmiş, yeni hüküm süren yaratıkları, geçmişin yankılarını deniz kabuğu makinesi gibi bir şeyden dinlerken, bazı topladığımız filmleri daha sonra edindiğimiz yürüyen evimizde izleyip, notları okuyarak evrene daha hakim olabiliyor, çok daha fazla içine düşüp etkilenebiliyoruz.
İç içe geçmiş yollar ve çökmüş yapılarda, insan olmayan varlıklar kol geziyor. Kimisi şekilsiz ve uzaktan fısıldayan, kimisi ise eski inançların ya da bastırılmış korkuların cisimleşmiş hali gibi.
Yapay zekanın sanatın yerini tutmaya çalıştığı, her bir parçayı daha da ruhsuzlaştırdığı bu zamanda, bu oyun ilaç gibi.
Steam dolara geçtiğinden beri çok nadiren oyun almış biri olarak kendime engel olamadım. 17 dolar benim üç dört gün kendimi geçindirme param. Oyunu iki chapter oynadım ve iki chapter kaldı; keşke ekonomimiz 'bu kadar' kötü olmasaydı da beni kalbimden etkilemiş, dünyasını merak ettirmiş, içimi ısıtmış şu oyunu "acaba kalan chapterları offline oynayıp iade mi etsem?" diye düşünmeseydim.