The Evil Within 2 Review (Ortak)
İlginç ve tuhaf oyunun güzel devam oyunu. Birinci oyunda ne kadar sinirimi bozan veya ne kadar eksik duyduğum şeyler varsa bu devam oyunu, her şeyi fazlasıyla iyi gidermeyi başarmış. Birkaç istisna hariç tabii. Oyunda ilk oyunda bile olmayan çok fazla hata vardı, ancak ilk oyunun o bütün Bethesda oyunları tarzından çıkıp Japon korku kültürüne girmesi bana tam puanlar verdirdi. Önceki oyunda saçma olan her şey burada daha eli yüzü düzgün bir şekilde yedirilmiş diye düşünüyorum. Ayrıca böyle güzel bir oyunun günümüzde bile çoğu kişi tarafından konuşulmaması beni sinir eden sebeplerden biridir.
Hikayemiz ilk oyunun 3 yıl sonrasında geçmektedir. Önceki oyunda gerçekleşen olaylardan dolayı emekliye ayrılmaya karar veren Sebastian'ın yangında küçük kızını kaybetmesiyle başlamaktadır. Kızını kaybeden Sebastian, kendini barlara vermiş ve içkinin batağına düşmüştür. Barda içki içtiği esnada yanına önceki oyundan bildiğimiz Juli Kidman gelir, kızının aslında ölmediğini söyler. Sadece Stem'in oluşturdukları yapay dünya için onu çekirdek olarak kullandıkları ortaya çıkar. Ardından isteği dışında Stem merkezine getirilen Sebastian, küçük kızını bulmak için oluşturulan dünyaya girer ve ikinci bir sefere yol açar. Bu oyunun hikayesi bence önceki oyunun hikayesine göre daha açıklayıcı. Önceki oyunda hikaye tamamen karışık ve saçmalıktan ibaretti, Ruvik'in dünyasında olduğumuzu bile finaldeki sahnede öğreniyorduk. Ayrıca ana karakterimizin ve yardımcı karakterlerin hikayesine inilmesi derinlik katmış oyuna. Önceki oyunda hikaye olarak güzeldi evet ama önümüze boyu iki metre olan Boss koyup habire savaşmamızı isteyen cinsten bir hikayeydi, neredeyse hiçbirinin elle tutulur bir hikayesi bile yoktu. İkinci oyundaki kötüler öz, daha derin ve bir hikayeye sahipler. Önceki oyunda sadece Laura isimli kötü karakterin bir hikayesi vardı, o da Ruvik'in kardeşi olmasıydı. Birinci oyuna göre hikayeyi beğendim diyebilirim.
Oynanış yönünden çektiğim eziyetleri düzelttikleri için çok teşekkür ederim öncelikle geliştirici ekibe. Ulan yürürken kamera sallanması gibi saçma bir şey olabilir mi anlamadım. Ayrıca önceki oyunda olan o sinir bozucu ekranı düzeltip adam akıllı bir şekilde oynamamızı sağladıkları içinde teşekkür ederim. Fakat güzel bir iş başarmanıza rağmen oyundaki hataları düzeltmemişsiniz. Bir nesne ile temas ederken veya bir yerden atlarken duvara sıkışıp duruyordum, bunlar amatör firmaların ve geliştiricilerin hataları oluyor genelde. Dikkat etmeleri gerekirdi fakat hatasıyla birlikte bile güzel bir oyun. Grafiklerin yeni bir oyun motoru ile birlikte yapılıp oyuncuya sunulması güzel hissettirmiş, önceki oyun resmen grafik ve canlılık olarak ölüydü. Grafiklerin böyle canlı olması güzel olmuş. Zorluk olarak gerçekten çok çaresiziz bu oyunda, birinci oyundan bile. Mermi bulmak gerçekten zor ve ölü insanlar o kadar güçlü ki ilk dört saatimde oyunu bırakmayı bile düşünmüştüm. Nişangah almaya değinmeyeceğim bile çünkü sinirlerim bozuluyor. Oyunun böyle zor yapılması zor seven insanlar için güzel olsa da benim gibi sinirli insanlar için sistem parçalatabilir.
Seriye yeni girmiş birisi olarak üçüncü oyunu merakla bekliyorum. Eğer üçüncü oyun gelecekse baş düşmanımız Ruvik olmalı, bir yolunu bulup tekrardan üçüncü oyuna yedirmeliler. Stem ile veya Juli Kidman'ın maceraları ile olacak işler değil.