The Elder Scrolls V: Skyrim - Special Edition Review (Sherlock Holmes)
Oyun basını özellikle de Türk oyun basını bir çok oyunu abartır. İncelemeyi yapan kişi oyunla nostaljik bir bağ kurduysa oyunu daha çok abartır. Ama en önemlisi her şeyi ile abartır. Bu oyun da fazla abartıldı. Ben de bir çöp daha övülüyo kesin dedim ve g*t oldum. İlk defa bir oyun anlatıldığı gibi çıktı. Tabi bu benim kişiliğimle ilgili de olabilir. Ama oyunun dünyası gerçekten çok iyi. Oyun bir şekilde seni içine çekiyo. Bir npcden görev alıp onun seni nereye götüreceğini bilmeden yaptığın görevler, vermen gereken kararlar (doğru veya yanlış yok oyunda), kesmen gereken bir sürü yaratık var. Harita başlangıçta minnacık ve en fazla ne kadar genişleyebilir ki dediğim anda burada da g*t oldum. Genel harita hiç bir zaman ben daha da büyüğüm demiyo ama uzaklara gitmem gereken bir görev karşıma çıktığında haritanın büyüklüğü karşısında hayran kaldım. Evet harita bu kadar büyük ama kendini tekrarlayan içerikler bile değiştirilerek önüme sunuluyo. Yani zindandan 100 tane varsa her biri diğerinden farklı. Bir de şu da olsaydı dediğim bir şey oyunda mutlaka mekaniksel anlamda var. Mesela neden 2 elimle aynı anda aynı büyüyü etkinleştiremiyorum mu dedin? Etkinleştirebilirsin. Ya da farklı kombolar mı çıkarmak istiyosun çıkartabilirsin. Bir elinde kılıç bir elinde büyü mü olsun istedin yapabilirsin. Bu sadece kombat çeşitliliği. Bunun dışında giydiğin kıyafetten taktığın takıya kadar bir çok şey oyunanışı etkiliyo. Eğer bunlar az geliyo ve istediğin şeyi bulamıyosan sen çok fazla şey istiyosundur. Burada da modlar devreye giriyo sanırım. Bu kadar özgürce modlanan çok az oyun var ve en iyisi bu oyun. Grafik anlamında genel oyun çok güzel gözüküyo. Gün döngüsü bütün oyun için geçerli. Yani gittiğim bir demirci eğer çalışma saatleri içerisinde değilse o zaman o demirciyi bulamıyorum. Sinir bozucu olduğunu düşünüyo olabilirsin ama bana eğlenceli geldi. Oyunun içinde gerçekten yaşayan bir dünya ve o dünyada yaşayan tonlarca canlı var. Ucubeler, elfler, insanlar, vampirler, periler, büyülü yaratıklar. Açık dünya kavramının hakkını veren bir oyun. Bir de bu oyunun müziklerinin mükemmel olduğunu biliyo muydunuz. Özellikle Skyrim 10th Anniversary Concert videosunu izlemenizi öneririm. Orada çok iyi performans sergilemişler.
Bu kadar sevdiğim bir oyunda beğenmediğim hiç mi bir şey yok tabi ki de var.
1. Oyun bütün olarak muazzam gözükse de tıpkı bir fotoğraf gibi yakınlaştıkça pikselleşiyo. Yani oyunun görsel kalitesi düşüyo.
2. Yükleme ekranı her yerde var. Bir hana, bir saraya, bir mağaraya bir höyüğe, bir odaya veya bir kaleye giriyo olmam fark etmiyo girip çıkarken sürekli yükleme ekranı var.
3. Bu oyunda ayı ve büyük örümcek gibi kesilemeyen şeyler var. Tabi ilerleyen zamanlarda ne olur orasını bilemem daha 16 leveldeyim. Ama o yüksek dağa çıkmak için ebem ağlıyo. Sonra yolda karşılaştığım bir ayı bütün yolu tekrar dolaşmama neden oluyo.
4. Otomatik save oyunda çok az bu yüzden oyunda sürekli hızlı save almak gerekli.
100/96 puan.