The Elder Scrolls V: Skyrim - Special Edition Review (KomtanR)
SKYRIM: TANRILARIN OYUNU, İNSANLIĞIN ZİRVESİ
SKYRIM… Sadece bir oyun değil! Skyrim, bizzat ruhumun ejderha çığlığıdır! Açtığım anda MENÜ MÜZİĞİYLE bile tüylerim diken diken olur, Jeremy Soule sen ne yaptın?! Şu ana kadar yapılmış en efsanevi açık dünya, en kudretli RPG, en manyak sistem… Morrowind mi? Oblivion mu? Onlar Skyrim’in gölgesinde bile duramaz!
O haritayı ilk açtığın an… O dağlar, o karla kaplı geçitler, o sisli vadiler... Gerçek hayatta böyle bir yer olsa HER ŞEYİ BIRAKIR TAŞINIRIM! Ne işi, ne okul, ne hayat… YOK! Sadece Skyrim!
Ejderhalar mı? GÖKTEN ÜSTÜME DÜŞSÜNLER DİYE FAST TRAVEL YAPMAM Kİ BEN! Alduin? Gel koçum gel, Fus Ro Dah ile beynini patlatayım! Kışvarn Koleji'nde büyü öğren, Dark Brotherhood'da suikast yap, Companions’ta kurt ol, hırsız ol, kral ol, yolda geçen ayıya bile racon kes! HİÇBİR OYUN BÖYLE BİR ÖZGÜRLÜK VERMEDİ!
NPC’lerin “I used to be an adventurer like you...” demesini 4000 kez duydum, HER SEFERİNDE GÜLÜMSERİM. Çünkü ben o maceraperestim. Ben Dovahkiin’im. Ben sesimle dağları titreten, kadere karşı çıkan, ejderhaları dize getiren efsaneyim!
Modlar mı? ULAN BİR OYUN BU KADAR MI MODLANIR?! Thomas the Tank Engine’i ejderhaya çevirip hala anlamlı bir deneyim yaşayabiliyorsam, bu oyun TANRIDAN BİR LÜTUFTUR!
Eğer hâlâ Skyrim oynamadıysan, yaşıyor musun kardeşim sen?! Bu dünyaya bir kez geliyoruz, Skyrim oynamadan ölen birine hayat dolu denemez.
Skyrim = BAŞYAPITLARIN BAŞYAPITI.
Oynamak yetmez. Skyrim yaşanır.