logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-The Case of the Golden Idol

Saturday, May 4, 2024 11:23:26 PM

The Case of the Golden Idol Review (Pia🍒)

"whodunit" içerikli yapımları hep sevmişimdir (bu kavramın tam anlamıyla güzel türkçemize geçmiş bir karşılığı varsa bilmiyorum kusura bakmayın). bu yapım da aynı sebepten çok uzun bir süredir istek listemdeydi hatta demosunu oynayıp çok beğenmiştim. şu aralar indirimde uygun bir fiyata satıldığı için aldım.

genel olarak vakalardaki insanların kimliklerini tespit edip kimin ne yaptığını bulmaya çalıştığımız için "return of the obra dinn" oyununa benzediği söylenmiş. evet öyle diyebiliriz, mantıkları benziyor. fakat burada sevdiğim şey; arka plandaki görselliğin rengi ile karakterlerin, nesnelerin vs. farklı renklerde olması. maalesef ki return of the obra dinn'de her şey aynı renk olduğu için kimin kim olduğunu anlama konusunda aşırı sıkıntı çekmiştim. hayatımda okuduğum ilk manga deneyimini anımsatmıştı (tam bir hayal kırıklığıydı, o yüzden ilk olmasına ilaveten son deneyimim olmuştu). ama burda insan gibi farklı farklı renkler kullanılmış, ayırt etmesi daha kolaydı, o yüzden daha çok sevdim.

konusu kısaca şöyle; olağanüstü güçlere sahip altın bir heykelciğin çalınmasının ardından buna sahip olan her insanın başına gelen birbirinden ibret verici ( samanyolu tv'ye selamlar :D ) olayları çözüyoruz. insanların sahip olduğu nesnelerden, taşıdıkları mektuplardan, diyaloglardan vs. çıkarımlar yapıp kimin kim olduğunu anlamak, suçu kimin işlediğini anlamaya çalışmak gerçekten çok zevkliydi. bulmacaların zorluğu da ufaktan ufaktan artıyordu fakat bu durum canımı hiç sıkmıyordu, aksine bunu beyin gücüme karşı bir challenge olarak algılayıp epey bir zevk almıştım...
ta ki dizime ok yiyene kadar. ^^ evet, maalesef sekizinci vakanın ardından bence işler inanılmaz bir şekilde karmaşık ve takip etmesi zor hale gelmeye başlıyor. dikkatinizi tekrar ilk paragrafa çekmek istiyorum, bu tür gizem ve dedektiflik oyunlarını çok sevdiğimi belirtmiştim ya hani; oraya. heh... o dokuzuncu vakada eğlenmekten uzaklaşıp o kadar sıkıldım ki, mental enerjimi geri kazanabilmek için alt tab atıp twitter'da no context yemeksepeti hesabının tweetlerini okumaya başladım (yaklaşık 1 buçuk saatim öyle geçti, oynama sürem o yüzden tam olarak gerçeği yansıtmıyor).

yani, neden o kadar kastınız ki sonlara doğru?.. her şey çok daha güzel olabilirdi bu kadar suyunu çıkarmamış olsaydınız. ama hakkınızı da yemek istemem, o noktaya kadar çok keyif alarak oynadım. nihayetinde biraz ufak üzüntüler olsa da pişman olmadığım bir deneyim oldu.

bir puanlama yapmak gerekirse 8.5 / 10 diyebilirim. en azından anlamsızca vöö vöö diye sağa sola ateş etmeli değil de ipuçları toplayıp kafa çalıştırmaya dayalı bir oyun, sırf bu yüzden bile sevdim. aynı türe ilgi duyan insanların da sevebileceğini düşünüyorum. ama okumaktan sıkılan veya dikkatini uzun süre toplayamayan insanlara göre değil (tabii geliştirmek için deneyeceğim derseniz o ayrı).
//
Edit: 9. vakada cidden çok sıkıldıktan sonra yazmıştım bu yazıyı, bitirip 10'a geçince 10'u bayağı beğendim. Yalan dolanla uğraşmaktansa dosyalarda kim suçlu, kim kaç puan eksi yemiş onları hesaplamak daha eğlenceli geldi. 11. ve son vaka ise bayağı bir detaylı ve en baştan en sona kadar her vakaya göz atabiliyorsunuz (eğer gerek duyarsanız hatırlatıcı olabilmesi için). Olaylar çok güzel bağlandı, sonu da ummadığım epey şaşırtıcı bir şekilde bitti. O yüzden başlangıçta böyle bir niyetim olmamasına rağmen şimdi dlc'leri almaya gidiyorum :d Main story'nin ardından hemen gidip de dlc'yi alma isteği uyandırabiliyorsa bi oyun, bence epey başarılıdır ♥