Sunset Overdrive Review (Allen Skywalker)
Sunset Overdrive, baştan sona enerjisi hiç düşmeyen, özgün tarzıyla kendini hemen belli eden bir oyun. İlk bakışta rengârenk görselliği ve uçuk karakter tasarımlarıyla dikkat çekiyor, ancak asıl gücünü oynanış dinamiklerinden alıyor.
Oyunun en güçlü yanı kesinlikle hareket sistemleri. Sürekli zıplamak, duvarlardan sekmek, kablolar üzerinde kaymak ve düşmanları bu tempoyla alt etmek hem keyifli hem de tatmin edici. Bu dinamik yapı, klasik TPS (üçüncü şahıs nişancı) formülünün dışına çıkıyor ve oyuncuyu aktif olmaya zorluyor. Savaşırken sabit durmak neredeyse hiç yok; oyun sizi devamlı hareket halinde olmaya teşvik ediyor ve bu da oynanışı monotonluktan kurtarıyor.
Silah çeşitliliği ve bu silahların tasarımları da oyunun mizahi tonuyla birebir uyumlu. Ciddi olmaya çalışmayan, hatta ciddiyeti yerle bir eden bir evrende geçen bir hikâyede, oyuncunun eline tutuşturulan her silah kendi çapında birer karakter gibi hissettiriyor. Yaratıcılık anlamında kesinlikle takdiri hak ediyor.
Müzikler ve ses tasarımı da oyunun temposunu destekleyecek şekilde çok iyi seçilmiş. Punk rock tonlar, hızlı tempolu parçalar, çevresel sesler… Her şey genel atmosferi tamamlıyor. Görsel ve işitsel tasarım bir araya geldiğinde ortaya stil sahibi, unutulmaz bir deneyim çıkıyor.
Hikâye kısmı biraz daha hafif ve esprili bir dille ilerliyor. Derin bir anlatım arayanlar için belki yeterli olmayabilir ama bu oyunun amacı da bu değil. Sunset Overdrive, kendini fazla ciddiye almayan ama oyuncusuna saygı gösteren bir yapım. Mizah anlayışı yer yer absürde kaçsa da genel olarak eğlenceli ve oyun dünyasında sık rastlanmayan bir hava yakalıyor.
Sunset Overdrive, tempolu oynanışa, güçlü stilize bir atmosfere ve yaratıcı içeriğe sahip farklı bir aksiyon oyunu arayan herkes için kesinlikle göz atılması gereken bir yapım. Özellikle klasik TPS kalıplarından sıkıldıysanız, bu oyun size ilaç gibi gelecektir.