Spec Ops: The Line Review (Rex)
İlk çıktığı zaman oynamak isterdim. 12 sene geçmesine rağmen hala görselleri zevk veriyor. Ambiyans, ışıklandırma, müzikler ve filmleri aratmayan senaryosu cidden güzel. Lakin mekanikler o kadar tekrar edici ve yorucu ki başladıktan kaç ay sonra bitirdim hatırlamıyorum. Oynanış ve bazen bölümler tekrara düşüyor. Koş, sipere yerleş, aim almaya çalış (cidden yorucu), ilerle. Sürekli siper-aim çok tekrara düşüyor. Sonlara doğru hem yeni düşmanlar hem hikayenin anlatım şekli biraz daha iyileşti ve oyunu hadi devam edeyim tarzında beni motive etti. Mola vere vere oynamak zorunda kaldım. Etkileyici bir son kısmı var. İlk 3-4 bölümden sonra kafamda acaba böyle mi veya hikaye böyle olsa nasıl olur diye düşündüm. Spoilerlamışım kendimi bir nevi ama zaten birden fazla sonu var. O zamanlar rol yapma oyunları dışında bu tarz bir şey çok yoktu sanırım. Cidden güzel düşünülmüş. Aksiyonu bol bazen cidden cephede gibiydi, başımı kaldıramadığım anlar oluyor ve atmosferin büyüsüne kapılıyordum. Maalesef vuruş hissiyatı aynı şekilde beni uzaklaştırdı. Bunun dışında cidden hikaye ve görsel olarak o dönem oynasam öve öve bitiremezdim. Mouse hassasiyetini oyun içinden azaltarak birazcık daha akıcı oynamıştım. 3 kişinin bir tabura karşı gizlilik kullanmadan bu kadar rahat ilerlemesi saçmaydı ama özel harekat ekibiyiz biz, normal.