Sniper Elite 4 Review (antoninartaud)
Daha fazla inceleme için Steam Küratör Sayfama bakabilirsiniz.
Kendi türünde klasikleşmiş bir seri
Sniper Elite serisi, Keskin Nişancı oyunları içerisinde klasikleşmiş bir seri. Serinin vaad ettiği şey çok basit. 2. Dünya Savaşında bir keskin nişancı olarak Nazi avlamak. Er Ryan'ı Kurtarmak filmini izleyenler hatırlayacaktır. Daniel Jackson isimli bir Sniper abimiz vardır. Bu abi her atışı öncesi haçını öper sonra da ıskalamadan, mesafe dinlemeden hedefini indirir. İşte Sniper Elite'te de kontrolümüze verilen Karl tam olarak böyle bir abi. Haç öpme kısmını çıkarın, kötü bir mizah ekleyin baş karakterimiz bu.
Aynı Oynanış Formülü Farklı Lokasyon
Hem bu türde az sayıda oyun olması hem de vuruş hissiyatı, X-Ray death cam gibi unsurlarla Sniper Elite hayli fazla kişi tarafından sevilen bir seri. Bu nedenle çıkan her oyun hemen hemen aynı mekaniklerle farklı lokasyonlarda geçiyor. Almanya, Afrika derken bu sefer istikamet İtalya. Oyun, oynanış olarak ne Sniper Elite 2'den ne de 3'ten çok da farklı bir şey sunmuyor. Vuruş hissiyatı yine güzel, X-Ray olayı yine başarılı. Ancak açık bir Sniper Elite 3 kopyası beklerken, hikaye anlamında geliştirmeler, farklılıklar olduğunu görmek beni mutlu etti.
Oyunun hikayesi yine öncekiler gibi klişe. Nazilerin gizli bir planı var ve buna engel olmaya çalışıyoruz. Ne var ki oyuna eklenen, bölüm başlarında iletişime geçebildiğimiz NPC'ler, İtalya'da savaş veren Partizanlar hatta Müttefik devletlerin Nazi bilimadamlarını kendi çıkarları için kullanması gibi hususların oyun hikayesi içinde anlatılması gelecek Sniper Elite oyunları adına ümit verici. WW2'ye dair her materyale bayılan birisi olarak hikaye kesinlikle hala fazla klişe ancak bir iki noktada, sadece bölüm başlarında konuştuğumuz yan karakterlerle kurulan etkileşim Sniper Elite 5'te daha hikaye odaklı bir oyun görebileceğimizin sinyallerini verdi.
Savaşa dair düşündüren detaylar
Oyun boyunca Karl ile pek çok "Nazi" avlıyoruz. Hatta önceki oyunlarda olduğu gibi "Target Führer" DLC'si ile oyun size Hitler'i öldürme imkanı veriyor. Ancak oyun bu kadar vahşetin içinde çok enteresan bir şekilde "Savaşın kötülüğü" üzerine basit ama düşündürücü bir uygulama koyuyor. Oyun boyunca bölümlerde bulabileceğiniz mektuplar vs. var. Bunların bir kısmı "Eve gönderilen" "Evden gelen" mektuplar. Öldürdüğünüz, kimi sıradan Nazi askerlerinin, savaş öncesi normal hayatları olduğunu görmek insanı epey düşündürüyor. Hele bir de dürbünle etiketlediğiniz düşmanlarla ilgili çıkan kısa bilgiler var ki, saf aksiyon olan bir oyunda beni epey düşünmeye itti. Örneğin bir Nazi askeri işaretlediniz adı Hans. Hans ile ilgili şu yazı baya baya tetiği çekip çekmeme konusunda kararsızlık yaşatabilir: "Kız arkadaşını etkilemek için Hitler Gençliğine üye oldu".
Tam keyif için gizlilik şart
Gizlilik oyunlarını sevmeyen birisi olarak bu oyunda gizliliğin, oyunun keyfini çıkarmada önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum. Oyun size gizliliği dayatmıyor. İster yardıra yardıra gidin, ister gizlice ilerleyin. Oyun size herkesi öldürme zorunluluğu da vermiyor. Bu gizlilik sayesinde Kız arkadaşını etkilemek için Hitler Gençliğine katılan ve bir anda kendini savaşta bulan Hans'ı bağışlayabilirsiniz.
Tam bir Guilty Pleasure Oyunu
Oyuna neden bu kadar saat harcadığımı kendime sorduğumda bu oyundan keyif aldığımı itiraf etmekten korktuğumu, bu oyunun benim için bir "guilty pleasure" olduğunu fark ettim. Basit hikayesi olan, önceki oyunlarla hemen hemen aynı mekaniklere sahip olan bu oyun bir şekilde kendini oynatıyor. İtalya manzaraları şahane mesela. Yıkılmış Almanya ve Kurak Afrika çevresinden sonra, savaşla tezat oluşturacak bir şekilde capcanlı İtalya manzaraları oyuna müthiş bir hava katmış. Çok az etkileşime geçebildiğimiz bir kaç NPC de çok başarılıydı. Yani oyun boyunca belki toplam 2-3 dakika ara sahnelerde gördüğümüz bu NPC'lerle bir hikaye izleği olmaması üzüyor beni. Bunun dışında denebilecek fazla şey yok. Tek bir kişi olarak koca Nazi üstlerini yok ediyoruz eyvallah da yapay zeka bu kadar saçma olmasaymış demek gerekiyor ek olarak.
Artılar
+ Önceki Sniper Elite oyunlarındaki iyi mekaniklerin korunması.
+ Ucundan ve klişe de olsa yan hikayecikler.
+ Şahane İtalya Manzaraları.
+ İnce Savaş Karşıtı Mesajlar
Eksiler
- Yapay Zeka.
- Hikaye İtalya'da geçmesine rağmen, Mussolini'ye dair 1-2 küçük atıf dışında hiç bir şey olmaması.
- Oyun tekrar ve tekrar oynansın diye zor, grinding gerektiren başarımlar.
- Bize görevleri veren Amerikalı Weaver. Yani bu kadar kötü (ses, konuşma, mimik, hareketler) ve amaçsız bir NPC başka oyunda yoktur herhalde.
Puan : 7/10