logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Silent Hill 2

Tuesday, October 15, 2024 1:18:50 PM

Silent Hill 2 Review (Rollowos)

"For Me, It's Always Like This."
Silent Hill Tanrı'nın mükemmel cennet ve cehennemine bir alegori, en azından ikinci oyunda. Bu benim için böyle. İnsan psikolojisinin dibi görünmeyen bir delik olduğunun en güzel eserlerinden. Seneler sonra yeniden bu noktadayım. Hayata karşı olan bakış açımın kırılma noktalarından bir tanesi. İleride yaşanacak diğer noktaları bilmesem de, yaşananlar arasında en kıymetlilerindendi bu nokta.
Elbette nostalji ve duygusallık güçlü bir faktör bu puanda, bunu inkâr etmenin manası yok. Hayatta ne kadar uğraşırsanız uğraşın, objektif olmak imkânsız olan şeylerden bir tanesi. Ama yine de beklediğimden çok daha fazla mutlu olup oynarken zevk aldığım ve eklenen yeni detaylarda, ilk zamanki gibi kaybolduğum bir yeniden yapımı oynadığım için kelimeler şu an benim için yeterli değil. Ne kadar anlatsam da kimsenin anlamasını beklemiyorum, çünkü bu oyun da Silent Hill'in kendisi gibi yalnızca kişisel bir deneyim.
İşin biraz daha iç dünyasından çıkıp dış tarafına gelirsek, Bloober Team, Team Silent'ı, zamanında o ekibin içerisinde bulunan kişiler ile de beraber çalışarak, özümsemiş ve onların kafa yapısına ulaşmak için uğraşmış. Bunu cidden görmek mümkün. Yamaoka'nın müzik ve ses dizaynı ile Ito'nun ara sahne ve yaratık dizaynlarında, geliştiriciler ile 2001'de olduğu gibi temas halinde bulunması, oyuna abarttığımı düşünecekler olsa bile, belki de bu abartıyı kanıtlayamayacağım seviyede bir fayda bırakmış. Bazı bölümler daha yoğun hale getirilerek uzatılmış, çatışma mekanikleri bir tane basit kaçınma tuşu ile bile farklı bir tat kazanmayı başarmış ve bazı kısımlar da context açısından kişiyi daha iyi atmosfere sokacak şekilde yeniden ele alınmış. Ama elbette oyuna kendinizi ne kadar kaptırıp incelemeye ve araştırmaya ne kadar meraklı olduğunuz bunun için doğrudan bir etken.
Rahatça "oynayın" veya "oynamayın" diyebileceğim bir oyun değil. Ne bu ne de 2001'de çıkmış olan orijinal oyun. Bu, bana kalırsa, "Silent Hill diye bir oyun vardı, bakayım da oynayayım." denilecek bir oyundan çok, hayatınızın bir aşamasında otantik bir şekilde karşınıza çıkınca başka boyuta ulaşan bir oyun. O yüzden de bu inceleme, bir incelemeden çok, sadece kendim için bir iç anlatım niteliğinde.
Yine de, mutluluk ve huzurdan, hüzün, anksiyete ve tiksintiye kadar çeşit çeşit duyguyu tek bir iş içerisinde yaşatabilen başka herhangi medya ürünü tüketmedim. Ve bu, bazılarının ilgisini çeker mi bilmiyorum ama bunu söylemek istedim yine de.
Bu tip şeylere inanmasam da umarım bu güzel remake, yeni dönemde gelecek olan Silent Hill'ler için de bir işaret, göz kırpma niteliğinde olur.