logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Sid Meier's Civilization IV: Complete Edition

Wednesday, September 21, 2022 10:34:13 AM

Sid Meier's Civilization IV: Complete Edition Review (Illmun)

Şimdi bu oyunun incelemesi biraz zor olucak.
Başlayalım.
Oyun bildiğimiz 4x strateji tipinde bir oyun.
İnsan egemenliğini tarihin başından itibaren, istediğimiz bir ulus ile simüle ediyoruz.
Her ulusun kendince bir takım özellikleri var,
Örneğin,
Amerika radyo merkezleri kurup, modern çağda normal savaş uçakları yerine P51 uçaklarını üretebiliyor,
İngiltere daha fazla gelir kazanmasını sağlayan limanlar kurabiliyor,
Osmanlı Yeniçeri üretip, Kapalı Çarşı kurabiliyor,
gibi gibi her ulusun kendine özgü özellikleri var.
Oyunu kazanmak için ise çeşitli yöntemler var,
Örneğin,
Hakimiyet zaferi, diğer 5 ulusun başkentini ele geçirmek şartıyla kazanılan bir zafer türü.
Bilim zaferi, uzaya üs kurmak ile mümkün olan bir zafer türü.
Kültürel zafer, kültür puanınızın diğer ulusları geçmesiyle kazanılan zafer türü.
Şeklinde bir kaç yöntem daha var.
Şimdi tabi strateji olunca iş, doğrudan savaş dinamiklerini merak ediyoruz.
Savaşlar tur bazlı oluyor. Bir biriminiz rakip birime uygun mesafede ise saldırı yapıyor. Tabi bu saldırıya karşılık kendisi de bir miktar hasar alıyor. Bunun önüne geçmek için doğru hedefe doğru birimle saldırmanız icap ediyor.
Bununla beraber her liderin bir takım ajandaları var. Mesela Fransa, istihbaratla ilgilenirken; Mısır, ordu gücüne büyük önem veriyor.
Şimdi gelelim biraz da işin kötü taraflarına,
Oyunun incelemesi zor dedim zira oyun yalnız başınıza oynayabileceğiniz bir oyun asla değil.
Şöyle ki,
Örneğin yukarıda Fransa'nın gizli ajanlara çok önem verdiğini söylemiştim. Bu birimi üretmek için hem teknolojik hem de kültürel anlamda ilerlemeniz gerekiyor. Ve bu ilerleme oyunun başında elde edebileceğiniz bir ilerleme kesinlikle değil. Ama gelin görün ki, oyunun başında eğer, Fransa ile tanışırsanız sizi, gizli ajanınız olmadığı için kınamaya başlıyor. Birincisi şu, nerden biliyorsun belki var ama senin haberin yok, sonuçta gizli ajan, ikincisi, sana ne. Benim gizli ajanımın olmaması senin onun işine gelmiyor mu. Ya da bir diğer husus, Norveç kralı, sizi oyunun başından itibaren, sürekli olarak, deniz kuvvetiniz zayıf diye kınıyor. Ama gelin görün ki sizin sahil şeridi olan şehriniz bile yok. Bununla beraber, kendisi bizi kınıyor donanmamız zayıf diye ama, kendisinin donanması bile yok.
Savaş dinamiklerine gelelim. Dünya tarihi, yoğunlukla savaşların ve savaşa sebebiyet veren olayların yaşandığı bir tarih denebilir. Gelin görün ki bu oyunda bu yok. Herkes muazzam bir barış içerisinde. Kimse lütfen, "Gılgamışa karşı, Kanuniye karşı oynadın mı?" demesin. Oynadım. Savaşmıyorlar. Arada bir savaş çıkarttıkları doğru. Ama bu savaşlar tamamen yersiz yere çıkarılan savaşlar oluyor. Bununla beraber, bu çıkarılan savaşların yüzde sekseninde,
Örneğin, Roma size savaş ilan ediyor, ama bilfiil saldırıda bulunmuyor bile. Olur da saldırı yaparsa, bu, olabilecek en aptal şekilde gerçekleşiyor. Örneğin, donanımlı bir mızraklı birliğinize atlı birlikle saldırıp kaybediyor. Ya da modern tank birliğinize 7 asır önceden kalma mızraklı birlikle saldırıyor.
Ve bunun yanında bu dünya barışı olayı artık can sıkıcı boyutta. Ya öyle salak bir yapay zeka ki, A ülkesi ile B ülkesi ittifak, ben B ülkesine saldırıyor A ülkesinin umrunda olmuyor.
Bir diğer örnek,
Bir oyunumda, oyunun başında Arabistan, Gılgamışın başkentini ele geçirdi. Ben de gidip başkenti Arabistanın elinden aldım ve Gılgamışa teslim ettim. Beklentim şu, Gılgamış bana bir minnet duyup, Arabistanla savaşa devam etsin.
Ama tam tersi, Gılgamış, onun başkentini Arabistanın elinden savaşarak aldığım için, beni savaş çığırtkanlığı ile suçlayıp Arabistanla gayet iyi ilişkiler kurdu. Ara sıra yapay zeka size, "Şu ulusa benle beraber saldırır mısın?" gibi absürt ve asla bir nedeni olmayan teklifle geliyor. Tamam diyorum, hiç olmazsa biraz aksiyon olur. Ama o da nesi, beni bu savaşa çağıran ulus, 5 tur sonra barış imzalayıp, beni, savaş çığırtkanlığı ile suçlamaya başlıyor.
Ya da bir başka örnek,
Tarihin başından bu yana bulunduğum kıtada, Aztek ve Norveç beni sürekli kınıyordu. Sürekli ama, hatta Aztek bayağı halkımı köle yapmaktan bahsediyordu. Dedim tamam, savaş çıkaralım o zaman bu kadar tehdit yeter. Adamlara dalıyorum, ikisinin ordusunu toplasan 2 tane sopalı askeri var. Ben adama jetlerle saldırıyorum. Bu nasıl bir yapay zeka ya? Dalga mı geçiyorsunuz.
Bu arada oyundaki yapay zeka asla Nükleer Bomba falan da kullanmıyor onu söylemek isterim. Aynı şekilde şehirlerinin çevresindeki yapıları yağmalayınca da dezavantaj almıyorlar.
Oyundaki ticari anlaşmaları da yapay zeka çok aptalca yapıyor. Ya ben, bana 4 5 tane lüks kaynağı 30 tur kiralamak karşılığında en güçlü 2. şehrimi isteyen yapay zeka gördüm ya.
Gerçekten inanılır facia değil bu oyunun yapay zekası.
Bu arada zorluğu arttırmak herhangi bir çare değil onu da söyleyeyim.
Oyunun zorluğunu arttırdığınız zaman, yapay zekanın askerleri güçleniyor. 5 vuruyorsa 10, 10 vuruyorsa 20 şeklinde hasar artışı alıyor. Ya da, normalde 5 kültür puanı kazanması gerekirken, 15 kültür puanı kazanıyor. Yani bildiğimiz hile yapıyor. Herhangi bir şekilde, daha taktiksel, daha akıllıca oynamıyor oyunu.
Gerçekten muazzam fikir, muazzam bir uygulama, ama korkunç, kabul edilemez bir yapay zeka ile mahvedilmiş bir oyun.
Arkadaşlarınız ile oynamak için alıyorsanız, daha iyisi yok diyebilirim. Ama eğer, tek başınıza sakin sakin oynamak istiyorsanız, yanından bile geçmeseniz daha iyi.
Epic Games oyunu bedava verdiğinde sade şekilde oynamıştım. Belki de yüzlerce saat. Şimdi Platinum Edition 50 liraya düşünce alıp bir deneyeyim dedim. Belki DLC ve eklenti paketleri sayesinde yapay zeka güçlenmiştir diye, ama en ufak değişim yok ne yazık ki.
Söylediğim gibi, 8 10 kişilik bir arkadaş grubu ile, inanılmaz keyifli olabilir. Ama yalnız başınıza asla.
İyi eğlenceler.