Shadow Tactics: Blades of the Shogun Review (siguneol)
Üniversiteye başladığım sene KYK yurdunda oynarım diye indirmiştim. Enis Cherryson Desperados övüyordu ve izlerken ağzımın suyu akmıştı doğrusu. Ama yurtta oynamayı denerken o hissiyatı alamamıştım. Oyunun daha en başında niyeyse kontroller karmaşık geldi, ilk defa bu türde bir şey oynuyordum. O anki keyifsizliğin de etkisi ile oyunu bilgisayardan kaldırdım ve uzun bir süre oyun kütüphanemde oynanacaklar listesinde durdu.
Bu sene yurda gitmeden önce birkaç oyun indireyim hem ilk haftada tadı çıkar dedim. GoW, AC Unity gibi oyunları indirirken (AC Unity bayıldım) gözüm bu oyuna çarptı. Neden tekrar denemeyeyim ki dedim. İyi ki indirmişim.
Bu sefer en az 2 saat başında oturacaksın ve oyunu anlamayı deneyeceksin dedim kendime. Oyunu tamamen anladığımı söyleyemem, ama yaşadığım en iyi oyun deneyimlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Oyunda 14. saatteyim ve 7. veya 8. bölüme geldim. Oyunu kolay modda oynadığım için tüm başarımları alamıyorum sanırım ama olsun. Çook keyifli bir deneyim benim için. Bitmesini hiç istemiyorum ama hikayeyi de acayip merak ediyorum. Her bir karakteri de ayrı seviyorum. Hayato'nun huysuzluğunu, Yuki'nin saflığını, Mugen'in saygısını ve görev aşkını, Aiko'nun cilveli sözlerini ve sniper Takumo ile onun evcil rakunu Kuma'yı uzun süre unutmayacağım.
Burada oyunun nelerini sevdiğimi veya nelerini sevmediğimi anlatıp siz okuyucuları bilgilendirmem gerekir normalde ama... Ben de ilk defa böyle bir şey yaşıyorum. Oyundaki en minik hareketin bile senin kontrolünde olması o kadarr güzel kii... Neyse, çok uzattım. Şu an en büyük pişmanlığım Desperados 3'ü almamak oldu, ama olsun. Alıp almamak arasında kalanlar, kesinlikle alınmaya fazlasıyla değer. Umarım herkes oynarken benim hissettiğim mutluluğu yaşar. Saygılar sevgiler...