Sekiro: Shadows Die Twice - GOTY Edition Review (Accursed Wise)
Daha önce hiçbir Souls oyunu oynamamış biri olarak Sekiro benim ilk souls-like deneyimim ve kesinlikle kolay bir başlangıç değildi. Pek çok yerde “Acaba bu oyunu bitiremeyecek miyim?” gibi umutsuz düşüncelere bile daldım. Ancak bu zorluk algısı oyunun en güzel yönü. Oyun, herhangi bir oyun olmanın çok ötesinde, başarısızlığın hayatın bir parçası olduğunu ve başarının yalnızca tekrar tekrar düşüp kalkarak elde edilebileceğini öğretiyor. Bunu yaşayarak ve tekrar tekrar meydan okuyarak öğreniyoruz. Oyunda her ölüş aslında bir ders. Düşmanınızın hareketlerini anlamaya çalışıyor, reflekslerinizi geliştiriyor ve sonunda nasıl galip geleceğinizi kavrıyorsunuz. Bu, yalnızca oyun içinde değil, gerçek hayatta da geçerli bir pratik.
Modern çağda dopamin artık kolay bir ödül. Mobil oyunlar, sosyal medya, kısa vadeli hazlar... Ancak Sekiro bu kolaylıkla erişilen tatmini alaşağı ediyor. Oyun size hiçbir şeyi bedavadan sunmuyor. Her başarı, önce sert bir çarpışma ve sonra sıkı bir çaba gerektiriyor. Bu süreç, beyninizin ödül mekanizmasını adeta yeniden şekillendiriyor. Kolayca elde edilen zevklerin size verdiği tatminin aslında ne kadar yüzeysel olduğunu fark ediyorsunuz. Beyninizdeki öğrenme süreçlerini yeniden inşa ediyor. Odaklanma, stratejik düşünme ve el-göz koordinasyonu gibi beceriler sürekli sınanıyor. Oyunun her bir bölümü zihinsel bir sınav gibi. "Ne kadar iyi adapte olabilirim? Hatalarımdan öğrenebilir miyim?" sorularına verdiğiniz her olumlu cevap, yalnızca oyunda değil, günlük hayatta da daha güçlü bir zihin yapısı geliştirmenize yardımcı oluyor.
Kolay ödül peşinde koşan oyunların sunduğu sahte tatminin aksine, Sekiro size gerçek başarının ne olduğunu gösteriyor. Bu oyunu oynamak, yalnızca eğlenceli bir deneyim değil, aynı zamanda zihinsel bir yolculuk. Evet, defalarca başarısız olacaksınız. Ancak sonunda gelen zafer, herhangi bir kolay ödülden çok daha değerli. Alacağınız dopamin çok daha fazla ve hak ettiği gibi emek verildiği için gerçek bir dopamin. Bu oyun sizi sinirlendirecek, hatta pes ettirecek. Ama devam ederseniz hem oyunda hem de kendi hayatınızda daha güçlü bir versiyonunuzu göreceksiniz.
Bu oyunu oynamayı düşünüyorsanız, bilin ki oynadığınıza kesinlikle değecek. Hiçbir şekilde tereddüt etmeyin. Isshin Ashina'nın dediği gibi: "Tereddüt yenilgidir!"