Saints Row: The Third Review (VoodoChilld)
GTA serisinin LSD bağımlısı kuzenidir Saints Row
Saints Row serisine ne zaman yeni bir oyun gelse, muadili GTA oyunuyla kıyaslanır ve üzerine çuval çuval bok atılır, GTA ile kıyaslanıp yerden yere vurulur. Gel gör ki elma ile armut kıyaslanmamalıdır.
GTA serisi "mafyacılık" "çetecilik" "gangsterlik" gibi meslek kollarının aslında özenilecek bir şey olmadığını, o dünyanın ne kadar karanlık, acımasız ve iğrenç bir yer olduğunu her oyununda özellikle vurgular. GTA serisi; kendini fazlasıyla ciddiye alan, anlatmak istediği bir derdi olan ve oynarken bazı kavramları düşünmenize sebebiyet veren bir seridir.
Saints Row ise GTA serisinin kafayı bulmuş, kendini asla ciddiye almayan, her fırsatta absürd, saçma sapan şakalar yapan, içinde gangsterlik temasının işlendiği ancak "gangsterlik" ile alakalın hiçbir şey anlatmayan, saçççma sapan aksiyon sekansları, amerikan mizahının kaliteli şakaları ile süslenmiş manyak bir yapım.
Özellikle SR3 oynarken karakterleri, hikayeyi, veyahut alt metni anlamaya çalışmanın hiçbir manası yok, çünkü oyunun herhangi bir alt metni veya anlatmak istediği bir şey yok. Dİldoyla insan öldürdüğünüz, Klozete dönüştüğünüz (gerçekten, bi bölümde klozete dönüşüyorsunuz), kutu kola kostümü giyip ahtapot fırlatan silahınızla şehre dehşet saçtığınız bi yapım.
Oyunun kafasına girebilirseniz çok eğlenirsiniz. Aradığınız şey "bana bir şeyler katsın" ise uzak durun