logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Ryse: Son of Rome

Tuesday, April 15, 2025 11:51:44 PM

Ryse: Son of Rome Review (Laos)

Ryse: Son of Rome çizgisel bir şekilde ilerleyen sinematik bir aksiyon oyunu. Şahsen bol bol keyif aldığım yer yer de sıkıldığım bir oyun oldu.

Öncelikle hikayeden başlayayım oyun barbar işgali altındaki Roma’da başlıyor. Ufak bir öğretici sekansından sonraysa oyun bize olayların nasıl evrildiğini, olayların en başından anlatmaya başlıyor. Ana karakterimiz Marius henüz yeni asker olup evine dönmüşken ailesi barbarlar tarafından gözlerinin önünde katlediliyor. Marius ise babasının cesedinin yanında intikam yemini ediyor ve 13. Lejyona katılıp Britanya’ya yol alıyor. Devamında dallanıp budaklanan bir intikam hikayesine şahitlik ediyoruz.

Hikaye oyunun güçlü olduğu tarafı kesinlikle. İnanması güç, şaşaalı bir senaryosu yok elbette ancak sahip olduğu sinematik kalite ile acayip bir sunum ortaya konulmuş piyasadaki birçok filmden daha iyi savaş ve yıkım sahneleri görebilmeniz mümkün. Ve genel anlamda sizi meraklandıracak unsurlar taşıyor diyebilirim.

Karakterlerimiz aslında fazlasıyla azlar ancak tasarım anlamında iyi bir iş çıkarıldığını düşünüyorum. Seslendirmeler çok iyi seviyelerde ve kesinlikle alkışı hak ediyorlar. Bu karakterlerle karşılaştığımız boss savaşları ise aslında gayet hoşlar. Özellikle son üç boss savaşını beğendiğimi söylemeliyim. Ki sanıyorum toplamda beş farklı boss savaşı bulunmakta.

Düşman çeşitliliğinin az olduğunu düşünüyorum. Yapay zekaları her ne kadar iyi olsalar da savaşlar pek keyifsiz geliyor. Özellikle çift kılıç kullanan düşmanlar her şeyden kaçınabiliyorlar arkalarında bir duvar olsa bile. Kendilerini ancak bloklayarak ya da ağır atak yaparak pataklayabiliyorsunuz.

Burada oynanış kısmına gelmek istiyorum. Oyunun oynanış olarak aslında iki kısmı mevcut biri karakterimiz Marius ile bireysel dövüştüğümüz sekanslar diğeri ise etrafımızdaki askerleri komuta ettiğimiz sekanslar. Ve bu sekanslar gayet iyi serptirilmiş ve tempo anlamında iyi bir iş çıkarılmış.

Bireysel dövüştüğümüz sekanslar bence pek iyi değiller. Oyunun kılıç kullanma mekanikleri de savunma ve kaçınma mekanikleri de bence ortalama seviyedeler. Tabii oyun bunu kırabilmek için her düşmana kullanabileceğiniz öldürme animasyonları eklemişler, başlarda çok keyif veren bu animasyonlar maalesef hiç çeşitli olmadığı için çok kısa bir sürede bayıyor. Komutanlık yaptığımız sekanslarda ise okçuları ve orduları belli bir noktaya yerleştirip bireysel dövüştüğümüz ya da askerlerin arasında toplu yürüyerek gelen okları bloklayıp okçuları alaşağı etmeye çalıştığımız bir oynanış söz konusu. Fazlasıyla basitler ancak çeşitlilik kattıklarını söylemek lazım.

Oyun tamamıyla çizgisel bir şekilde ilerliyor. Tam olarak yedi bölüme ayrılmış Roma’da ve Britanya’da, York’da oynayabiliyorsunuz. Şahsen ben çizgisel yapıdaki oyunları çok seviyorum çünkü bence yapımcılar oyunu tam olarak nasıl sunmak isterlerse öyle sunabiliyorlar. Ve oyun boyunca birçok farklı bölgede inanılmaz manzaralara rastlamak mümkün.

Oyunun müziklerini ve sanat tasarımını çok sevdiğimi belirtmek istiyorum. Aradan geçen 11 yıl sonra bile hala inanılmaz güzellikte grafiklere sahip bir oyun ve bulundurduğu sinematiklerin kalitesi karakterlerin mimikleri ve özenle tasarlanmış yapılarıyla kesinlikle inanılmaz gözüküyor bu yapım. Hatta spesifik olarak oyunun bir bölümünün Kolezyumda geçtiğini ve inanılmaz güzel gözüktüğünü söylemek istiyorum.

Özetleyecek olursam Ryse: Son of Rome müthiş grafiklere, harika bir sunuma, üst düzey sinematiklere ve iyi karakter tasarımlarına sahip fazlasıyla çizgisel bir yapım. Dövüş mekaniklerinin iyi olmadığını söylemek de pek haksızlık olmayacaktır. Çizgisel yapıda ilerleyen oyunları seviyorsanız kesinlikle bir şans vermelisiniz diye düşünüyorum.