RoboCop: Rogue City Review (Sverre)
Do the robot dance!
Robocop ilk bakışta "Bu oyun harbi iyi la" dedirtiyor. Vuruş hissiyatı, grafikleri (Unreal Engine 5 sağ olsun) ve Robocop’un o ikonik ağır adımları ile sizi hemen etkiliyor. Şehrin küçük bir kısmında dolaşıp millete yardım etmek, karakterinizi geliştirmek, neredeyse yenilmez hissetmek... İlk birkaç saat boyunca gerçekten çok güzel.
Oyun ilerledikçe, karşılaştığınız olaylar, yan görevleri düşününce genel olarak oyun sıkıcılaşıyor. Bunun nedeni, olan bitenin basit ve klişe olması. Tabii ki bu Robocop evreniyle uyumlu diyebilirsiniz, ama oynayan kişi olarak beni hiç içine çekmedi. Yan görevler bir süre sonra sıradan birer "git, vur, dön" döngüsüne dönüşüyor. Ana görevler desen, hikaye anlatımı fena değil, ama işte o kadar. Klişe bir hikaye, tahmin edilebilir olaylar... Tam bir "ben bunu biliyom la" hissiyatı veriyor.
Silah çeşitliliği güzel, düşmanları öldürmenin farklı yolları var, bu kısmı gerçekten hoş. Ama bu bile bir yerden sonra monotonlaşıyor. Şehrin açık dünyası da aynı şekilde: İlk başta heyecan verici, farklı şeyler görüp yan görevlerle oyalanıyorsunuz. Ama bir süre sonra her şey aynılaşmaya başlıyor.
Robocop benim için tam anlamıyla vasat bir FPS oyunu. Eğlenmek için "Gireyim iki adam vurayım" diyorsanız olabilir. Ama beklentileriniz varsa ve daha fazlasını umuyorsanız bir işe yaramaz. Ha tabii Robocop hayranıysanız keyif alırsınız orası kesin.