Persona 3 Reload Review (Adelpha)
Genel Puanım 9.1/10
Kategorik Puanlama
Müzikler 10/10: Oyunu bitirdikten sonra bir dünya müziğini spotify üzerinden dinlemek üzere kaydettirip kimisini zil sesi veya alarm sesi yaptıracak kalitede yapmışlar. Oyunu oynarken de bitirdikten sonra da açar açar dinlersiniz. Gayet başarılı olmuş.
Dünya Yapısı 8.5/10: Oyunun dünyası Tartarus ve normal dünya ile ikiye ayrılıyor. Tartarus için biraz sıkıcı olduğunu söyleyebilirim çünkü boş koridorlarda koşup gölge avlamaktan öteye gitmiyor. Normal dünya tasarımında da mekân sayısı biraz az gelebilir. Bazı dükkânlara oyun biterken bile giremiyoruz mesela. Oyunda kaldığımız yurt dahil 6 yere gidip gelebiliyoruz ve okul haricindekiler küçük yapıda. Okuldakiler de yapay şekilde engellenmiş veya ilerleyen aşamalarda açılacak şekilde tasarlanmış olduğundan kaliteyi baltalıyor.
Atmosfer 8.5/10: Apati sendromuna sahip insanların ilerledikçe artması ve bunu oyun içinde görebilmemiz gerçekten güzel düşünülmüş. Gece vakti dışarı çıkıp dolaşamadığımız için dolunay vakitlerini vermek istedikleri atmosferden sayarak değerlendirirsem kesinlikle tatmin edici olduğunu söyleyebilirim. Gün içinde genelde 2 aktivitede bulunabildiğimizden ve geceleri Tartarus dışında bir yere gidemediğimizden atmosferi biraz öldürüyorlar.
Oynanış 8 - 8.5/10: İlk persona oyunum olduğu için diğer persona oyunlarıyla kıyaslayamam ancak 5.oyunun oynanışına baktıktan sonra bu oyuna tekrar döndüğümde bir miktar geri kaldığını söyleyebilirim. Oyunu arkadaşım 81 saatte bitirdi fakat ben oynanıştan keyif aldığım için bir dünya grind yaparak 132 saatte bitirebildim. Evet, zaman zaman sıkıcı gelebiliyor ancak ortalama kalitede olduğu için rahatsız etmeyecektir. Ayrıca oyunun sıkıcı olduğunu belirten çok fazla arkadaşım vardı ve hepsinin oyun süresi 10-15 saatten öteye gitmiyordu. Oyunun zamanla açılan bir yapısı var ve o eşiği aşmadığınız sürece sıkıcı gelebilir. Sabrederseniz keyifli hâle gelecektir. Çünkü ilerleyen noktalarda bize sunulan Teürji sayesinde savaşlar tamamen keyifli hale geliyor ve sıradan savaşlara bile anlam katıyor. Oyunun ikinci ve son yarısında akşamları neredeyse yapacak hiçbir şey olmadığından ve bu sebepten oynanışı sıkıcılaştırdığından ötürü de biraz puan kıracağımı eklemek isterim. Çünkü oyun bizi akademik, cesaret ve cazibe gibi istatistikleri geliştirmek için yönlendirse de oyun sonunda bu istatistikler tamamen gelişeceği için içeriklerin anlamsızlaşmasına neden oluyor.
Hikâye 9/10: Ana hikâye olarak en sonda (özellikle final boss kısmında) anlatımsal olarak biraz yavan geldi açıkçası. Oyunun başlangıcı da direkt olarak bizi tabutlarla dolu bir yerde başlatıp hiçbir ekstra şey söylemeden oynamaya itmesi tıpkı Elden Ring'in başlangıcında yaşadıklarımız gibi sönük hissettirdi. Yan hikâye olarak bakarsak yapmaktan keyif aldığım için çoğu social link'i son noktaya getirebilmek için uğraştım ve çoğunun ilerleyişinden keyif aldığımı söyleyebilirim. Çünkü anlatmaya çalıştıkları küçük hikâyeler zaman ayırmaya değebilecek şekilde tasarlanmış. Son olarak bu oyunun son sahnesi çoğu oyunda aldığım finallerden daha anlamlıydı...
Karakterler 9/10: Yan karakter olarak Ay arkanasındaki Nozomi, Büyücü arkanasındaki Kenji, İmparator arkanasındaki Odagiri haricindekilerin her biri güzeldi. Karakterlerinin hem ana hikâye hem karakter hikâyeleri olarak gelişimini görebilmek çok iyi hissettirdi. Oyunda eksik olan bir şey varsa bir karakterle sosyal bağınızı sonuna kadar getirseniz bile normal oynayışta diyaloglarının değişmeyip olduğu gibi kalması olurdu sanırım. Zaman harcayıp efor sarf ederek sosyal bağı tamamlıyorsunuz ancak oyunun belirlediği metinleri kullanmanın dışına çıkamıyorlar.
Final 8.5- 9/10: Oyunun 2 finali var ve bir tanesi o kadar kötü ki... Bu kategorideki puanını düşürmeme neden olacak kadar kötü tasarlanmış vaziyette. Gerçek son yerine geçen son kafalarda biraz soru işareti bırakabilir ancak kesinlikle sonuna kadar tatmin edecektir. Oyundaki bazı karakterlerin bariz şekilde sizi yönlendirdiği "kötü son" ise tema olarak kötü olmasının haricinde gerçekten de kötü bir son.
Silah Çeşitliliği 9/10: İlerledikçe gerek Tartarus'ta düşürdüğünüz silahlar gerekse karakoldan aldığınız silahlar gerekse de antikacından özel birleşimlerle elde ettiğiniz silahları göz önünde bulundurursak içerik olarak zengin demek mümkün. Takıma aldığınız karakterleri de kullandıkları persona ve silaha göre değiştirebilirsiniz.
Fiyatlandırma 7.5 - 8/10: Tam fiyattan alınabilir ancak indirimli fiyattan alıp aldığınız dolar fiyatının 2-3 katı saat karşılığında oynayabilirsiniz. 49 dolara alıp 132 saat gömdüm, 35 küsür dolara alan arkadaşım 80 saat gömdü. Parasının karşılığını verecektir ancak tam fiyattan oyun alan biri değilseniz indirim beklemeniz daha mantıklı
Dil Desteği 9 - 9.5/10: Böylesine büyük çaplı bir oyunun Türkçe çıkması gerçekten çok güzel. Oyun boyunca sadece 6 yerde çeviri hatası gördüm ve onlar da anlaşılmayacak şeyler değildi. Dilden dile geçerken anlamını kaybeden kelime esprileri dışında çeviri için fazlasıyla iyi diyebilirim. Kötü diyenler neden kötü dediklerini kanıtlarıyla atamaz ancak çeviri tümüyle kötüymüş gibi laf ederler... Zaman zaman yerelleştirme tadında çevirileri de yok değil. O yüzden çeviriye laf edenleri ciddiye alıp oyuna şans vermemek gibi bir gaflete düşmeyin.
Düşman Çeşitliliği 8.5/10: Düşmanların ikna etme gibi bir şey söz konusu olmadığından direkt düşman olarak baktığınızda yeterli sayıda ve gereken çeşitlilikte çok sayıda düşmana sahip gibi duruyor. İkna etme, gizliden saldırma olayı da düzenlense bu düşman çeşitliliğinden sonuna kadar keyif alabilirdik.
Boss Kalitesi: 8.5 - 9/10 Dolunay boss'ları gerçekten tatmin ediciydi, oyunun Elizabeth ve final boss'u dışında çoğu boss'u iyi tasarlanmıştı. Hem görsel olarak tatmin eder hem de yeteneksel olarak sizi düşünmeye iter. Elizabeth bariz şekilde kesmeyin diye tasarlanmış gibi duruyor. Ölüm Meleği kesmek daha kolaydı... Final boss içinse görsel dizayn çok iyi olsa da hikâyeyi oraya yedirme şekillerinden ötürü keyif alamadım. Aynı sorunu Resident Evil 7 finalinde de yaşadım. Bir şeyleri anlatabilmek için boss'u oraya kukla olarak koymuşlar gibi hissettiğimden biraz yetersiz buldum.
Olumsuz Yorumlar
-Romantik ilişki kurabilmek için sosyal bağları getirip de son noktaya geldiğinizde gerçekten son noktaya gelmiş oluyorsunuz. Karakterlerin normal oynayışta o romantik ilişkiyi görmezden gelip normal bir npc gibi konuşması can sıkıcı. Romantizm yönünden siyah ekrana giren ara sahne ve Noel-Yılbaşı zamanı gelen 1 sahnesi dışında hiçbir ekstrası yok. Sürekli aynı ara sahneye girip duruyor ve diğer türlü de artısı olmadığından ciddi anlamda yetersiz hissettiriyor.
-Final boss tasarımında hikâyeyi bize sunma şekilleri çok gereksiz ve sıkıcı geldi.
-Elizabeth gibi karakterlerin boss fight'larının anlamsız şekilde zor tasarlanması. Anlıyorum nihai boss demesini ancak oyun sonu boss'undan da zor olmasın...
-Oyunun sonuna kadar giden 2.yarısı zaman zaman cidden sıkıcı hale geliyor. İstatistikler oyun bitmeye doğru sonda olduğundan akşamları yapacak hiçbir şey yok ve gidip rastgele şeylerle zaman atlamak zorunda kalıyoruz. Oyun, başlarda bizim ilerleyişimizi yavaşlatmak istercesine içerik bombardımanına tutabiliyorken oyun sonunda yapacak bir şeyiniz olmadığında içeriksel olarak bize daha az ara sahne sunması biraz sıkıyor. Çünkü hikâyesel olarak ilerlediğinizde okul tatili gibi şeyler yaşanıyor ve sosyal bağda tatil zamanı çoğu karakteri ilerletemediğinizden aktivitelerinizi ciddi anlamda sınırlandırıyor.