logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Ori and the Will of the Wisps

Tuesday, June 11, 2024 7:27:32 PM

Ori and the Will of the Wisps Review (Machinky)

oyunu şimdi bitirdim. 35,8 saat yazıyor ama orada kayıp bir zaman da söz konusu; yaklaşık olarak 17-18 saat sürdü benim bu oyundaki serüvenim. en fazla 8 saat sürecek bu oyuna harcadığım ilave ~10 saatlik bir süre var ortada. sebebi de şu: abi oyunda yol-yordam yok. oyun, birinci oyuna göre (blind forest) daha kolay (save sistemi ve çok çeşitli atlama skilleri, hit çeşitliliği vb.), ancak bu oyunda npcler ile sürekli bir iletişim halindeyiz. ulan on numara platform/puzzle oyuncusuyum. ömrüm, 2d olsun, 3d olsun fark etmez, el becerisi ve küçük çapta bulmaca isteyen oyunlar oynamakla geçmiş, fakat bu oyunda öyle bir an geliyor ki, bir tane npc ile kontakt kurmazsanız, ne bileyim, kapı açılmıyor, duvardaki ağlar çözülmüyor ya da deniz suyu seviyesi aşağı çekilmiyor vesaire. hayır, sanırsın çok iyi bir senaryosu var ve o npc ile kesin görüşülmeli, oyunun kaderini değiştirecek, kilit bir şey söyleyecek. o da yok. arkadaş, bana bir görev verilmişse ve ben görevimi yapmışsam, duvarı o an aç. oyun ilerlesin. ben neden görevi yaptıktan sonra bir de o görevle ilgilenen npc'den ''aferin'' almak zorunda bırakılıyorum? koca haritada, lan bu görevi bana hangi amına koyduğum evladı vermiş olabilir diye, mapteki bütün npcleri dolaştığım oldu. hatta öyleki, bazıları yan görevmiş, onları da yapmışım (haberim bile yok) ödüllerini almaya gitmemişim. ödülleri almak için o görevi veren npc'ye bile geri gidiyorsunuz, öyle bir oyun işte. çok sevdiğim bir tür, ama beni oyundan çok soğuttu. iki kere silip yükledim; ve bu oyunu tamamlamam gerekiyordu, çünkü bu benim en sevdiğim üç türden biri ve bunu tamamlamazsam, eksik kalırım buhranına kapılıp durdum.
bunların haricinde, eski save sistemi ''stratejik''ti. ori dendiği zaman, akılda birkaç şey canlanıyor. nedir bunlar? görsel şölen, 2d platform, kulağa iyi gelen müzikler, metroidvania, zor vs. özellikle son tür olan ''zor'', bu oyunda geçerliliğini yitirmiş durumda. bu oyun zor değil ki? ori and the blind forest zordu, evet. çünkü bir auto-save sistemi yoktu, enerjinle kendi save'ini stratejik bir alanda, doğru zamanda alman gerekiyordu falan fistandı. abi, canım 1 kalmış, kafamda hiç ''lan ölürsem?'' diye bir kaygı yok. çünkü her öldüğümde 2 adım ötemde, canım biraz daha ilerde olarak yeniden doğuyorum zaten, böyle saçma şey olur mu :D
kaldı ki, bu oyunda zor olan şeylerden biri aslında ''ölmek''. :D çünkü ori and the will of the wisps'de getirilmiş olan bir yeni özellikle, oyunda enerji diye adlandırılan mavi bardan tüketip, can basabiliyorsunuz. bir nevi ölümsüzlüğün diğer adı yani bu. ori and the blind forest'ta hatırladığım kadarıyla saçma sapan npc ile diyalog zorunluluğu da yoktu, oyun akıp gidiyordu; bu oyundaki çeşitlilik teorik olarak güzel, ancak pratikte, oyunun el becerisi isteyen zorluk seviyesini neredeyse minimuma düşürmüş ve zırvalamanın diğer adı olan ilerleme koşulları nedeniyle (npc bağımlılığı) benim için sınıfta kalmış bir şeye dönüşmüş.
oyun ne zor, ne de akılda kalıcı, kritik bir senaryoya sahip.
görsel şölen oki.
kulak pası silen müzikler oki.
boss fight çeşitliliği ve tadında zorluluğu oki.
ama bütün bunlar yeterli değil ki.
blind forest'ın tırnağı olamaz.
blind forest'ta, ağacın içindeydik, su basıyordu da yukarıya doğru uça-kaça ilerliyorduk boğulmamak için.
canımı veririm o sekansa ben. bu çöp.