Ni no Kuni II: Revenant Kingdom Review (Mazinderu)
İyi bir yolculuk, macera oyunu ama iyi bir RPG değil maalesef. Ni No Kuni, playstation 3'te o dönemin konsoldaki JRPG açığını kapatması açısından iyi bir oyundu. Oyun bütün tutmuş JRPG mekaniklerini alıp güzel bir atmosfer ve sanat ile bize sunuyordu. Hikayesi ve JRPG'lere kattıkları çok özgün değil ama yeni tip JRPG olması açısından dikkat çekiciydi.
Ni no Kuni 2 ise bana göre hikaye olarak ilk oyuna göre çok daha oturaklı. Bu seriye başlama niyetiniz varsa ilk oyunu es geçebilirsiniz. İlk oyunda basit bir hero's journey hikayesi oynuyorduk. Bu oyunda da bir 'hero' var ama hikaye çok daha oyunun adına (Kralın ülkesi Türkçesi) yaraşır ilerliyor. Öyle aman aman, uçuk kaçık bir hikaye değil, en basitinden tahtını kaybetmiş bir varisin yeni ülkesini kurması yolculuğu. Kralın tekrardan yükselebilmesi için diğer ülkelerle ittifak yapması lazım. İşte oyunun hikayeleri burada devreye giriyor. Her ülkede farklı ideolojiler, kültürler ve hikayeler var. Kahramanımız bu ülkedeki sorunları çözüp, hem onların desteğini alıyor hem de bir kral olarak hayat dersleri alıyor. Bence şahane bir hikaye anlatım yöntemi. Bakın hikaye ahım şahım demiyorum, sadece amacına uygun ve düzgün işleniyor. Anime ve manga okuyanların alışık olduğu bir anlatım dili var. 24 bölümlük, içinde 4-5 bölümlük mini-saga'lar barındıran bir anime gibi oyun. Bu yüzden hikayesini ilk oyunun da önüne koydum, takdir ettim. Ben bu oyunu rezalet One Piece World Seeker'dan sonra oynadım. Bu oyun bana daha çok One Piece gibi göründü. 'Nakamalarını topla, bir adaya gidip orada yaşananlara tanık ol, yoluna devam et'
Oynanışa gelirsek bence RPG olarak çok yetersiz. Oyunu Aksiyon-RYO olarak kabul edip oynarsanız biraz keyif alabilirsiniz. Şayet çok çeşitli düşman tipleri var, boss savaşları tatmin edici ve zor. İlk oyunda bir nevi 'pokemon' işlevi gören familiar'lar yakalıyordunuz ve bunları savaştırıyordunuz. Sanki bir aksiyon ryo pokemon stadium oynuyormuşcasına delicesine keyif veriyordu. Bu oyunda bunların OLMAMASI beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Bunları kaldırıp karakterlere ağırlık vermişler, aksiyondan bir şey kaybetmiyor ama kalitesiz açık dünyasında tek KEŞİF unsuru bu familiar'lardı. Bunlar kalkınca açık dünyaya keşfetmeniz için hiçbir neden yok.
Oyuna bir açık dünya denemez. Keşif kısmı çok yetersiz. Zaten oyun boyu fast travel yaptığınızdan lineer bir oyuna bile dönüşüyor bir süre sonra. Keşif ve açık dünyayı geliştirirlerse konsolda bir 'ZELDA' yaratmaları çok olası ve bence hem bu serinin hem de yeni konsolların ihtiyacı bu tip oyunlar. Oyunun grafikleri çok güzel ama özgürce gezemedikten, bir dağa tırmanamadıktan sonra evreni doyasıya yaşayamıyorsunuz. 3. oyun gelecekse kesinlikle bu özelliklere yoğunlaşılmalı ve familiar geri dönmeli.
Oyunun grafikleri ve sanatı ise bence MUAZZAM. Nintendo'nun farkına varıp da diğer konsolların hala anlayamadığı bu işte. 4K, 8K, 16K, RTX full destekleyen oyunlar bile 5-6 sene sonra eskimeye başlayacak. Ni No Kuni veya Zelda'nın ise 10 yıla sonra bile grafikler eskimeyecek. İyi sanat eskimez. Ama bu güzel grafikleri özgürce yaşayamadığımızdan, örneğin bir dağa tırmanmak, kırlarda koşturmak vb. olmadığı için burukluk oluşturuyor insanın içinde.
Oyundaki ordunuzu bir mobil oyunmuşcasına savaştırdığınız SKIRMISH ve yine mobil oyunda krallık yönetimi oyunu gibi 'EVERMORE' mekanikleri basit, yetersiz ama başta da söylediğim gibi oyunun ismine yaraşır, hoş detaylar. Bir kralın yolculuğunda olması gereken detaylar. Güzel düşünülmüş her ikisi de. Fakat oyuna o kadar entegre olmamaları biraz kötü.
Özetle; ilk oyundan hikaye olarak beğendim, RPG ve açık dünya mekanikleri ilk oyunda da kötüydü bunda da kötü, sanatı ise şahane. RPG gibi değil de fantastik bir evrende 24 bölümlük anime, ara ara da zorlayıcı dövüşler istiyorsanız oynayabilirsiniz.