logo

izigame.me

Görüntülemeye çalıştığınız sayfa ilk kez yüklendiğinde biraz zaman alabilir...

izigame.me

cover-Ni no Kuni II: Revenant Kingdom

20 Kasım 2019 Çarşamba 15:54:52

Ni no Kuni II: Revenant Kingdom İnceleme (Edelgard)


Ni no Kuni 2: Revenant Kingdom Detaylı İncelemesi

Selamlar, oyunu alsam mı veya bu fiyata değer mi sorusuna cevap arayan ve bunun için yorumlara bakan herkese,
İlk olarak söylemem gereken şey şudur ki ben bu oyunu beğendim hem de çok, beğenmesem zaten 40 saat oynamazdım.
Ancak bu oyunda beklentimi karşılamayan veya beğenmediğim çok fazla nokta var bir kaçı küçük detaylar olsa da bir çoğu doğrudan oyuna verdiğim puanı büyük ölçüde etkileyecek türden. O zaman beğendiğim ve beğenmediğim yanlarını anlatayım.
Kötü yanlarından bahsedeceksem eğer değinmem gereken ilk nokta oyunun açık dünyası
Açık Dünya:
Her ne kadar açık dünya oyunları çok sevsem de bence bu oyun açık dünya kategorisine bile girebilecek bir açık dünyaya sahip değil şöyle anlatayım açık dünya oyunlarından ne beklersiniz ? Şahsen ben oyunun bana gösterdiği her noktaya gidebilmeyi tercih ederim ancak bu oyunda öyle bir şey yok, detay vermek gerekirse kapalı bir kutunun içindeki bir karıncasınız ne kadar açık dünya gibi hissedebilirsiniz ? Yetmedi mi oyunda çıkamadığınız dağlardan tutun da geçemediğiniz okyanuslara kadar çok fazla erişemediğiniz yer var sadece oyunun size sunduğu yollarda yürüyebiliyorsunuz ki bu benim oyuna verdiğim puanı en çok etkileyen faktör oldu. (Bknz. tanıtım resimlerinde sondan ikinci fotoğraf) Dikkat burası spoiler oyunda ilerledikçe okyanusları aşmak için geminiz oluyor ve dağları aşmak içinse uçağınız oluyor ancak uçağı aldığınızda bile kapalı bir kutunun içindeki bir sinekten farkınız olmuyor
Hikaye:
Hikayemiz bir çocuğun kendi krallığından kovulduktan sonra yolculuğunda tanışacağı arkadaşlarının yardımıyla herkesin mutlu olabileceği bir krallık kurmak istemesi ve diğer krallıkların birbirleriyle barış içinde yaşayabileceği bir dünya yaratmak istemesini anlatmaktadır. Şahsen oyunun hikayesi hoşuma gitti ancak yaş sınırı biraz düşük gibi geldi yani fazla bir şey beklemeyin.
Karakterler:
Oyunda oynanabilir 6 karakteriniz var tabi oyun ilerledikçe açılıyor. Ben hikayedeki her karakteri sevdim her biri bana gerçekten o evrenin bir parçası olduğumu hissettirdi şu iki karakter dışında; Evan (ana karakter) ve Lofty (hani şu sözde tanrı). Ana karakter Evan bence biraz fazla velet tamam o bir çocuk ama bu kadar veletlik fazla, "Sözde tanrı" Lofty ise oynanabilir bir karakter değil ancak hikayeyi etkiliyor oyunun başlarında bir zindanın son bossu olarak çıkan Lofty'yi yendikten sonra dostumuz olan Lofty kelimenin tam anlamıyla hiç bir işe yaramıyor evet bir tanrı ama tek yaptığı şey yanımızda dolaşmak ve ne olduğunu anlamadığım bir kaç şey söylemek anladım ki aksanlı konuşuyor ve ingilizce altyazılar da bu göre yazılmış b1 seviyesinde ingilizcem olmasına rağmen dediği şeylerin yarısından çoğunu anlamadım ancak bu bir sıkıntı değil çünkü karakteri oyundan çıkarıp attığımızda hiç bir şey değişmiyor, ilginç.
Seslendirmeler:
Oyunun seslendirme olan yerleri çoğunlukla ana hikayenin anlatıldığı ve kontrolün sizden alındığı sahneler ama onun dışında büyük bir bölümünde seslendirme direkt olarak yok dolayısıyla eleştirebileceğim bir şey de yok ancak karakterlerle konuşmaya başladığınızda size şöyle şeyler söylüyorlar "hmm, sodeska, omoshiroi, arigatou, itterashai" (Orjinal dilinde yani Japonca seslendirmelerle oynadım bence daha kaliteliler) karakterler bu kelimeleri söyledikleri zaman altta 3 satır kadar yazı geçiyor ve bu az da olsa sinirimi bozuyor tamam bunu ara görevlerde gereksiz karakterlerde yapın ama ana görevlerde önemli karakterleri seslendirmeyi ihmal etmemelilerdi bu da oyuna verdiğim puanı bir hayli düşürdü. (Ancak aynı tekniği kullanan ve popüler oyunlarda yok değil bknz. Zelda: Botw)
Ana görevler:
Ana görevler gayet güzel ve olması gerektiği gibi hikayenin akışına uygun neredeyse hepsini eğlenerek oynadım şu ikisi dışında; Kaleni seviye atlat (birincisi ve ikincisi). Neden sevmediğimi anlatayım bu görevler direkt olarak sizden şunu istiyor;
vatandaş ve para tamam para bulduk iyi hoş ama vatandaş ?? Vatandaşlar ara görev yaptıkça sizin ülkenize katılıyor (ve evet oyun ilerledikçe haritanın bir bölgesine ülke kuruyoruz bu konuya değinicem) yani ANA görev sizden dolaylı olarak ARA görev yapmanızı istiyor ve bu görevleri zorunlu kılıyor çünkü ilerlemenizi engelliyor. Bu 2 görev sadece ve sadece oyun saatinin uzaması için konulmuş yaklaşık 10 saat kadar evet 41 saatin 10 saati ara görev yaptım ve bu direkt olarak bir süreliğine oyunu bırakmama sebep oldu. Ufak bir bilgi kaleyi 3. seviye yapmak için 50 tane vatandaş istiyor yani oyun boyunca ara görev yapmayı unutmayın yoksa benim gibi uzun süre ara verebilirsiniz.
Loot sistemi:
Loot sistemi seven birisi ve bir çok oyunda gerekli gören birisi olarak şunu söyleyebilirim loot sistemi fena değil ancak çeşitlilik inanılmaz fazla tamam çeşitlilik iyidir ancak bu gerçekten aşırı fazla yani topladığınız bir lootdan istediğiniz şeyin çıkma olasılığı %0.1 gibi bir şey, üzücü.
Peki, o kadar gömdük hiç mi iyi yanı yok bu oyunun ? Elbette var, şimdi gelelim bu oyunu neden tavsiye ettiğime 41 saat oynamama sebep olan o iyi yanlarına
Oynanış ve Savaş Mekanikleri:
Savaş mekanikleri gerçekten güzel ve inanılmaz eğlenceli benim gördüğüm en iyi savaş mekaniklerinden birisi diyebilirim yeterince çeşitli, oynanabilir her karakterin kendine ait 4 tane büyüsü var ve yapabileceğiniz taktik sayısı oldukça fazla, detaya inmek gerekirse hikayede edindiğiniz dostlarınızı partinize katabiliyorsunuz ve eğer bazı yaratıklara karşı yeterince güçlüyseniz arkanıza yaslanıp onlar mob keserken siz beleş loota konabiliyorsunuz, bence harika ve böyle bir oyunda tam olarak olması gerektiği gibi.
Yaratıklar ve Bosslar:
Yaratıklar hakkında diyebileceğim tek şey yeterince fazla olmaları ve her birinin farklı saldırıları olması böylesine iyi savaş mekaniklerinin yanı sıra böyle ilgi çekici yaratıklar olması oynanışı daha da eğlenceli kılıyor. Gelelim bosslara, bossları ne kadar övsem az gelir çünkü her bossun kendine ait ve bir çoğunun daha önce hiç bir oyunda görmediğim mekanikleri ve saldırı çeşitleri var ayrıca bu oyundaki bossların yaratıklarla alakası yok örneğin, slime kesmekten sıkılsanız bile slime bossu ile kapışmak sizi hala daha tatmin edebiliyor. Küçük bir not oyunda son bossun son bossunun son bossunun son bossunun son bossu var :D en sonuncusu 45 dakikamı falan aldı. Gayet eğlenceli ve tatmin ediciydi. Küçük bir not daha en son bossta optimizasyon sorunu yaşadım ama sanırım bilgisayar ısındığı için oldu sonraki gün düzeldi.
Müzikler:
Kelimenin tam anlamıyla başyapıt hem de her biri. Neredeyse her oyuna girdiğimde "Continue" tuşuna basmadan önce bir kaç dakika ana giriş müziğini dinliyordum hatta şu an bu incelemeyi yazarken bile dinliyorum gerçekten kaliteliler. Oyunu alamasanız bile şu müziği bir dinleyin isterim.
Ülke Mekaniği:
Oyunun ilerisinde küçük de olsa bir ülke kuruyoruz ve ülkede bir kaç şey üretebilmeye başlıyoruz örneğin; kılıç, zırh, yay, savaş sırasında bize çeşitli özellikler (saldırı gücü, savunma gücü, büyü gücü vs.) veren yiyecekler. Bunları craft etmek için dükkanlarınız var ve dükkanlara çalışacak vatandaş lazım bu da sizi ara görev yapmaya teşvik ediyor ancak zorlamıyor, hoş bir mekanik olmuş.
Oyuna verdiğim puan: 70/100
Oyuna verdiğim tavsiye puanı: 50/100
Kendim beğenmeme rağmen neden tavsiye puanı bu kadar düşük derseniz öncelikle tavsiye puanı nedir onu açıklayayım. Benim birisine oyunu tavsiye ederken verdiğim önceliktir. Yani ben beğendim ancak bu oyun Türkiye'nin oyuncu kitlesine tavsiye edebileceğim bir oyun değil kesinlikle ancak JRPG seven biriyseniz ve piyasadaki bir çok JRPG'yi bitirmiş biriyseniz ve oynayacak JRPG arıyorsanız işte o zaman tavsiye ederim. Eğer JRPG oyun türüne yeni merak salmış ve başlamak isterseniz bu oyunla başlamanızı tavsiye etmem.