Mount & Blade: Warband Review (Krosis)
Leydi Bryn.. Bi' ziyafette görmüştüm işte. Güzel, alımlı, asil bir kadın.. Önceki tecrübelerimden dolayı pek yakınlaşmak istememiştim. Önce babası dedim, bu işin raconu bu. Babasıyla aramı yaptım, ne görevi verse gittim koşulsuz yaptım, esir düştü az sayılı askerlerimle kalelerden kurtardım, şehit verdim onlarca.. Sonunda günü geldi ve çıktım karşısına, kızını seviyorum ulan dedim. Ufak mahcup ama bir o kadar da korumacı bir tavırla döktü beni 70 kişilik ordumun karşısında yıkacak cümleleri.. Bak dedi delikanlı, kızım Kont Marayirr ile iyi anlaşıyor, araları gayet iyi. İnanamadım, dedim o tipsiz soytarı ile öylesine güzel bir kadın bir olamaz. Hemen atladım atıma, sürdüm Knudarr kalesine. Leydi Bryn ise benim ziyaretime cevap bile vermedi ve muhafızlar beni kapı dışı etti. Şimdi ise Kral Ragnar'ın düşmanlarını teker teker paramparça ederek hırsımı yenmeye çalışıyorum. Fakat zamanı gelir, bu hırsın yerini öfke bürür, işte o zaman tanrı Kont Olaf ve Kont Marayirr'e merhamet etsin, çünkü ben etmeyeceğim..
(Hatunu aldım arkadaşlar sıkıntı yok)