izigame.me

Şans verilir.
Önceki oyuna göre teknik olarak bayağı adam etmişler bu oyunu. Önceki oyun sadece Orta Dünya isminin ekmeğini yerken bu oyun en azından bir şeyler vadediyor.
Baştan söyleyeyim, önceki oyunda olduğu gibi bu oyun da ilk dönem Assasin's Creed oyunlarını temel alıyor. Kısaca AC: Syndicate'e kadar olan oyunlar diyebilirim. AC: II serisi değil de özellikle AC: III ve sonrası oyunlar ile hem görev hem açık dünya dinamikleri olarak neredeyse aynı.
- Savaş mekanikleri oldukça geliştirilmiş. Hem önceki oyuna göre bayağı çeşitlendirilmiş hem de neredeyse tüm oyun boyunca savaş mekaniklerini kitleyen hantallığı ve etrafınızı adeta etten duvar ile saran ork spam'ı sorunu çözülmüş ve gayet akıcı ve eğlenceli bir hale getirilmiş ki bence oyunun en iyi yanı da bu.
45 saat oynayarak %100 ile bitirdim oyunu ve bu süreçte oyunu oynamamı sağlan ana etmen de bu savaş mekanikleri idi. Yetenek ağacını oldukça beğendim, saatler geçse de karakteri kontrol etmek asla sıkıcı olmuyor. İlk dönem AC oyunlarında bu durum hiç olmadı maalesef. Birkaç saat içinde karakterin tüm yetenekleri çözülüyordu ve oyun boyunca hep aynı şeyler ile oynuyordunuz, haliyle de açık dünyada bir şeyleri avlamak sıkıcı bir hale gelebiliyordu ama tabii AC oyunlarının genel olarak atmosferi, hikayesi, görev çeşitliliği ve harita tasarımları güzel olduğu için kendini tolere edebiliyordu. Yine de AC serisi gerçek tarihi olayları temel aldığı için Shadow of War'daki gibi doğaüstü fantastik mekaniklerin olmaması gayet normal.
- Önceki oyuna göre geliştirilen unsurlardan birisi de binek mekaniği. Binekleri kontrol etmesi oldukça akıcılaştırılmış ve yeni yetenekler eklenmiş. Özellikle Caragor kullanmak gerçekten keyifli ki oynadığım oyunlar arasında en keyifli deneyimi de bu oyunda edindim. Yaya iken yapabildiğimiz birkaç şey hariç neredeyse her şeyi binek üzerinde de yapabiliyorsunuz.
Ayrıca bineği çağırma olayında ufak bir detay var. AC oyunlarında olsun veya Witcher 3'de olsun, bineğimizi çağırdığımız zaman 50m, 100m ötede spawn oluyordu ve ona ulaşmak için ayrıca bir zahmete girmek gerekiyordu. Bu oyunda direkt iki adım arkanızda ortaya çıkıyor ve bu bir açık dünya oyunu için oldukça rahatlatıcı bir detay bence.
- Önceki oyunda 2 ufak parçadan oluşan harita bu oyunda 6'ya çıkarılmış ve Minas Ithil/Morgul ve Gorgoroth gibi iki haritanın oyuna eklenmesi, geçen oyunda neredeyse zerresi olmayan Orta Dünya atmosferini bu oyunda biraz olsun hissetmemizi sağlamış bence. 6 adet bölge yeterli bir büyüklük olmuş ki bölgelerden bir tanesini tamamlayıp tamamlamamak oyuncunun tercihine bırakılmış zaten.
- Kule açma mantığı önceki oyuna göre hem işlev hem görsel olarak daha iyi ve anlamlı olmuş.
- Bitirici hamle animasyonları güzel ve çeşitli. Ağır da değiller, bunaltmıyor.
- Grafik kalitesi iyi.
- Eşya ve envanter olayı da iyileştirilmiş ama legendary eşyaların geliştirme görevleri biraz abartılı olmuş. O nedenle epic eşyaları kullanmayı tercih ettim ben. Son birkaç saatte ise sadece gözüme hoş gözüktüğü için legendary bir zırh seti kullandım. Zorluk da çekmedim açıkçası, epic eşyalar ile de oynanır oyun.
- Para birimi geçen oyunda tek bir yerde kullanılıyordu. Bu oyunda artık çok daha değerli ve kullanım alanı arttırılmış.
- Ordu yönetme ve düzenleme mekanikleri geliştirilmiş. Nemesis sistemi artık daha güzel.
- Kale fethetme ve savunma olayı bence harika olmuş. Gerçekten keyifli ve ortamın havasına sokuyor sizi.
Oyunda ufak çevrimiçi detaylar da var ama hiç etkileşime girme zorunluluğu yok. İlgilenirseniz de ödüllendirici tarafı gayet iyi. Ben bulaşmadım açıkçası. Gerekli de görmüyorum.
Olumlu bahsedeceğim noktalar bu kadardı işte. Bu maddeler sayesinde oyunu oynayabildim ama başka kimseler için bunlar yeterli olmayabilir tabii.
- Oyunun hikayesi geçen oyunda da olduğu gibi berbat. Sıfır heyecan. Bazı noktalarda bariz mantık hataları bile var. Karakterlerin diyalogları çok basit. Gereksiz konuşmalar çok fazla.
- Düşman komutanlarının her birinin her seferinde savaşın ortasında bizimle konuşmaya girmesi gerçekten çileden çıkartıcı bir durum. Bir haritada ortalama 50 defa düşman komutanlarla karşılaşıyorsunuz ve bunu 6 haritada da yapıyorsunuz. Aşağı yukarı 300 sahne yapar bu. Devamlı devamlı dinlemekten gına geliyor. Belli işte, adam bizi öldürmek istediğini söylüyor, bu kadar. Başka bir şey söyledikleri yok ki 5 dakika sonra da kellesini uçuruyorum zaten. Ne bu tatava yani?!
Ben savaş mekaniklerini beğendiğim için sonuna kadar oynadım. Belki siz de bir şans verirsiniz.