Metro: Last Light Redux Review (vito_scaletta)
Metro: Last Light Redux, Metro 2033'ün devamı niteliğinde çıkarılmış bir oyundu. İlk oyunu oynayan herkesin kafasında bazı sorular kalmış, bunlara cevap bulmaya çalışılıyordu. Pek çok yalan haber yapılıyor, troller ortalıkta fink atıyor ve işkembeden atılan şeyin haddi hesabı olmuyordu. Neyse ki devam niteliğinde bir oyun çıkardılar da, herkesin sesi kesildi ve gömüldüler oyunu oynamaya. Oynadıkça bazı taşların yerine oturduğunu gördüler ve kafalar da bir nebze olsun rahatlamaya başladı.
Metro: Last Light bize ilk oyundan da kanka olduğumuz Artyom'un kontrollerini geri veriyor ve artık rütbeli bir asker olarak oyuna dönüyoruz. Herkesin toy olarak gördüğü o genç gitmiş, yerine tanınan ve saygı gösterilen bir asker gelmiştir. Son karaderili bükücü benim diye ortalıkta gezinip dururken, birinin daha yaşadığından ve bana nanik yaptığından bahsediyorlar. Kahramanız ya ne de olsa, erkekliğimize de laf ettirmeyerek kendimi yine savaş alanı olan yeryüzüne atıyorum. Derken Naziler beni yakalıyor ve maceramız başlıyor. Amacım da son karaderilinin, Hitler'in torunlarının elinde bir silah olmasını engellemek. Eeee bir yiğit kolay yetişmiyor dostlar, ne yapacaksınız? İnsanlığı kurtarmak her zaman olduğu gibi yine bize düşüyor.
Oyun ilk oyunda olduğu gibi çizgisel bir hatta ilerliyor ve kendimi farklı duraklara giderken buluyorum. Yeri geliyor yaratıklarla kolbastı oynuyor; yeri geliyor yaratıklardan daha tehlikeli insanlarla erik dalına kalkıyorum. Düşünün birbirlerine nükleer bomba atıp yeryüzünü ortadan kaldırmak yetmemiş, aynısını metroda da yapmaya çalışıyorlar. Güç ve Din savaşı burda da peşimizi bırakmıyor. Bu yüzden gerçekçi bir atmosfere sahip olduğunu söylemek mümkün. Her metro durağı farklı bir havaya sahip ve bunu da hissettiriyor. Tur firmaları ile tüm metroyu gezdiğinizde ne demek isteyeceğimi daha iyi anlayacaksınız. Metroda bolca silah var ama ruhsat almayı unutmayın, adamın g.öt.ü.nü kesiyorlar. Pompalı da tavsiyemdir, hiç olmazsa silah kullandığımı anlıyorum. Diğerleri su tabancası gibi, beş para etmez. Etrafta dolanırken da dikkat edin; büyük patronlara yakalanmayın. Yoksa parçalamak için ellerinden geleni yapıyor bu yaratıklar.
Hikayemde belki Beethoven'ın 5. senfonisi eşliğinde ilerleyemedim ama etrafta duyduğum müzikler de bana oldukça canlı hissettirdi. Sanırım anonimdi. Etrafta gezerken Kremlin'i gördüm dostlar o eski sarayımızı, grafikler o kadar güzeldi ki gözlerimi alamadım. Yeni metro istasyonları, yolculuğum görülmeye değerdi. Belki biraz daha konuşursam, beni metro seyyahı yapabilirler. Haticeye değil de neticeye geçecek olursak tur fiyatları ucuzlayınca gitmenizi tavsiye ederim; her şeye rağmen keşfedilecek çok yer ve icabına bakılacak çok mutant var. Ama dikkat edin: bileti çift taraflı kestirmeyi unutmayın.