Max Payne 3 Review (Prokopenko #StandWithUkraine)
Third person shooter oyunlarını hikayesini önemsemeden oynayabiliyorsanız güzel bir oyun tabi bu ilk 2 saat için geçerli, bir süre sonra sıkmaya başlayacak. Şimdi bu oyunun Max Payne serisiyle ne alakası var? Bu oyunu ilk gördüğümde kötü olduğunu tahmin etmiştim ama iyi bir sistemim yoktu, sırf bu yüzden sistemin kötü de oynayamıyorsun da ondan kötülüyorsun dememeleri için sabırla bekledim ve en sonunda oynadım. Hikayenin önceki oyunlarla neredeyse hiç alakası yok, hikaye anlaşılmıyor ve yeni bitirmeme rağmen çoğunu unutmaya başladım. Max Payne 1 ve 2 hikayeleriyle beni etkilerken bu oyunu bitirmiş olmak için bitirdim, sanki oyun oynamıyorum da bir işi yapıp teslim etmem gerekiyormuş gibi oynadım. Hikayeli oyunlarda cutsceneleri severim çokluğu beni rahatsız etmedi ama cutscenelerin anlatacağı düzgün bir hikaye yoktu. Mona Sax diye biri sanki bu seride hiç yer almamış gibi yok sayılmış, rahatsız etti. Max Payne ve Brezilya'nın alakası nedir anlamadım. Oyunun güzel yanları ise Max Payne'nin ölen eşi ve çocuğunu unutmaması, oyunun müzikleri (Max Payne 1 ve 2 müzikleri daha iyi) ve önceki oyunda yer alan Captain Baseball Bat Boy hatırlatmasıydı.