Max Payne 3 Review (Clebris)
Bir bölümde John Wick gibi kaybettiklerimizin acısıyla çatışırken,
bir bölümde de John McClane gibi kafayı kazıtıp, atleti giyip kaybettiklerimizi arayarak çatışıyoruz.
Aksiyonu dibine kadar hissettiriyor bu oyun. En sevdiğim özellikleri fizikleri ve müzikleri oldu.
Müziklerin hepsini koy John Wick filmine sırıtmaz resmen. Oynanışı muazzam. Her oyunun açık dünya olduğu şu zamanlarda oynayana ilaç gibi gelir.
Sevmediğim bir noktası interaktif film gibi olmasıydı. Bir oda dolusu adamı vurup ardından sinematik izliyoruz. Sonra bir daha. Sonra bir tane daha. Oyunun sonuna kadar hep böyle. Bir yerde yangın çıkışına sinematikle giriyoruz. Merdiveni çıkıyoruz yine sinematik giriyor :D Biraz sal da ilerleyelim.
İkinci sevmediğim noktası flaş efektleri. Devamlı bir flaş patlıyor sinematiklerde. Tamam Max derbeder olmuş içkiye vurmuş kendini anladık ama bu kadar da fazla sarhoş efekti verilmez be. Modla kapattım efektleri gözüm gönlüm açıldı. Bu fikri kabul ettirenin kafasına sıçayım.
Bunların dışında on numara oyun.