logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Mass Effect Legendary Edition

Wednesday, November 8, 2023 1:01:13 PM

Mass Effect Legendary Edition Review (640509 040147)

9 Kasım 2023 21:00'e kadar alanlar çok güzel bir harcama yapmış olacaklar. Bu üçlemeyi 67 liraya Steam kütüphaneme ekleyebilmek çok hoştu.
İncelemeye geçmeden önce önemli bir husus var. Adamın hası Garrus Vakarian, kadının dibi Liara T'soni'dir. Elbette sevdiğim bir düzine karakter daha sayarım ama bunların yeri ayrıdır.
Normalde bu oyunların tarzını pek sevemediğimi veya beceremediğimi söylemeliyim. RPG, loot, açık dünya veya bunların karışımlarına hep soğuk bakmışımdır. Bana güzel hikayeli ve grafik kalitesi olan bir shooter oyunu verseler onu tercih ederdim hep. Ancak bu seri benim için acayip bir istisna oldu ve hayatımın en güzel oyunları arasına girdi. Öyle ki kel kafasını sevdiğim Jeff Bezos'un Amazon'u bu Legendary Edition'ı bedava vermiş olmasına rağmen(EA hesabında etkinleşip dünyanın en kötü launcherı üzerinde çalışıyordu) hem Steam arşivimin bir parçası olması için hem de cüzzi miktar da olsa yapımcılara para vermek için tekrar aldım.(Edit: 3-4 saat oynadım. İlk düşen kart parlak kart oldu. 60+ lira değeri var. Oyun ikinci kez bedavaya denk geldi.)
Bu seri ile ilk tecrübem aslında daha önceye dayanıyor. Çok zaman önce klasik sürümler Steam üzerinde cüzzi bir fiyata düşmüş, tarzı aklımda soru işareti oluştursa da çok güzel gözüktüğü için almıştım. Tabi o zaman üçüncü oyun burada satılmıyordu ve hiçbirisinin DLC'si yoktu. Yani bilhassa ikinci ve üçüncü oyunda karakter sayısı ve hikaye detayında önemli eksiklikler oluşuyor. Bu yüzden bedava verseler eski oyunların Steam üzerinden oynanmaması taraftarıyım. Neyse geri dönelim. İlk iki oyunu aldıktan sonra kütüphanemde uzunca bir süre yattılar. 3-4 sene önce şunları bir deneyeyim dedim. İlk oyundan başladım. Klasik shooter oyuncusu olan şahsımı aşırı rahatsız eden combat mekaniğinin başarısızlığı ve takım arkadaşlarının yapay geri zekasına rağmen hikayesi ve ortamı çok hoşuma gitmişti. 5-6 saat debelendikten sonra negatif yönleri beni soğuttu ve oyunu bıraktım. Ancak ilk oyunu tek başına indirmiş olsam belki de bu seriyi başlamadan gömmüş olacaktım. Aslında ikinci oyunu da beraber indirmiştim. O yüzden biraz ara verdikten sonra belki ikinci oyun daha modern bir oynanışa sahiptir diyerek onu denedim ve o andan itibaren seriye ısınmaya başladım. Pek başarılı sayılmayacak bir şekilde bitirdim ve anladım ki bu seri harika ama hikayede çok ciddi bir eksiklik kaldı. O yüzden daha sonra önyargımın kısmen dağılması ve oyunun tarzına biraz daha alışmam sebebiyle tekrar birinci oyundan başladım. İlk oyunun hem hikaye hem de bölümler olarak bariz bir şekilde daha üstün olduğunu fark ettim. Bu şekilde bitirip save dosyasını aktararak tekrar ikinci oyuna geçtim ve çok daha güzel bir deneyimle tamamlamış oldum. Daha sonra Xbox game pass ile üçüncü oyunu da deneme fırsatım oldu. Oynanış tarzı tekrardan ve daha belirgin bir şekilde değişmiş oldu. Ancak alışmak için biraz üşendim ve bıraktım. Game Pass aboneliği bitti ve öylece kaldı. Bu işte de bir hayır varmış. Sebebini Legendary Edition'a(LE) odaklandığım bir sonraki paragrafta anlatacağım.
Şimdi gelelim remaster edilmiş LE hallerine. İlk olarak söylemem gereken ilk oyun hakkındaki olumsuz bulduğum pek çok şeyi bu remaster halinde ciddi bir şekilde iyileşmiş buldum. Daha güzel bir grafik var ve shooter deneyimi kesinlikle daha güzeldi. İkinci ve üçüncü oyunlar daha önce çıkmış bütün DLC'leri kapsayacak şekilde remaster edilmiş. Bu haliyle artık ikinci oyun birinciye göre daha zengin bir içeriğe sahip olmuş. Zaeed Massani ve Kasumi Goto isimli iki insanı daha ölüm görevi için ekibe katabiliyoruz. Bilhassa Zaeed Massani'nin serinin geri kalanında bulunması önemli bir detaydı. Sert mizacı, komik replikleri ve güzel bir seslendirmesi vardı. Ayrıca ikinci oyuna gelen ve hikayeyi derinleştiren DLC'ler üçüncü oyuna geçtiğimde anlamadığım bazı detayları doldurmuş oldu. Özellikle Bahak sisteminin yok olmasına sebep olan olayları görmeden üçüncü oyuna geçince Shephard'ın adeta tecritteymiş gibi bir altı ay geçirmesinin sebebini anlayamamıştım. Ayrıca klasik sürümde Project Overlord görevlerinin veya Hammerhead aracının olmadığını hatırlıyorum. Üçüncü oyuna gelen DLC'ler ise daha da değerliydi. Üçlemeyi komple ilgilendiren ve hikayeye derinlik katan Leviathan DLC'si bu seride yaşanan ve 50 bin yılda bir tekrarlanan olayların sebebi ile birlikte nasıl başlamış olduğuna dair gizeme ışık tutuyor. Citadel DLC'si ise daha çok eğlence havasında geçiyor. Çok çatışmalı ve zorlu yerler olsa da mizahi tarafı ağır basmış. Barlar, kumarhaneler ve arcade salonlarında vakit geçirip adeta oyun içinde oyun oynamaya imkan tanıyor. Diğer önemli bir DLC ise Omega DLC. Diğer ikisi kadar ilgi çekici bulmasam da ikinci oyunda gittiğimiz Omega istasyonuna tekrar gitmeyi ve oranın çılgın sahibi Aria T'loak ile beraber çatışmayı ve hatta onunla romatizm yaşamayı mümkün kılıyor. Bu üç DLC'nin de ortak tarafı oyunun geri kalanında elde edilemeyecek bazı silahlara elde etmeyi mümkün kılması. Tabi loot ile para ve silah ekipmanları toplamak da ekstrası.
Legendary Edition'ı sadece DLC yönüyle ele almak olmaz tabi. Teknik yönden yaşadığı iyileşmelere ve olumsuz taraflarına da bakalım. En ciddi iyileşmeyi kesinlikle ilk oyunda görüyoruz. Hepsinde de daha iyi ışıklandırma ve kaplama kalitesi var. Bazı partiküller daha net belli oluyor. İlk oyunda da oynanışın daha rahat bir hal aldığını söyleyebilirim. Üç oyun birlikte iniyor, tek bir oyun içi launcher ile ulaşılıyor ve toplamda 109 GB yer kaplıyor. Oynanış tarzınıza göre oynama süresinin 100 saate bile ulaşabileceğini, mükemmel bir hikayeye sahip olduğunu ve geniş sayılabilecek bir dünyası olduğunu söyleyebilirim. Daha önceden olduğu gibi ikinci veya üçüncü oyuna geçerken bir önceki oyundaki ilerlemeyi algılayıp oradaki seçimlere göre hikayenin ilerleyişini şekillendirme imkanı var. Oyunların üçünde de bazı glitch ve buglar var. Özellikle ikinci oyundaki HUD'ın bozulup tuşlara atanmış bazı yeteneklerin çalışmaması veya bastığınızda alakasız başka bir yeteneği kullanması çok sinir bozucuydu. Diğerleri bunun yanında önemsiz kalır. Bu konunun detayına daha fazla girip uzatmak istemiyorum.
İlk iki oyunu klasik sürümde oynayıp gördüğüm bir gerçeği tekrar vurgulamak isterim. Üç oyun da birbirine kilitlenen yap boz parçaları veya üç bölümlük dizi bölümleri gibi düşünebilirsiniz. Muhakkak üçü de sırasıyla oynanmalı. Hikaye olarak çok ciddi derecede bağlılar. Ayrıca ilk oyunun başlarından itibaren(ikinci oyun da dahil) hem ana hikayede hem de yan görevlerde yaptığımız tercihler üçüncü oyunun sonundaki zafere katkı sağlayabiliyor veya en azından yeni yan görevler türemesine sebep oluyor. Kimlerle dost olduğumuz, kimlerin canını bağışladığımız ve kimler için iş yaptığımızın genelde bir etkisi daha sonra görülüyor.
Hikayenin sonunda bir tanesi alenen sunulmayan 2-4 farklı final seçilebiliyor. Eğer kötü oynanmadıysa ve yan görevlerin çoğunu es geçmediyseniz genelde bu sonlarından ikiden fazlası erişilebilir oluyor. Hangi sonlara ulaşabileceğiniz hem matematiksel bir hesaba hem de karakterin huyuna(Paragon vs. Renegade) bağlıdır. Eğer yeterince güç toplandıysa hepsi erişilebilir. Bunun ardındaki hesabı anlatıp sıkmak istemiyorum. Dileyen internette çok rahat bir şekilde ulaşabilir. Her sona ulaşılabilecek başarı halinde bize bir karakter üç sonu da izah ederek nasıl sonuçları olacağını ve neye mal olacağını söylüyor. En kötü olan sonu ise asla söylemiyor. Onu keşfedip seçerseniz üç oyun boyunca gösterdiğiniz tüm çaba boşa gidiyor. Galakside trilyonlarca canlı ölüyor ve 50 bin yıllık bu döngü de "Azraillerimiz" tarafından kazanılıyor.
Hakkında söyleyebileceğim hala çok şey var. Ancak yoruldum. Ayrıca zamana yaymak daha iyi olabilir. Gerekirse ilave yaparım. Son olarak sevdiğim bazı silahlardan bahsetmek istedim ama ilk defa inceleme kısmında karakter üst sınırına takıldım. Belki daha sonra yorum olarak eklerim.