Marvel's Midnight Suns Review (f.Scar)
Mass Effect ve XCOM'ı alıp kart mekaniği ekleyerek ilk başta güzel gözüken tuhaf bir oyun yapmışlar. Kağıt üstünde bakıldığında Mass Effect ve XCOM olunca insanın beklentisi yüksek oluyor. Çünkü tıpkı Mass Effect oyunlarında olduğu gibi diğer karakterlerle bol bol etkileşime giriyor, konuşmalarınızla ilişkinizi şekillendiriyorsunuz ve bu ilişkiler doğrudan oyunun sonuna ve karakterin hikâyesine etki ediyordu. Burada da öyle başladı, Abbey'de diğerleriyle takıl, onlarla görevlere git arkadaşlığını arttır, yeni kostüm aç falan da arkadaşlar oyuna bir tane son yazdığı için sizin arkadaşlıklar nanay oluyor. Buradan bir gitti.
XCOM tarafına lafım yok, kart sistemine karşı o kadar ön yargılı değildim. Genel anlamda hoşuma gitse de bazı noktalarda oyunu çok sınırlandırdığını ve fazla tekrara sürdüğünü de söylemek lazım. Kart çeşitliliği çok yok dersem yanlış bir şey söylemiş olabilirim o yüzden deste sınırı az olduğu için kart çeşitliliği göze az geliyor dersem daha doğru olur. Ki çeşitlilik bu oyunun kanayan yarası olmuş zaten.
Oyunun hikâyesi tırt, hani daha önce hikâye görmesem buna bayılırdım. Kötü yazılmış bir hikâyeyi geçtim, bari şunu düzgün işleseydiniz de çok sırıtmasaydı. En basit hikâyeler en üst düzey anlatımlarla senelerce konuşulabiliyor. Misal XCOM 2'nin sevmesem de takdir ettiğim bir kısmı vardı, Avatar Project. Bu proje bütün oyun sizi diken üstünde tutuyordu, zamanı ve kaynakları iyi kullanmaya sizi zorluyordu. Burada öyle bir şey yok. Bu bazılar için iyi olabilir ama dünyanın her yerinde şeytani portallar açılıyor, bizim ekip 40 gün (her görev 1 gün demek) yan görev kasıyor ve akşam film açıp izliyorlar falan. Üstüne bir de ceza sistemi yok, kahramanlar sadece yaralanıyor ve 1 gün havuza atınca iyileşiyorlar hemen. Tamam XCOM'daki gibi giden gitsen demiyorum da bari uzun süreli bir etkisi olsaydı. İyileşse bile birkaç gün süren debuff yüzünden onu kullanmaktan çekinsek falan hoş olurdu ama yok.
Ana hikâye yaklaşık 30 saat falan sürüyor galiba ve bu aslında iyi bir sayı ama size bol bol birbirini tekrar eden yan görevler yaptırdıkça bu sayı gözünüze daha uzun geliyor. Düşman çeşitliliği de az olunca bir yerden sonra kahramanların desteleri oturunca yapılan her iş aynı geliyor ve yan görevleri bir elde telefon ezbere oynuyorsunuz bir sonraki güne geçsin diye.
Son olarak oyunun grafikleri bir tuhaf. Third Person kameraya geçince bazı dokular, karakterlerin yüzleri ve giysileri çok tuhaf geliyor. Oyun ilk duyurulduğunda mobil oyun sanmıştım, açıp oynayınca da öyle sandım. RTS sırasında grafikler çok batmıyor efektler falan işi kotarıyor da Third Person kısımlarda biraz defoları açığa çıkıyor. Ha bunu anlayışıyla karşılarım, sonuçta Firaxis daha önce hatırladığım kadarıyla yapmadığı yeni bir şeyler denemek istemiş, takdir ederim. İlerisi için tecrübe kazanmışlardır.
Sonuç olarak, eğer Marvel seviyorsanız zaten alırsınız ama benim gibi sırf bunlar XCOM'ı yaptı bari XCOM 3 gelene kadar bi' bakalım derseniz yok derim. XCOM 3'ü beklemeye devam edin, keşke bende böyle yapsaydım. Malum fiyatlar...
Firaxis'in hatrına artı verdim, eksi vermek gaddarlık olurdu zaten. Şöyle bir orta yol butonu olsa rahat ona basardım.