Limbo Review (Bewith Golden Ghost)
Hem soğuk Hem karanlık
Siyah beyaz olmasına 13 yıllık olmasına ragmen hala çok iyi .. bulmacaları desen ayrı güzel ve zorlu tam gamepadlik. Çocukken oynamayı sevdiğim harika bir indie oyundu kendisi bulmacalar, seviyeler, sanat stili vb. için çok çekici bir tasarıma sahip hollow knightı andırıyo görselliği. Bulmaca zorlugu bir çok oyuna taş çıkarır tam tuzaktan kurtuldun derken 2 3 farklı tuzak saniyesinde çıkıp durmaksızın ilerlemeni hızlı düşünmeni sağlıyor. Zorluk konusunda sizi fazlasıyla yoracak bazı yerler.
Hep aynı gitmiyor yeni dinamik ve tasarımlarla kendini çeşitlendirmeyi başarmış. Geçemediğiniz yeri iyice düşünüp ne olmalı neyi kullanmalıyım yada kaçırıyorum düşünceleri sizi sarıyo deneye deneye buluyosunuz çözümü. Yumurtaları almak içinse extra çaba harcamanız şart (bazıları için) Hikayeye gelirsek o karanlık atmosferden çocuğun yalnızlığını hissediyosunuz tedirginlik kendince sarıyor bazense geriyor.
Grafikler; 10/7 tatlı grafikli
Oynanış; 10/6 Gamepadle akıp gidiyo tam geçtim derken sizi ters köşe yapacak bulmacaları var titreşimle güzel kombine edilmiş. Ölmek üzereyken zıplama yanıt vermediği yerler oldu
Eksileri
Bazı yerlerinde 10 15 kez ölüp durmuşumdur ne yapayım burda geçilmiyora soktu beni
Arkada bir hikaye var da daha çok sembolize edilseymiş daha iyi olurdu Oyunun ortasına kadar bir kızı aradığımızdan haberimiz dahi yoktu
"No Point in Dying" başarımı zor
Artıları
Diğer oyunlardan sıyrılan ilginç ve sıradışı hikaye, görsel ve ürkütücü ses efektleri;
Bulmacalar konusunda iddalı, bazılarını ilk seferde geçemeyebilir ve başarımları elde etme sistemi de kolay değil, hiçbir şeyi kaçırmamak için çevreye çok dikkatli bakmak gerekir. Hele bir başarımı var imkansız yere koymuşlar, karanlığın içinde bakmadan bulamazsınız.
Kesinlikle oynanmaya değer!
Not : Oyunun extra bir bölümü daha var bitirince onada bakmayı unutmayın 😉