Kingdom Come: Deliverance II Review (Dark Lord)
Kingdom Come: Deliverance 2 resmen aklımı aldı. Daha 6. saatteyim ama şimdiden efsane bir deneyim yaşıyorum. İlk oyunun üzerine koydukları her şey o kadar iyi hissettiriyor ki sanki gerçekten o dönemde yaşıyormuşum gibi. Atmosfer inanılmaz, grafikler mükemmel, her şey daha detaylı, daha gerçekçi. Dövüş sistemi tam olması gerektiği gibi, ağırlığını hissediyorsun, kılıç sallamak öyle basit değil ama bir kez alışınca inanılmaz tatmin edici oluyor. Yapay zekâ ciddi anlamda gelişmiş, düşmanlar rastgele hareket etmiyor, senin hamlelerine göre tepki veriyor.
Dünyanın içindeki NPC'ler de ayrı bir olay. Adamlar gerçekten yaşıyor, sadece sağa sola gidip gelmiyorlar, işleri var, konuşmaları var, senin hareketlerine tepki veriyorlar. Oyunun içinde kaybolmamak imkânsız. Hele gece vakti, yağmur yağarken bir handa oturup çevredeki konuşmaları dinlemek... Tam anlamıyla bir Orta Çağ simülasyonu olmuş. Görevler desen, rastgele gidip getir olayı yok, her şey hikâyeye yedirilmiş ve ciddi anlamda etkileyici. Diyaloglar mükemmel yazılmış, her konuşma önemli hissettiriyor.
Optimizasyon da gayet iyi, şu ana kadar hiçbir ciddi sıkıntı yaşamadım. Grafikler şahane olmasına rağmen oyun akıcı bir şekilde çalışıyor. Şimdilik haritada keşfe çıkmayı planlıyorum, bir yandan da karakterimi güçlendirmem lazım çünkü bazı dövüşlerde fena sopa yiyorum. Yine de oyunun acımasızlığı güzel, her şeyi hemen vermiyor, uğraşmanı istiyor. Kendi başına bir şeyleri çözdüğünde inanılmaz bir tatmin hissi var.
Özetle, Kingdom Come: Deliverance 2 şu an oynadığım en iyi oyunlardan biri olmaya aday. Daha çok başlarındayım ama şimdiden beni kendine tamamen çekti. Bu saatten sonra bu oyundan çıkmak zor olacak. Bakalım ilerleyen saatlerde neler yaşayacağım...