Kenshi Review (Metrobüste Yer Bulan Teyze)
---Oyun türü olarak hiç alışık olmadığımız bir türle karşı karşıyayız. Sürekli girip birkaç el atılıp çıkılan klasik rekabetçi PvP'ler, belli bir hikayesi olan tek oyunculu oyunlar, hikayeyi hemen gözünüze sokmadan dolaylı yoldan keşfederek anlamaya çalıştığınız oyunlar, açık dünyası olan ve amacınız olsun diye verilmiş görevlerle dolu MMORPG'ler, gerçek dünyada kaldığımız yetmiyormuş gibi oyunda da yaşam mücadelesi verdiğimiz hayatta kalma oyunları ve anlık zevk aldığınız tadımlık küçük oyunlar dışında tutulabilecek bu oyun yeni bir türü bize sundu.
---Bu oyun yukarıdaki türlerden açık dünyayı, dolaylı hikaye anlatımını, hayatta kalmayı, her zaman yaşanmayan o ana has anlık eğlenceyi barındırıyor. İmkanı olsa PvP oynanabilecek bir oyun olmasının dışında sizi belli bir hikayeye hapsetmediği gibi, ''Şu yoldan gitmek zorundasın yoksa hikaye ilerlemez'' kalıbını da yıkıp geçiyor.
---Karakteriniz içeride bir hayat mücadelesi verirken aynı anda birçok canlı türü de yaşamını sürdürüyor. Güçlünün zayıfı yediği dönemlerdeyiz, ister hayvan olsun ister insan kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Siz aç kalmamak için kuru sandviç yediğiniz sırada bile sizden 2 bin kilometre ötede adını dahi duymadığınız bir yaratık sizin türünüzden bir ısırık alıyor.
---Peki ya hikaye ? Hikayeden şu ana kadar hiç bahsetmedim. Oyundaki karakterlerden birisi gelip de size şöyle şöyle olmuş demeyecek veya bir dış ses size olanları anlatmayacak. Bu dünyada ne yaşanmışsa geçmişini kendiniz öğrendiğiniz gibi şuandaki durumu da keşfederek öğreneceksiniz. Hayatta kalırken kime bulaşıp bulaşmayacağınızı dünyada yaşanan anlık olaylara, şimdiye bakarak anlayacaksınız.
---Gelecek... Buraya kadar hiç söz edilmedi ve evet oyunda belli bir kısıtlama ve amaç yok. İşte asıl konu burası; Oyunlar genel olarak sizin düşünmenizi engelleyip size ''Fast Food'' ile aynı mantıkta önceden hazırlanmış bir içerik verir ve siz bu içeriği düşünmeden tüketirsiniz. Lakin burada teknolojinin olmadığı zamanlarda hayal gücünüzü ve yaratıcılığınızı kullanarak oluşturduğunuz o oyunlara dönüyoruz. Hayal gücünüzü kullanarak dünyadaki amacınızı, hikayenizi, yaşanacak olayları, iyi biri misiniz yoksa kötü mü hepsini siz belirliyorsunuz. Oyun yapımcısının aklındaki: ''Al kardeşim kalem ve kağıt, istediğini yaz, çiz. İstediğini başrol yap, istediğini hikayeden çıkart'' diyor. Bu oyunda senaryo da senin, hikaye de senin, oyuncu ise tam olarak sensin. Artık geriye kitabı nerede sonlandıracağın kalıyor.