Kena: Bridge of Spirits Review (Laos)
Kena: Bridge of Spirits müthiş görselliği ve sanat tasarımı ile öne çıkan bir aksiyon macera oyunu. Genel olarak büyük şeyler vadeden ve ancak bu vaatleri yerine getiremeyen bir oyun olduğunu düşünüyorum. Uzun bir süre iyi mi kötü tam olarak karar veremediğim bir oyundu ancak 7 saatin sonunda yeterince fırsat verdiğimi düşünüp oyunu bırakma kararı aldım.
Öncelikle hikayeden başlamak istiyorum. Ana karakterimiz Kena kötü güçlerin ele geçirdiği bir köyü serbest bırakmak için uğraşan bir ruh rehberidir. Huzuru bulamayan bir ruhun peşinden, ruhu huzura erdirmek için kutsal dağ tapınağını arıyordur. Yani hikayede ilerlerken kurtarmaya çalıştığımız bu köyde yaşayan ruhlarına başına gelen kötü olayları tekrar deneyim ederek güçlü bosslarla savaşıyoruz aslında.
Hikaye fazlasıyla basit herhangi bir derinlik bulunmamakta, çoğunlukla mevzuyu yan karakterler üzerinden anlatmaya çalışıyor oyunumuz ki burada da yan karakterlerin tamamıyla klişe olduğunu söylemek lazım. Tatlı olması için oluşturulmuş yan karakterler ve bir şeyleri bildiği için yanlarına gitmemiz gereken belli karakterler var. Sürekli olarak aynı şeyleri yaptığımız tempo anlamında resmen fiyasko olan bir yapım özetle.
Oyunun sunumu ise çok arada kaldığım bir mevzu. Genel anlamda duygusal bir hikaye anlatmaya çalışan oyunumuz maalesef bu duygusallığı size verebilecek kalitede diyaloglara veya dünya tasarımına sahip değil. Sinematiklerini şahsen başarılı buldum ancak senaryo anlamında dikkate değecek hiçbir şey yok.
Oynanışa gelecek olursak genel aksiyon macera oyunlarında yaptığımız şeyleri yapıyoruz aslında. Biraz parkur, bolca bulmaca ve bolca dövüş mevcut oyunda. İşin parkur kısmı hiç çeşitli olmamakla beraber gayet iyi çalışıyor. Parkur yapabileceğiniz yerler beyazla işaretlenmiş oluyor ve kaybolmanıza imkan sağlamıyor kesinlikle. Ki zaten etraf görünmez duvarlarla kapatılmış istemeseniz de gideceğiniz yol belli.
İşin bulmaca kısmı çok yoğun çoğu noktada sizi bulmacaya iten bir oynanış var ancak bulmacaların hiçbiri iyi değil diye düşünüyorum. Genel olarak basit yapıda ilerliyorsunuz bu bulmacalarda ve baya başarısız buldum bulmacaları. Yani sizi düşünmeye itecek bir bulmaca yok ortada. Ya fazlasıyla basit bir şeyi bir yerden başka bir yere taşımak ya da herhangi bir mantığı olmayan birtakım noktalara ok attığınız bir bulmaca döngüsü var.
Aksiyon kısmına gelecek olursak da karakterimiz Kena’nın sahip olduğu iki farklı silah ve rot adını verdiğimiz tatlış yaratıklar söz konusu. Yakın dövüş yapabileceğimiz bir sopa ve oyunun başlarında tanıtılan bir yaya sahipiz. Rotların kullanımı ise dövüş esnasında etraftaki can veren çiçekleri patlatmak ve büyük yaratıkların dikkatini dağıtmaktan ibaret. Öncellikle yayın kullanımını çok sevdiğimi söylemeliyim. Kullanması fazlasıyla rahat ve isabetli bir silah. Diğer taraftan yakın dövüşünün de çok tok hissettirmese bile güzel olduğunu düşünüyorum.
Yaratık anlamında bir çeşitlilik yok yani genel anlamda keyifli diyebileceğim bu dövüşü üzerinde kullanabileceğiniz tek yaratık çeşidi boss savaşları ki beni oyunda asıl tutan mevzunun bu savaşlar olduğunu söylemem lazım. Çoğu fazlasıyla zorlu fazlasıyla keyifli savaşlar ancak oyunun sahip olduğu parry mekaniğinin üzerine kurulduklarını söylemem gerekiyor. Ki diğer taraftan oyunda beni sinir eden kısmın da bu olduğunu söylemem lazım. Parry mekaniği maalesef hiç iyi çalışmıyor bu oyunda. Bu boss savaşlarında sahip olduğumuz rotları kullanabiliyoruz ancak çoğu bossun dikkatini dağıtmak için kullanacağınız bu rotları savuşturmak için bosslar tahmin edilemeyecek saldırılar yapıyorlar ki bu da yine işi daha da çok zorlaştıran bir mevzu.
Oyunun sahip olduğu birçok özgün bossun yanında daha önceden kestiğiniz bossları normal yaratıklar olarak size yollamak gibi bir saçmalığı daha var. Ki bu da yaratık çeşitliliğinin ne kadar kısır olduğunu gösteriyor aslında. Görev tasarımları ve bölüm tasarımları fazlasıyla kötüler. Oynanış çeşitliliğinin de maalesef bulunmadığını belirtmem lazım.
Oyunun asıl sevdiğim mevzusu ise sahip olduğu inanılmaz grafikler, sanat tasarımı ve müzikleri. Oyunun atmosferi çok iyi ancak bunu tam anlamıyla deneyim edemeyeceğiniz bir oynanışa sahip demeliyim.
Lafı da daha çok uzatmak istemiyorum. Kena: Bridge of Spirits çoğu noktada vasat veya kötü bir yapım ancak sahip olduğu sanat tasarımı ve boss savaşlarının piyasa genelinin çok üstünde olduğunu söylemem gerekiyor. Genel kitleye önereceğim bir oyun değil hikaye veya oynanış anlamında da etkileyici bir oyun değil ancak ben deli bir adamım iki boss kesmek için üç saat boş boş gezerim diyorsanız buyurun deneyin efenim.