Kena: Bridge of Spirits Review (HeiligesPannoid)
Gerçek bir Playstation oyunu.
Yalnızca sizi üzecek yeni nesil cinsten.
Dikkatli okuyun, satın almayın. Önermek ile önermemek arasında fazla kararsızım ama yoklukta gider diyorum.
Fiyatı da çok uygundu, uzun zamandır istek listesinde duruyordu ve uzaktan gördüğüm kadarıyla, birkaç oynanış video ile alacağımı biliyordum, açıkça söyleyeyim, göründüğünden çok daha farklı çıktı. Aslında oyunun ilk dakikalarında, belki ilk birkaç saatinde oyuna aşık oldum. Gerçekten ne aldığınızı bilmediğiniz fakat ilk kez taktığınızda yıllarca unutmayacağınız o CD'lere bir yenisi daha ekleniyordu...
Yıllar içerisinde gördüğüm en güzel oyun bu olabilir, çevresel ve dizayn olarak gerçek bir şölen, oyunun her anında Playstation özel oyunu oynuyormuşum gibi hissettirdi bana, ufakken dedemle cilaladığımız ahşap oymalarımıza, sehpamıza benziyordu, pürüzsüz. Ses sistemlerine uyumlu ve ses aktarımı müthiş! Stereo ayarları harika, gerçek bir sinemada harika bir perde izliyormuş gibi sinematik ve dolu bir oyun.
Peki bu büyüyü ne bozdu?
Öncelikle kontroller ve oyun dinamikleri başta harika geldi, oyunun kolay olacağını zannediyordum ama görüntüsüne nazaran bizi salak yerine koymayan kendine has bir zorlayıcı yanı var, en azından gelişine kadar. Bu bakımdan da sizi gerçekten tatmin edebilir ancak oyun ilerledikçe maalesef bu arkadaşımız da sıkıcılaşma ve bayağılaşma madurlarından bir tanesi.
Hikaye... Oyunun ilk dakikalarından karşımıza çıkan iki kardeşin macerasına atılmak ve ruhlar dünyasının şamanı olarak bu dünyaya dalmak, harikaydı. Taro ve üzerinde taşıdığı "pişmanlığını" merak ettim gerçekten, içine çekebiliyordu. Basit, sıradan ama lezzetli. Öyle sağlam bir şey beklemeyin, ortala işte ancak içine çekiyor. İşte bu ilk maceramızdan sonra zurnanın zırt dediği noktaya geliyoruz, baş karakterimizi merak ediyorsanız (bana ilk görüşte Tresa adlı animasyon dizisini hatırlattı, maskeli iki abinin bossie diye dolandığı Filipin mitlerine dayanan bir çizgi romandan uyarlanmış tatlı tek sezonluk bir dizi) etmeyiniz, çünkü yok. Hayatımda gördüğüm en kütük karakter şematiğinden birisine sahip olabilir, hiçbiiiiiirrrrrr şey yok Kena'nın amaçlarına ve hedeflerine dair, hikaye bütünlüğünü yan karakterlerden vermek istiyorlarsa buyurun ikinci bombamız, elbette tabii ki kadraja girdiği anda
"ah zenciiiiiiiiiii, elbette güçlü kadın zenci, şimdi bunun lezbiyen sevgilisi kadraja ne zaman girec- Ah tabii ya."
Pek ses etmem normalde böyle durumlara artık gerçekten gına geldi, am*rikan toplumundan ve bizi ilgilendirmeyen sikimsonik kültüründen.
Düşünsenize bütün oyun çin kültürü konseptine dayanıyor ve her karakterimiz buna uygun isim alırken, iki kardeşini korumaya çalışan bir ağabeyin hikayesinin yanında tırışkadan sevgi seli aktaran oyunun ikinci kısmına geldiğinizde ortam ve dizayn güzel olsa da neden lan neden diye bağırmak isteyebilirsiniz, tat kaçırıyor. Yeter lan, Yedikule dışında zenci görmedim hayatımda adamlar iki ruhani lügatta "Kızıl Darı Tarlaları"(keşke yani) gibi bir iş çıkartacaklar, yine kaliforniyalı güçlü demirci ablam gökten iniveriyor.
Skill şematiği yetersiz ve az, oyunun sonuna kadar sizi taşıyamıyor, götürmüyor. Oyunun kendisi gibi başta hayran bırakıp sonra, bu da herkes gibiymiş dedirten bir özellik daha.
Başlarda en ufak yeri bile keşfetmek neler var görmek istedim fakat nereye giderseniz gidin hep aynı bulmacayı çözdürüyor size, şunu al şuraya koy, hani düzengesi bile değişmiyor, gerçekten üzücü. Oyunda toplanabilirler hiçbir şey ifade etmiyor ve yanımızdaki sevimli şeylere takabileceğimiz zibilyon tane kozmetik var zaten, keşke biraz daha skill ve stat odaklı bir dizayn tercih edilseymiş. Sanki birileri oyunun ilk kısımlarını gerçekten düşünmüş de geri kalanı aceleyle ve çizelgeye bağlı yetiştirmişler gibi.
Bu oyunun asla sönmeyen ışığı sanırım müzikleri, ses kullanımı, atmosferi... şahaneler sadece.
Kesinlikle alacak daha iyi bir şeyiniz yoksa ve kısa süreli bir eğlencelik arıyorsanız şans verin, sadece bunu oynamam lazım dediğiniz oyunlar arasında değil, veya neymiş bu diyorsanız, almayın boşa. Farklı incelemelerde kısaca açıklamışlar sebeplerini zaten, kritik puanı verebiliyor olsam 60/100 yazar geçerdim.