izigame.me

Bir kaç eksiğinin yanı sıra hoş bir deneyimdi benim için, gayet güzel hikayesi olan fakat çıktığı gibi unutulan bir oyun. Öyle ki adamlar koskoca Harrison Ford'u Game Awards etkinliğine çağırarak bakın bizim böyle bir oyunumuz var gibisinden biz oyunculara hatırlatma amaçlı tekrar gösterdiler. Adam kaç dakika ayakta alkışlandı. Ama oyun iyi olsa da çok büyük kitlelere hitap etmeyeceği başında belliydi. Çünkü bu bir niş kitle oyunu ve temeli arkeoloji. Bunu bir Uncharted ile sakın kıyaslamayın. Uncharted aksiyon-macera oyunu bu ise macera-bulmaca oyunu. Aksiyon elbet var ama daha çok gizli takıldığımız ağırlıklı olarak bulmaca çözdüğümüz bol bol yazı okuyup sırları gün yüzüne çıkardığımız bir oyun. Bu sebeple herkese hitap etmez ve sarmaz. Ama ben bir Indiana hayranı olduğum için tereddüt etmeden ön siparişe açıldığı gün siparişini çoktan vermiştim.
Şimdi oyunun beğendiğim ve beğenmediğim kısımlarına geleyim. 1981 yılında çıkan Kutsal Hazine Avcıları filminin ilk o açılış sahnesi oyunda birebir mevcut. Yani o filmi izleyenler oyunun ilk yarım saati içinde neler yaşanacağını ezbere bilir. Bundan sonra ki bölümler tamamen kurgu ve filmler ile bağlantısız ilerliyor. Diğer çok hoşuma giden detay ise oyunda ki Indy'nın Harrison Ford olması. Birebir yüzünü koymuşlar.Ki sesi de nasıl oluyor bilmiyorum ama neredeyse filmde ki ile aynı. Seslendiren kişi ise Last of us serisinin ana karakteri olan Joel'i seslendiren Troy Baker. Hatta oyunda ki seslendirmen kadrosunun bir kaçı hariç tüm hepsi tipleme olarak oyunda birebir varlar. Oyunda Locus karakterin ses sanatçısı Tony Todd ise 6 Kasım 2024 yılında aramızdan ayrıldı. Konumuza dönecek olursak karakterlerin duygu geçişleri mükemmel yansıtılmış. Gülmeler, ağlamalar, kızmalar hiç sahte değil hepsi gerçekçi. Bulmacalarının zekice tasarlanmış olması da bu oyuna yakışan bir ekstra olmuş. Bir tanesinden örnek vermem gerekir ise HZ. İsa'nın o meşhur çarmığa gerildiği tasviri bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum. Bulduğumuz ipuçlarına göre HZ. İsa'nın sol ayağı 3 sağ ayağı ise 4 numara olduğunda bulmaca çözülecek. Tabi sadece bacaklar değil kafa kol ve gövde de işin içinde, ben sadece bacaklardan örnek veriyorum. İpuçlarını doğru bir şekilde izlememize rağmen nedense bir türlü geçit açılmıyor. Açıyorum defteri okuyorum arıyorum yok bir türlü kapı açılmıyor. Abartısız bir 10 dakika düşündüm. Sonra oyun çok denememden anlamış olmalı ki senin gözünden değil İsa'nın gözünden deyince anladım. Oyun bizi HZ. İsa'nın gözlerinden bakmamızı istiyor. Tasvirin karşısında durunca sol dediği HZ. İsa'nın solu ama bizim perspektiften sağ bacağı yani rakamlar tam tersi. Sonra bizim gözümüzden sayıları değiştirdim tak diye açıldı kapı. Yaptıktan sonra vay be dedirtti. Çok ince ve güzel düşünülmüş bir bulmacaydı dedim. Bu incelemeyi okuyan kişide o bulmacayı rahatlıkla geçer artık. Bu bir örnek tabi ki bunun gibi bir çok bulmaca mevcut ama en çok hoşuma giden kesinlikle bu oldu. Diğer güzellikleri ise sayılmakla bitmez. Bölüm dizaynları efsane ve manzaralar nefis. Bir bölümde Mısır piramitlerinin sırrını çözerken bir bölümde Himalayalara tırmanıyoruz. Eklemeyi unuttuğum bir efsane ise Indy'nin o meşhur kırbacı. Düşmanın elinde ki silahı düşürmekten tutun bize çekmeye kadar, ayağından tutup yere devirmeye kadar vücudun belli yerlerine vurup bloke kırmaya kadar bir çok alternatifi var. Bir yerden bir yere sallanmamıza, tırmanmamıza, çevre ile etkileşime geçmemize havaya sallayarak düşmanın dikkatini dağıtmaya kadar bir çok işte el ayak oluyor bize. Yani bir kement gibi tut çek yada bağla kafasında değil daha çeşitlisi. Yakın dövüş ise şahane. Vurduğunuzu hissetmeniz karşı tarafın ona göre tepki vermesi harika olmuş. Çevrede bir çok ele alınabilir ürün var. Kazma kürekten tutun çalı süpürgesine kadar bir çok eşya ele alınabiliyor. Düşman boyutu ne olursa olsun arkadan vurduğunuzda tek darbe ile direkt bayılıyorlar. Ama bunun için elinizde düşmana vuracak bir cisim olması gerekiyor. Indiana'nın o meşhur Revolver'ini E tuşu ile ters çevirerek düşmana dipçik darbeleri ile zarar verebilirsiniz. Tabi ki silahta bu yol ile kırılıyor ve tamir kiti kullanarak tekrar tamir etmeniz gerekiyor. Bir şarjör değiştirme animasyonu var aklınız şaşar. O kadar gerçekçi ve ince işlenmiş. Köpeklere sıkamıyoruz bilginiz olsun. Bazı düşman grupları köpekler ile devriye atıyor ama oyun hiç bir şekilde sıktırmıyor. Havaya veya yere ateş ettiğinizde korkudan çöküyorlar.
Beğenmediğim kısımlara gelecek olursak. Öncelikle optimizasyon diyebilirim. Kötü değil ama iyi de değil. Ben oyunlarımı FPS göstergesi açık olarak oynuyorum ve alışkanlık ister istemez kaç FPS alıyorum diye bakıyorum. Genel olarak en düşük 60 en yüksek 90 olacak şekilde oyunu oynadım. Fakat bazı bölgelerde FPS gösterge olarak 60'ın altına düşmese de ben hissiyat olarak 45-50 arası oynadığını anladım. Çünkü FPS oyunlarında bu hissiyat TPS oyunlarına göre daha ağır basar. Çünkü karakterin gözünden gördüğümüz için karakter biziz ve hareketlilikte bizim etrafımızda döner. Diğer konu ise mouse hareket ettirirken ki slowluk. Nasıl tarif edilir bilmiyorum ama YouTube'da bir videoyu 0.75 hızında izliyor olduğunuzu düşünün. Kasmıyor ama hissiyatı slow. Bir süre sonra bu kesildi yada ben alıştım tam emin değilim ama bu durum gözüme batmadı. Ve sektörün tanınan isimlerinden olan DanielRPK bunun tek bir oyunla kalmayacağını ve bir seri olacağını söylemişti. Bildiğiniz üzere de seri oyunlar en az 3 oyundan oluşur. Eğer ki böyle bir söylenti ortaya atılmasaydı da biz oyuncular devam oyununun geleceğini yine anlardık. Çünkü final ben devam edeceğim diye bas bas bağırıyor adeta. Ucu çok açık bırakılmış bir final bizleri karşılıyor.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3403989991
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3403990137
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3403990015