Immortality Review (Bonbon)
Yapımcı elemanın diğer oyunlarını ve türün diğer örneklerini oynamamış biri olarak Immortality'nin, oyun yapımcılığı ve hatta oyun kavramı hakkında örnek gösterilecek, normalde oyun sayılmaktan kaçınılan 'interaktif film' kategorisinde sıradan bir eser gibi gözükse de sahip olduğunuz özgürlüğün günümüzün büyük bütçeli hikayeli oyunların genelinden çok daha fazla olmasıyla oyun sıfatını sonuna kadar hak eder nitelikte bir eser olduğunu söyleyebilirim.
Bu oyunu asıl özel yapan şey ise oyuncudan ne yapacağını ve oyun mekaniklerini nasıl kullanması gerektiğini kendisinin bulmasını istemesi. Bu sebeple de inceleme yazması en zor oyunlardan biri olsa gerek çünkü önceden edineceğiniz ve ufak gibi görünen bir bilgi veya tüyo bile oyunda yaşadığınız deneyimi köreltebilir. Temel mekanikler çok basit (yine de oyun bu mekanikleri birkaç sayfa yazı halinde verip uygulamayı tutorial ile birleştirmeyince nasıl kullanacağınızı tam olarak öğrenmek yine size düşüyor) ancak film klipleri arasında dolaşırken ne yaşandığı hakkında en ufak bir fikri olmayan oyuncunun aşamalarla hikayeyi, mesajları ve görevlerini anlamlandırmaya çalışması, neredeyse sadece devasa oyun firmalarının sektöre hakim olmasından sonra çıkan yapımlarda çok nadir görünen fakat bir o kadar da iyi deneyim yaşatmada etkili bir yöntem.
Oyun deneyimini iyi yönde etkileyecek şekilde söyleyebileceğim tek öneri, özellikle ilk saatte sabırlı olmanız gerektiği. Oyunun kliplerini içerdiği üç filmin de bahsi geçen dönemde birçok örneği bulunan ve oldukça standart sayılabilecek filmler olmasından dolayı ilk başta vasat ve sıkıcı gelebilir, fakat oyunu öğrendikçe anlatının ne kadar derinleştiğini ve katmanlaştığını görünce (en iyi anlatı ve en iyi oyun yönetmenliği ödüllerine aday olması şaşırtıcı değil) bitirene kadar başından kalkmanız zorlaşıyor.
Immortality, şüphesiz ki türünün mükemmel bir örneği fakat daha önemlisi; inovasyon konusunda oyun yapımcılarına ilham verecek ve oyuncuları filmlerin ve oyunların doğasını düşünmeye itecek kadar iyi düşünülmüş, arkasında hem sinemacılık hem sanatçılık hem de programcılık açısından korkunç bir emek olan ve bu yönüyle ''Emek var emek!!!!!!'' savunmasını sonuna kadar hak eden, türe uzaksa da oyunlara az da olsa ilgi duyan herkesin deneyimlemesi gereken bir başyapıt.