Horizon Zero Dawn Review (Çağan bandit.gg)
Horizon Zero Dawn dışarıdan bakıldığında hiçbir oyunda daha önce görülmeyen bir temayı kendine konu alıyor ve ilgi çekici duruyordu. Yay, mızrak gibi ilkel silahlarla, teknolojik açıdan çok gelişmiş robotları alt etmek kulağa garip geliyordu. O yüzden oyunu çok merak ediyordum.
Hikayesi Aloy adında annesinin belirsiz olduğu ve sürgün bir kızın hikayesini anlatıyor. Aloy'un yanlışıkla bir eski dünyadan kalma harabe yerine düşmesi ve ordan Odak adında aleti bulmasıyla oyun başlıyor. Aloy bir yandan annesinin kim olduğunu bulmaya çalışırken bir yandan da neden teknoloji bu kadar gelişmişken insanların hala kabile hayatı sürdüğünü öğrenmeye çalışıyor. Bu yolda birsürü kabile gezip her birinin farklı sistemlerine ve inanışlarına tanık oluyor. Hikayesi bir taraftan kabileleri ve ordaki karakterleri konu alırken diğer taraftan Aloy'un dünyayı saran bir tehditle mücadelesini konu alıyor. Hikayenin sonunda da iki farklı olay güzel bir şekilde birleşiyor. Oyunun bilim kurgu tarafı ilgi çekici ve hep bir sonraki olayı merak ettiriyor. Kabilelerin ve insanların hikayesi bilim kurgu kadar olmasa da fena sayılmaz. Özellikle Aloy'un karakter gelişimi açısından oyunun çok güzel bir hikayesi olduğunu söyleyebilirim. Aloy hikayenin başından beri çok cesur ve güçlü bir karakter ama diğerleri tarafından dışlanması yüzünden bir türlü karakterini açığa çıkaramıyor. Oyunun sonlarında ise gerçekten geliştiğini hissedebiliyoruz. Hikayesi beni çok tatmin etti.
Oynanış açısından oyun sizden yay ve ok ile koskoca makineleri taktiksel yaklaşarak alt etmenizi istiyor. Taktiksel dememin sebebi her bir makinenin kendine özel zayıf noktaları ve zayıf olduğu elementler (ateş, buz, elektrik gibi) var. Horizon Zero Dawn'ı normal bir aksiyon oyunu gibi oynarsanız savaşlar çok fazla uzun sürecektir. Makineye yaklaşırken ilk önce Odak'ınızla makinenin zayıf noktalarına bakıp o noktaları hedef almanız gerekiyor. Bu yüzden de her savaş kendi içinde farklı hissettiriyor her makineye aynı şekilde yaklaşmıyorsunuz. Oyunda makine çeşitliliği gerçekten çok fazla ve bunlar oldukça güzel dizayn edilmiş. Her biri farklı bir silahınızı kullanmaya itiyor. Silah demişken, silah çeşitliliğinin fazla olması bir yana hepsi birbirinden farklı hissettiriyor ve farklı makinelere karşı avantaj sağlıyor. Uzun menzilli silahlar dışında oyunda yakın savaşta kullanabileceğiniz bir mızrak bulunuyor. Mızrağı daha çok gizlilik için ve yere düşüp sersemleyen düşmanlara kritik vuruş vurmakta işe yarıyor. Vuruş hissi olarak fena sayılmayan bir alet, pek fazla kullanmıyorsunuz fakat oyuna çeşitlilik katıyor. Makinelerle olan savaşlar asla sıkmıyor. Makinenin yaydığı mavi ışık demetleri, zayıf noktalarından vurunca makinenin vediği tepki ve etrafa yayılan partiküllerle beraber zırhının veya bir silahının kopması gerçekten çok tatmin ediyor. Özellikle oyunda açık dünyada nadir bulunan birkaç devasa makine düşmanlar bulunuyor. Bunlara karşı savaşırken düşmanı gerçekten iyi analiz etmeli, taktiksel yaklaşarak alt etmeniz gerekiyor ve bu da çok eğlenceli. Elinizdeki eski tip silahlarla o koskoca makineleri alt ederkenki aldığınız zevk bambaşka. Aynısını insanlar için söyleyemeyeceğim maalesef. İnsanlarla savaşırken oyun bildiğiniz sapıtıyor. Yapay zekanın saçmalığı ve insanların vuruşlarınıza tepki vermemesi çok sinir bozuyor. İnsanlarla savaşırken bir süre gizli gidip ondan sonra aksiyona girmek her zaman daha eğlenceli oldu benim için. Oynanış beni oyunun sonuna kadar sıkmadı ve makinelerle savaşa girmekten asla kaçmadım.
Ana görev açısından klasik açık dünya oyununda görebileceğiniz klasik görevler tarzında. Asıl hikayenin anlatıldığı bölümler eski dünyadan kalma harabeleri keşfettiğimiz bölümler oluyor. Yan hikaye açısından oyun pek iç açıcı değil o yüzden pek bulaşmadım. Dünya aktiviteleri olarak bozulmuş bölgelerde makine düşmanlara savaşmak, haydut kamplarını temizlemek ve çok beğendiğim Boylu adındaki robotların tepesine tırmanarak haritayı açmak yer alıyor. Harita açma, her klasik açık dünya oyununda bulunurken bu oyunda oyunun temasına çok güzel uydurularak eğlenceli bir hale getirilmiş. Oyundaki bulmacalara bakacak olursak, aynı bulmaca farklı şekillerde çözümlenerek güzel bir hava katmış. Bulmacalar sık ve zorlayıcı değiller fakat arada olunca güzel bir hava katmış oyuna. Boss savaşları açısından oyun çok kıt. Oyunun başından beri aynı bossla defalarca kapışıyorsunuz. Oyunda sadece bir boss var diyebilirim. Böyle bir bilim kurgu oyununda birbirinden farklı sadece ana hikayeye özel boss savaşları olsaydı gerçekten çok güzel sekanslar çıkabilirdi ortaya. Büyük bir potansiyel harcanmış burada.
Optimizasyon bakımından oyun iyi sayılmaz. Kabile merkezlerinin bulunduğu yerlerde fps yerlere düşüyor. En azından aksiyon anında stabil bir performans veriyor. Oyunda bug ve glitchler çok fazla bulunuyor. Ara sahnelerde arkadaki npclerin saçma sapan hareket etmesi ve oynanışta da birçok bug bulunuyor. Oyunu kırıcak türden bir bugla karşılaşmadım fakat bu buglar rahatsız ediyor. Oyunun müzikleri iyi özellikle tema müziği atmosfere çok güzel uyuyor ve ara sahnelerde de çalınca güzel hissettiriyor.
Sonuca gelirsek Horizon Zero Dawn daha önce hiçbir oyunda bulunmayan mekaniklerle çok iyi bir bilim kurgu evreni yaratmayı başarabilmiş. Bilim kurgu hikeyelerine karşı bir sempatiniz varsa ve oyunun kendine has oynanış mekanikleri dikkatinizi çekiyorsa şiddetle öneririm.