Helldivers 2 Review (Lifeless)
Helldivers 2, "acaba ben aslında iyi bir insan değil miyim?" diye sorgulatan bir oyun.
Çünkü ben bu oyuna “düşmanları temizleyelim” diye girdim, 3 görev sonra kendi takımımı makineliyle biçmiş buldum.
Yeni başlayan notu:
Bu oyuna başlıyorsan şunu unutma:
Senin en büyük düşmanın düşman değil, kendi arkadaşın.
Ve sen de çoğu zaman arkadaşının düşmanı olacaksın.
“Friendly fire kapalı mı?” diye soruyorsan:
Hayır. Burada dost ateşi yoktur, sadece “henüz özür dilenmemiş saldırılar” vardır.
Mekik sahneleri için özel not:
Mekik çağırmak heyecanlıdır.
Ama o mekiği üstüme düşürmeyi başardım.
Yani düşmanın yapamadığını kendim yaptım.
Mekiğe çağırdım, geldi, ezdi, teşekkür bile etmedi.
Stratagem dedikleri olay...
Tuşa basıyorsun, sonra başka tuş, sonra sağ, sonra sol, sonra panik…
Yanlışlıkla mayın çağırıyorsun, sonra herkesin “mayın nereye düştü?” sorusuna
“Valla bende de karıştı, bakmadım” cevabını veriyorsun.
Ve herkes gergin. Çünkü birazdan o mayına biri basacak. Büyük ihtimalle sen.
Oyunun havası çok sağlam.
Yaratıklar ürkütücü, robotlar acımasız.
Ama en büyük gerilim:
“Bu adam gerçekten roketini düşmana mı atacak, yoksa gene kafamı mı uçuracak?” sorusu.
Her görev bir güven testi, ama kime güveneceğini hiç bilmiyorsun.
Hatta kendine bile.
Ses tasarımı iyi, ama biraz moral bozucu:
Düşmanları duymuyorsun.
Ama senin “koşarken tökezleme” sesini 4 kilometreden duyan böcekler var.
Ve onlar acımıyor.
Geldi mi duvar kırıp giriyorlar.
Kapı çalmıyorlar, duvar patlatıyorlar.
✖️ Eksiler (ama ilk haftan için gayet normal):
Stratagem tuşları panikte girilmiyor, refleks değil ezber lazım.
Görev ortasında “neredeyiz biz?” demek olağan.
Tek başına deneme, denedin mi zaten anlayacaksın.
Friendly fire açık ve affetmiyor.
Takımına özür dilemekten sıkılıyorsun.
“Pardon dostum yanlışlıkla orbital attım.” cümlesi bir süre sonra namus sözü gibi geliyor.
✅ Artılar:
“Acaba ben de takımı sırtlar mıyım?” diye düşündüğün anlar var.
Gerçek olmaz, ama düşünmesi güzel.
Ortalık alev içindeyken telsizden gelen "Mission success" sesi her şeye değiyor.
4 kişi organize olduğunda gerçekten savaş gibi.
Yani kaos. Ama güzel bir kaos.
Sonuç:
60 saatlik deneyimimle diyorum ki:
Bu oyunda iyi oyuncu olmak değil, ölerek öğrenmek önemli.
Her görevde biraz daha az yanlış tuşa basıyorsun,
Biraz daha az ekip arkadaşını patlatıyorsun.
Biraz daha fazla “özgürlük” götürüyorsun.
Yani Super Earth kazanıyor.
Sen kaybediyorsun.
Ama gülerek.
Puan: 8.5/10
Daha öğrenecek çok şeyim var. Ama öğrendiklerim de beni öldürdü.
Unutma Galaksinin son savunma hattı biziz! for the SUPER EARTH 🔥