Have a Nice Death Review (sirac)
"Sorumluluklarımdan kaçıyorum. Ve bu iyi hissettiriyor."–Michael Scott –Bay Ölüm, muhtemelen...
Have a Nice Death, tatlı mı tatlı grafikleri ve ana karakteri olan bir roguelike aksiyon oyunudur.
Have a Nice Death
Puanlar
Hikaye
8/10
Bölüm dizaynı
7/10
Müzik
8.5/10
Grafikler
10/10
Oyunu şu iki ana konuda ele almak istiyorum:
Mekanikleri, hikayesi, müzikleri ve animasyonları.
Diğer "roguelike" oyunlardan farkı, artısı, eksisi.
Hikayesi:
Have a Nice Death'de Death Incorporated'ın CEO'su olan ve aynı zamanda kendini tükenmişliğin eşiğinde bulan "Death" olarak oynuyoruz. Şirketin üst düzey yöneticileri, Sorrow'lar, dünya yüzeyinde hızla ilerliyor ve bizi yeraltı dünyası büyüklüğünde bir evrak yığınına gömülü halde bırakıyor. Şirketimizin kontrolünü yeniden ele geçirmek ve çok ihtiyaç duyduğumuz tatili güvence altına almak için, Death Incorporated'ın çeşitli departmanlarını dolaşıyor, astlarımıza kimin patron olduğunu tekrardan hatırlatıyoruz.
Oyunun hikayesini ve konseptini ben çok beğendim. Ayrıca oyun baya komik. Ana karakter ve çalışanları arasındaki dinamiği çok iyi tutturmuşlar. Özellikle boss kapışmalarından sonraki diyaloglar favorim. Eğer siz de bir patronsanız ve çalışanlarınız sorumluluklarını yerine getirmiyorsa, bu oyuna girip sorumsuz çalışanlarınızı dövebilirsiniz.
Mekanikleri & Animasyonları & Müzikleri:
Have a Nice Death el ile çizilmiş bir 2D aksiyon roguelike oyunu. Oyunda kültleşmiş roguelike oyunlarından tanıdık gelecek bir sürü mekanik bulunuyor. Öldüğünde baştan başlaman fakat her başladığında daha güçlü olman, belirli yerlerde seçime sunulan "kartlar" ile ekstra özellikler kazanman, bossları kesince farklı bir alana geçmen bunlardan bazıları. Bu incelemeyi yazdığım tarihte oyunda halihazırda 27 farklı silah mevcut. Gold sistemi ile açılıyorlar ve belirli objektifleri yaptığında indirimli bir fiyat ile açılabiliyorlar. Aynı anda iki farklı silah bulundurulabiliyor fakat geliştirmeler ile sayısı arttırılabiliyor. Aynı zamanda öldürülen canavarlardan da bol bol eşya ve geliştirme düşüyor. Oyuncu her bölümün belirli bir kısmında karşılaşılan "challenge'" geçildiği taktirde; can, geliştirme, silah veya exp ile ödüllendiriliyor. Aynı zamanda oyunda asansör sistemi var ve gideceğin odayı kendin seçiyorsun. Her bölümde 5 kat ve 1 boss katı bulunmakta. Her katta verdiği ödül farklı olan odalar ve mini bosslar bulunmakta. Bölümün ana bosu yenildiği taktirde, bölüm geçiliyor.
Vuruş hissi, boss'ların zorluğu gayet yerinde. Özellikle vuruş hissi fazlasıyla hoşuma gitti.
Müziklere gelirsek; Müzikler son derece kaliteli. Bulunduğun bölümün havasını çok güzel yansıtıyor. Oyunun havasını bozan bir müzikle karşılaşmadım. Boss müzikleri de "gaz verici" şekilde. Depresif bir ölüm şirketi çalışanı gibi hissediyorsunuz müzikleri dinlerken.
Özellikle shop'un ve 2. bölümün müziklerini çok beğendim.
Diğer "roguelike" oyunlardan farkı, artısı, eksisi:
Öncelikle belirtmem gerekir ki bu bir "erken erişim" oyunu. Yani ben bu incelemeyi yazarken oyundan bir "Hades" olmasını beklemedim. Size de beklemenizi önermiyorum.
Yine de oyundaki düşman tiplerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bir bölümü geçene kadar hep aynı düşmanlarla savaştığımız için, biraz sıkıcı olabiliyor. Henüz tamamen bir sonu yok ve bazı yerlerde oldukça eksik hissettiriyor.
Artı kısımlarına gelecek olursak, yukarıda da belirttiğim gibi el ile çizilmiş olduğu için animasyonları çok tatlı ve göze güzel gelen cinsten. Aynı zamanda oyunun espritüel kısmı çok kuvvetli.
Her oyunun 3 basamaklı sayılardan çıktığı şu dönemde, 50TL'ye oynayabileceğiniz ve erken erişim sürecini destekleyebileceğiniz güzel bir oyun.
Eğer yarım oyunları, erken erişim oyunlarını veya roguelike oyunlarını sevmiyorsanız almanızı tavsiye etmem.
Fakat gelişim çağındaki bu oyunun bir abi/abla'sı gibi elinden tutup desteklemek istiyorsanız ve yanında da ben tatlı animasyonlar, komik karakterler ile eğlenceme bakarım diyorsanız, tam size göre.
Bu arada bu bir "Hades kopyası" arayışındaysanız yanlış yerdesiniz. Oyun Hades olmaya çalışmıyor. Oyun Hades'in iyi yaptığı şeyleri örnek alarak kendi kimliğini yaratıyor.
Ne de olsa günün sonunda cehennem sıcağında sakin bir tatil yapmak isteyen "Sayın Ölüm CEO Bey"siniz.
Son olarak çok mutlu olduğum bir konudan bahsetmek istiyorum; Oyun bildiğiniz gibi çıktığında 150 TL idi ve ben bu konuda bir şeyler yapmak istediğim için, bir mail gönderdim. Mailde oyunun fiyatının cepleri biraz zorladığından ve 50-60 TL bandına çekmelerinin, hem tüketici, hem de üretici için daha yararlı olabileceğinden bahsettim. Bir hafta sürmeden tekrar oyuna baktığımda, gerçekten fiyatın güncellendiğini gördüm. İçimi kaplayan mutluluk ile birlikte hiç düşünmeden satın aldım. Belki de benim attığım maili hiç görmediler fakat fiyatı güncelledikleri için teşekkür etmek isterim. ^^