Frostpunk Review (Bewith Golden Ghost)
Buz cağında hayatta kalmaya çalışıp insanları yönetiyoruz.Sadece hayatta kalmak yok işin içine psikoloji etmenleri konmuş işimiz daha zorlaşmış durumda. Çoğu strateji ve şehir kurma oyununda olduğu gibi tabi ki bazı kaynaklara da ihtiyacınız var. Yerleştiğiniz kraterde odun, çelik ve kömür gibi kaynaklar ile karşılaşıyorsunuz. Örneğin jeneratörü çalıştırmak ve devamlılığını sağlamak için sürekli olarak kömür toplamanız gerekiyor. Ya da insanlara başını sokacakları barakalar yapmak için odun, ilerde kilidini açacağınız diğer binalar için ise çelik toplamanız gerekmekte, mazemeler tükendikçe teknolojiden faydalanmamız gerekiyo ısınma - Araştırma ve Endüstri - Kaynaklar - Yemek, Sağlık ve Barınak olarak 4 farklı kategoriye ayrılan teknoloji ağacı hem şehrinizi geliştirme hem de hayatta kalmanız için oldukça önemli. Şehrimiz büyüdükçe kaynak sıkıntısı büyük sorun.
Teknoloji ilerledikçe keşfetme birimleri oluşturup dışarda hayatta kalanlar yada mazeme için gönderebiliyoruz tabi gelenler ve gidenler ayrı bir sorun ve risk. Toplumda huzursuzluk çıkabiliyor yada olaylar onlara ani kararlar vermek gerekiyor. Türkiyedeki gibi millet aç yatsın ısınmasın beklesin bu millet gibi olmuyor, Yaptığımız her karşey, attığınız her adımın önemli ve oyunu etkileyen bir sonucu bulunuyor. Yani evleri ısıtamadığınızda millet isyan etmeye başlıyor ya da aç kaldıklarında ayaklanmaya başlıyorlar. Tabi burada oyundaki kanun düzeni de ortaya çıkıyor. Zaten curcunanın koptuğu, olayların yavaş yavaş sizin elinizden çıkmaya başladığı ya da hiç olmak istemediğiniz gibi bir lider olmaya başladığınız noktaya da bu şekilde geliyosunuz.
Oyunun kırılma anlarından birisi de din ve diktatör rejim. Sıcaklık düşmeye başladıkça halk içten içe isyana doğru sürüklenmeye başlıyor. Özellikle belli bir süre sonra hem kaynak yönetiminde zorlanıyor hem de soğuk hava karşısında ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. işte tam bu noktada patlak veren durum karşısında insanları bir arada tutmak için yeni bir seçim yapmanız gerekiyor. İnsanlara umut vermek için dine yönelebilir ya da diktatör rejime doğru kayabilirsiniz. Bu iki seçenekten birini seçmeniz gerekiyor ve bu seçim aslında nasıl bir lider olmanız gerektiğini de göstermiş oluyor. Tabi her iki seçimde de farklı binalar ve kanun düzenleri bulunmakta. Buradaki dengeyi sağlamak çok zor, yani oyun bir süre sonra sizi aslında kötü seçimler yapmış bir lider konumuna sokuyor. Mükemmel şekilde, adil ilerlemek ise neredeyse imkansız. Belli bir süre sonra halkı bastırmak için can almaktan çekinmeyen bir diktatör ya da Taht Oyunları serisindeki dinci tarzı bir lidere dönüştürüyo. Bir süre sonra hangi seçimin neler doğuracağını kavramış oluyonuz tekrar oynamayı azaltıyo
+ Steampunk ve oyunun buzul çağı atmosferi
+ Teknolojik gelişmeler ve kaynak toplama sistemi
+ Sadece hikaye olarak değil, oynanış olarak da umutsuzluğa sürüklemesi
- Bazı seçenekler ve gelişimler yetersiz
- Ne yaparsanız yapın diktatör olmaktan ya da dini sömürmekten kurtulamıyorsunuz