logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Final Fantasy VII Rebirth

Monday, February 3, 2025 6:36:25 PM

Final Fantasy VII Rebirth Review (Kaldorein)

Diğer oyunlar ile ilgili incelemelerime / indirim duyurularına ulaşmak için;
https://store.steampowered.com/curator/37884261



Kıssadan Hisse

97 yılının efsanevi oyunu, biçoğuna göre anlatılan en iyi hikayelerden birisinin 2. partı nihayet PC ye teşrif ediyor.


Hikaye & Oynanış


Orjinal oyunu çook uzun yıllar sonra 2020 lerde oynamış ve bayılmıştım. Gerçekten orjinal oyun söylendiği kadar çeşitliliğe sahip, değişik karakterleri, sağlam hikayesi, oyun tarihinin en karizmatik kötü karakterlerinden birisi ile unutulmaz bir macera yaşatmıştı. Sonra hemen arkasından bu orjinal hikayenin yaklaşık 5-6 saatlik kısmını 30 saate yayarak anlatan FF7 Remake'e girmiş, onu da bayılarak oynamıştım. Uzunluğu, karakterlerin geniş vakit ile daha da canlanması, diyalogları, iyi kötü hikayeye yapılan müdahaleleri ile muhteşem bir oyundu. Sonrasında bekledim Rebirth'in çıkmasını ve PC ye gelmesini. Nihayet o gün geldi. Müthiş başlayan oyun ağzımda kekremsi bir tat bırakarak son buldu. Gelin detaylara bakalım.

Öncelikle hikaye tabiki Remake'in bittiği yerin hemen devamında başlıyor. Eğer hikayeyi unuttuysanız menüden geçmiş özeti izlemenizi ya da youtubedan vs tazeleme yapmanızı tavsiye ederim. Hikaye karakterimiz Cloud ve yaverlerinin Sephiroth'un peşinden giderek, olayların arka planında olanları çözmeye ve Sephiroth'u durdurmaya çalışmaları ile devam ediyor. Oyun boyunca siyah cübbeli klonların peşinden koşturup duruyoruz. Oyun güzel bir başlangıç ile hikayede çok büyük öneme sahip Nibelheim dan başlıyor, Cloud'un geçmişine tanıklık ediyoruz. Sonrasında siyah cübbelilerin peşinden farklı farklı diyarlara yolculuk devam ediyor ve bir finale bağlanmadan bitiyor, çünkü daha 3. oyunu bekleyeceğiz. Ancak orjinal oyundaki mekanları bu kadar detaylı, bu kadar canlı, bu kadar dolu görmek müthiş bir his.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3420037263
Hikayede yine ufak tefek değişiklikler mevcut. Orjinal oyunu bilmiyorsanız sizi etkileyecek bir detay yok ancak bilenler için alınan bazı kararlar garip ve kafa karıştırıcı gelebilir. Oyun süresi uzadığı için her karakterin arkaplan hikayesinin daha detaylı anlatılmasına bayıldım. Barret'in, Red'in, Tifa'nın hikayelerini tekrar görmek çok keyifliydi. Ayrıca ara oyun olduğu için hikayeyi bi yere varmadan bitmesi de can sıkıcı. Çok spoil etmek istemiyorum o nedenle bu konuyu burda kapatalım.

İlk oyun ufak bir bölge olan Midgar da geçiyordu bu nedenle çapı küçüktü ancak ilk oyunun sonunda Midgardan çıkmamız ile Rebirth inanılmaz büyük bir oyuna dönüşmüş. Hatta fazla büyümüş, bir noktada can sıkacak kadar büyümüş. O konuya da değineceğiz.

Oynanış olarak ilk oyundaki aktif ve sıra tabanlı oynanışın birleşimi burda da devam ediyor. Savaşa girdiğinizde önce düşmanınızı analiz edip, neye zayıf olduğu neyle baskı kurabileceğinizi öğrenip saldırılarınızı ve materialarınızı ona göre ayarlıyorsunuz. Aksi halde 3-5 vurarak, sürekli yerinde durmayan düşmanlara vurmaya çalışarak kafayı yiyebilirsiniz. Savaş sistemi yine güzel keyifli ancak bende bir noktadan sonra bıkkınlık oluşturdu. Bir kere düşmanlar inanılmaz hareketli, hele birde uçuyorlarsa vurmak için kırk takla atmanız gerekiyor. Her savaşa girdiğinizde analiz edip neyle vurayım ne yapayım demekte 50-100 saatlik bir oyunda bir noktadan sonra sıkıcılaşabiliyor en azından bende öyle oldu.30 saatten sonra zorunda olmadığım hiçbir savaşa girmemeyi tercih ettim.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3420037026
Oyunun çapı çok büyümüş demiştim, oyun bölgelere ayrılmış durumda ve hikaye ile bu bölgelere gidiyoruz. Maalesef bölgelerde Ubisoft formülü uygulanmış ve bu formül kısmen sıkıcı savaş sistemi ile birleşince bir noktadan sonra çekilmez olmuş. Yeni bir bölgeye geldiğinizde bölgede yapabileceğiniz 25-30 a yakın aktivite var. Ancak bunlar 3-4 farklı aktivitenin 4-5 kez tekrarı şeklinde. Bölgede düşmanları öldürüp bilgi topluyor, kuleleri açıp diğer toplanabilirleri buluyor, onlarca chocobo kulesini tamir ediyor, bölge hakkında bilgi veren yaşam kaynaklarını açıyorsunuz. Toplamda 4-5 aktiviteyi tekrar tekrar yapmanız gerekiyor ve bu da yetmezmiş gibi Chadley denen bir lavuk her 2 hareketinizde bir sizi durdurup bişeyler geveliyor ve temponun içine ediyor. Neyseki geçme koymuşlar ancak yinede 5-10 saniye sizi kesmeyi başarıyor. Bu yan etkinliklerde farklı olan tek şey Protorelic görevleri diyebilirim. Her bölgede 4 adımda tamamlanan bir görev serisi. Bi bölgede haydutlardan kurtarıyor, diğer bölgede Fort Condor mini oyununu oynarak rakipleri yeniyor, bir diğer bölgede kaktüs mini oyununu tamamlamanız gerekiyor. Tek keyifli etkinlik bu diyebilirim. Bu da mini oyun oynamaktan kusacağınız için bi yerde sıkabiliyor.

Ayrıca her bölgede 7-8 tane karakterler ile bağınızı güçlendirecek, hikayelerini az çok öğrenebileceğiniz yan görevler ve yenebileceğiniz Queen's Blood adında kart oyunu rakipleri mevcut. Say say bitmedi değilmi, daha durun. Japonlar yılmamış her yere mini oyun eklemiş.Chocobo'mu yakalayacaksınız ufak bir mini oyun, Protorelicler ayrı, Gold Saucer'a gittiğinizde motor ile savaş, 3 boyutlu rakiplerinizi yenebileceğiniz bir mini oyun, chocobo yarışları, kaktüs savaşları, Red ile rocket league vari topu yuvarlayarak gol atabileceğiniz bir oyun, hedef vurmaca, Queens Bloodun stratejik hali, piyano çalma, gym de rakipleri yenme.

Oyunun 35-40. saatten sonra "HOCA BİTİR ARTIK" çığlıkları ile oynadığım kısmı tam olarak burası. Her oyunda olduğu gibi bunda da bölgedeki herşeyi tamamlayıp o şekilde ilerliyordum ancak 3. bölgeden sonra yıldım. Hem ana hikayeden inanılmaz kopuyorsunuz, hem ana hikayenin zatem temposu düşük üstüne bir de her cutscene arası 10 saat bölge temizlemek tamamen tempoyu düşürüyor. Üstüne ana hikayeye gidiyorsunuz orda da herşey mini oyunlara yıkılmış. Sahile ineceksiniz, RED ile gol at, hedef vur. Kapı açacaksınız kutuyu çek bi yere fırlat bişeyler yap. Bi noktada sıkıldığımı itiraf etmeliyim.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3420036206
Açıkcası FF7 Remake gibi daha konsantre bir oyun tecrübesini tercih ederdim.


Görsellik & Oyun Süresi

Oyunun hakkını yiyemeyeceğim tek nokta, görsel ve müzikal olarak tam bir şölen. Son yılların en doyurucu tecrübesi. Ara sahnelerin kalitesi, animasyonların güzelliği muhteşem. Hele müzikler. Boşuna 2024 ün en iyi oyun müzikleri ödülünü almamışlar. Rapten, Jazza, senfoniden, metale türlü türlü müzik var ve hepsi muazzam yapılmış. Her bölgede, her sekansta farklı müzik eşlik ediyor. Hatta şöyle diyeyim ara sahnelerde vs müzik nerdeyse bir an durmuyor ve rahatsız etmiyor.

Oyun yaklaşık 15 saat ara sahne içeriyor, ana hikayeyi oynayım derseniz 35-40 saat, 2-3 yan içerik yapayım derseniz 40-50 saat yetmedi Full başarım alacağım derseniz 150-200 saat vakit harcayabilirsiniz.

Ekran görüntüleri için burdan.


Artılar


Muhteşem ara sahneler
Müzikler, ah o müzikler.
Keyifli dövüş sistemi
Meraklısına sınırsız yan içerik
Çok iyi karakterler ve karakter ilişkileri
Keyifli, eğlenceli yolculuk hikayesi



Eksiler


Bir noktadan sonra kekremsileşen dövüş sistemi
Bi noktadan sonra çok sıkan açık dünyası
Hikayedeki tempo sorunları
ALLAH SENİ KAHRETSİN CHADLEY


PUAN: 85 / 100


Kapanış


95 ile başlayan puan oyun sonuna kadar 85 e indi. Üstte saydığım açık dünya ve tempo sorunlarına rağmen son yıllarda çıkan en iyi oyunlardan birisi. Görsel, müzikal müthiş bir yolculuk. İlk oyunu oynadıysanız zaten burdasınız, seriyi merak ediyorsanız Remake'desiniz. Sadece harita temponuza dikkat edin, benim gibi bayılmayın.

İyi oyunlar!