Fights in Tight Spaces Review (mit)
SUPERHOT'ın grafik stilini kart oyunlarıyla birleştiren, şaşırtıcı derecede başarılı ve bağımlılık yapıcı bir taktiksel dövüş oyunu.
Fights in Tight Spaces'te yakın dövüş uzmanı olan, takım elbiseli bir ajanı yönetiyoruz. Karakterimizin kadın mı, erkek mi olduğunu belirledikten sonra kısa bir eğitim bölümünden geçiyor, ondan sonra da balıklama aksiyona dalıyoruz.
Oyun adından da anlaşılacağı gibi dar mekânlarda dövüşmek üstüne kurulu. Bazen bir sokak arasında, bazen bir barda, bazen bir tamirci dükkânında, bazen de bir hapishane hücresinde... Ajanımızın üstüne beş-altı haydut birden saldırıyor. Biz de hem çevreyi hem de tekme ve yumruklarımızı kullanarak kendimizi savunuyoruz. Dövüşler sıra tabanlı olarak gerçekleşiyor. Elimizde çeşitli hareketleri (tekme, yumruk, blok vs) yapmamızı sağlayan bir kart destesi bulunuyor ve her seferinde sadece 3 hareket yapabiliyoruz. Ardından sıra düşmanlara geçiyor. İşte bu yüzden pratik düşünmemiz, mekânın dar yapısını ve düşmanların kalabalıklığını kendi avantajımıza çevirmemiz gerekiyor.
Nasıl mı? Yollarından çekilerek birbirlerine vurmalarını sağlayarak. Onları yakalayıp kafalarını etraftaki duvarlara ve mobilyalara çarparak. Birbirlerine ateş etmelerine sebep olarak. Tekme ve yumruklarınızla düşmanlarınızı sizden bir kare uzaklaştırarak... gibi gibi.
İlk başta basit serserilerle savaşıyoruz. Sadece önlerindeki kareye tekme veya yumruk atıyorlar. Bizim elimizde de basit bir deste oluyor: tekme, yumruk, ittirme, kendini koruma. Ama oyunda ilerledikçe düşmanların çeşitliliği çok hızlı bir şekilde artıyor. Bıçaklılar, tabancalılar, iki kare ileriye tekme atabilenler, yozlaşmış polisler, pompalı tüfekliler, İtalyan mafyası, ninjalar... Hatta arada mini boss'lar bile çıkıyor karşımıza. Ve daha fazla düşünmeniz, daha yaratıcı olmanız, daha taktiksel dövüşmeniz gerekiyor.
Bizim elimiz de gele çekmiyor tabii bu arada. Neredeyse her dövüşün sonunda elimize yeni bir kart ekleniyor. Eğer her dövüşü belirli bir tur sayısının altında bitirirsek elimize biraz para geçiyor. Bazen bizden istenen özel görevler de oluyor (Düşmanlara birbirlerini dövdür, şu kadar kombo yap, rakiplerini ekranın dışına fırlat vs). Bu paralarla yeni kartlar satın alabiliyor ya da elimizdekileri güçlendirebiliyoruz. Uçan tekme atmak, rakibi yere çalmak gibi daha etkili dövüş hareketleri sergileyebiliyoruz böylece.
Her öldüğünüzde oyun en baştan başlıyor ve desteniz sıfırlanıyor. Geçtiğiniz bölümler de rastgele olarak değişiyor. Öldüğünüz zaman bölümler boyunca topladığınız tecrübe puanlarıyla seviye atlıyor, yeni kartlar açıyorsunuz. Kartlar açıldıkça farklı destelere de erişim sağlıyorsunuz. Oyunda 4-5 farklı deste de bulunuyor. Dengeli, saldırı ağırlıklı, defans ağırlıklı gibi gibi...
Bunun yanı sıra Classic, Classic Plus, Purist gibi farklı zorluk seçenekleri de var. Bunlardan dilediğinizi seçip öldüğünüzde bölümü tekrar deneme seçeneği, üç hareketinizi geri alabilme özelliği gibi kolaylaştırıcı şeyler de açabiliyor, oyunu nispeten kolaylaştırabiliyorsunuz. Bu sayede tek seferde ölüp baştan başlama olayını sevmeyenlerin de oyundan keyif alması sağlanmış, çok da iyi olmuş.
Vurduğunuz yerden ses gelsin. 8/10
Daha fazla incelememe göz atmak isterseniz Steam Küratör sayfamı ziyaret edebilirsiniz: Pikselatör