Far Cry 3 Review (AfRaS34)
Far Cry 3, ilk çıktığı 2012 yılında açık dünya FPS türünü yeniden tanımlayan, zamanının ötesinde bir yapımdı. Aradan geçen onca yıla rağmen bugün hâlâ geri dönüp oynadığımda keyif alabiliyorum, ki bu bence bir oyunun kalıcılığını ve etkisini net şekilde gösteriyor.
Grafikler, çıkış yılına göre gerçekten etkileyiciydi. Tropikal ada atmosferi, su efektleri, orman dokuları ve özellikle gece-gündüz döngüsü dönemin teknik sınırlarını zorlayan cinsten. Günümüz oyunlarının görsel kalitesiyle elbette rekabet edemez ama atmosfer yaratma konusunda hâlâ çok güçlü. Yüksek çözünürlüklü modlarla veya biraz grafik ayarıyla modern sistemlerde gayet hoş ve oynanabilir bir hale geliyor.
Oynanış mekanikleri ise hala çok tatmin edici. Silah hissiyatı, gizlilik seçenekleri, kamp temizleme dinamikleri ve açık dünyadaki keşif unsurları çok dengeli. Oyuncuya nasıl ilerleyeceğini seçme özgürlüğü veriyor ve bu da tekrar oynanabilirliği ciddi şekilde artırıyor. Hatta bazı yeni çıkan Far Cry oyunlarında bu kadar güçlü bir keşif hissi bulmak zor.
Hikâye tarafı ise bence oyunun en güçlü yanlarından biri. Jason Brody’nin bir "parti çocuğundan" hayatta kalmak için savaşan bir karaktere dönüşmesi, etkileyici bir şekilde işlenmiş. Ana düşman Vaas, oyun dünyasında hâlâ unutulmayan bir kötü karakter olarak yerini koruyor. Onun deliliği, öngörülemez davranışları ve oyuncuyla kurduğu doğrudan temas, oyunun anlatım gücünü zirveye çıkarıyor. Vaas sayesinde sadece aksiyon değil, psikolojik bir gerilim de yaşıyorsunuz.
Günümüzde oynanır mı? Kesinlikle evet. Grafikler biraz yaşlanmış olsa da atmosfer hâlâ etkileyici. Oynanış ise zamana karşı iyi direnmiş. Özellikle bugünün açık dünya oyunlarından sıkılan biriyseniz, daha kompakt ama etkileyici bir deneyim arıyorsanız Far Cry 3 hâlâ güçlü bir alternatif.
Not: Benim de en sevdiğim Far Cry oyunu budur.
Benim bu oyuna puanım: 10 üzerinden 9.2