Dune: Awakening Review (Yuugen)
Tüm kurgu evrenler arasında en sevdiğim evrenin oyununu size bir Fremen gözünden aktarmak istiyorum. Lütfen filmlerini seyretmenin yanı sıra kitaplarını da okuyun :')
Dinleyin… Çünkü size yalnızca bir gezegeni değil, bir kehanetin mezarını anlatacağım. Burası Arrakis ve burada hayal kuranlar kumda boğulur.
Ben Yuugen, Sietch Tabr’ın gölgesinde doğdum, Atreides’in kanından, çölün suskunluğundan yoğruldum. Suyum asil, suskunluğum derin. Ne Altın Yol yüründü ne bir Kuisatz Haderach indi bu toprağa. Ne 2. Leto'nun nefesi can oldu ne de çöller cennete döndü. Bene Gesserit'in dokuduğu kader iplikleri çölde lime lime oldu. Şimdi Arrakis'te yalnızca gerçekler kaldı. Ve gerçekler acıdır.
Dune: Awakening... Adını bir fısıltı gibi getirir rüzgar. Ama burada, bir fısıltı bile hayattır.
Bu yalnızca bir oyun değil. Bu bir sınav.
Burası Ruhani Kuraklık’ın hüküm sürdüğü, derin belleğin yankılandığı, baharatın zamanı büktüğü yerdir. Burada anılar su gibi değerli, sessizlik ise hayatta kalma taktiğidir.
Şeyh Hulud’un devinimi duyulmadan önce yüreğinde hissedersin. Kum seni izler. Çöl seni bağışlamaz.
Baharatın kokusu aklını çelmeden önce onunla yüzleşmelisin. Melanj, yalnızca gözlerini değiştirmez, düşünceni çoraklaştırır, benliğini parçalara ayırır. Ama onsuz da göremezsin.
Sietch’ini kurmak, bir ev inşa etmek değildir burada. Bu, kuma yazı yazmak gibidir. Her kararı rüzgar taşır, her ihaneti çöl hatırlar. Dostluklar geçici, ittifaklar kırılgandır. Ve düşmanlık? O sonsuza dek sürer.
Burada savaş yalnızca crysknife ile verilmez.
Burada her kelime, bir gom jabbar gibidir. Zihni sınar, ruhu keser.
Burada bir kararı vermek, suyu dökmek gibidir. Geri dönüşü yoktur.
Ben hayattayım. Çünkü korkuya teslim olmadım.
Çünkü “Korku katilidir aklın.”
Biz Fremenler biliriz.
Zihin özgür kalmalı ki çöl ona saygı duysun.
Burada savaş, tek kılıç darbesiyle olmaz. Diplomasi, haince bir hançer gibi parlar. Sietch’ler yükselir, ihanetle yıkılır. Yalnızsan ölürsün. Güveniyorsan daha hızlı ölürsün. Ama sabırlıysan… Çöl sana kulak verir.
Ben sietch’imi inşa ettim. Kumun üzerine değil, sabrın, cesaretin ve terin üstüne. Acımasız çöl fırtınaları geldi, düşmanlar saldırdı, Şeyh Hulud'un kıyısında tırnak bile sürtmediğim oldu. Ama hayattayım.
Çünkü ben Fremen’im.
Çünkü ben çölün kızıyım.
Ve bu çöl, artık kimsenin rüyası değil. Burası senin sınavın. Ölmek ya da hükmetmek. Çünkü...
Arrakis seni ya yutar ya da sonsuza kadar değiştirir.
"Kontrol edemediğin şeyi kabullenmelisin derler."
-Dune Sapkınları, Frank Herbert