Diablo IV Review (Lumorion)
Diablo IV’e sezonun başında giriş yaptım ve hikayeyi tamamladıktan sonra ara ara oynamaya devam ettim. İlk başta tek başıma ilerlesem de, tanıdığım Türk oyuncular sayesinde oyunu daha iyi anladım ve keyif almaya başladım. Aldığım keyif tam bitti derken daha da arttı ve sezonun sonuna kadar geldim. Yeni sezonda da hız kesmeden devam edeceğim gibi görünüyor. PoE2 öncesi belki de son sezonum olabilir ama oyunun atmosferi o kadar hoşuma gidiyor ki, bu konuda pek de emin değilim. Eğer bu oyunu almayı düşünüyorsanız, indirimleri beklemenizi tavsiye ederim. En son %40 indirim vardı ve bu tür fırsatları kaçırmamak gerek. Hatta Game Pass üzerinden de oyunu deneyebilirsiniz, özellikle koleksiyoncu değilseniz ve sadece hikayeyi görmek istiyorsanız bu çok mantıklı bir seçenek. Oyunun hikayesi, sinematikleriyle birlikte yaklaşık 35 saat sürüyor ve gerçekten bambaşka bir deneyim sunuyor. Harita ve atmosfer tasarımı ise tek kelimeyle harika. Mekanikleri ve gereksinimleri çözdüğünüzde, içerik miktarı sizi tatmin edecek düzeyde.
Önceki sezonlarda bazı oyuncular olumsuz düşüncelere kapılmış olabilir ama benim tek amacım keyifli vakit geçirmek, sosyalleşmek ve sezon bitmeden karakterimi en iyi şekilde geliştirmekti. Takım kurup diğer oyunculara yardımcı olmak ise bambaşka bir keyif veriyor. Mekaniklere gelince, oyuna başlamadan önce biraz araştırma yapmanız kesinlikle faydalı olur, çünkü iyi bir karakter yapısıyla her şey mümkün. DLC konusunda ise açıkçası biraz hayal kırıklığı yaşadım. Yeni karakter eklemeleri tamam ama güç dengesizliği ve bazı özelliklerin sadece DLC kullanıcılarına sunulması PoE2’yi daha cazip kılıyor. DLC’nin hikayesi güzel ama tam anlamıyla bir sonuca varamıyor. Yine de Diablo IV eğlenmek ve sosyalleşmek isteyenler için güzel bir oyun. Ancak paranızı ve zamanınızı daha iyi değerlendirmek istiyorsanız, PoE2’yi beklemenizi tavsiye ederim. Ben acemisiyim, iyi eğlenceler!